Sizler de, Hz. Yusuf (a.s.) kıssasından yaralanarak başımıza gelen bela ve musibetler karşısında tavrımızın ne olması gerektiği
Hz. Yakup (a.s.) oğlu Hz. Yusufʼu (a.s.) kaybedince “... Artık bana düşen, güzel bir sabırdır...ˮ diyerek erdemli bir davranışta bulundu. Sizler de, Hz. Yusuf (a.s.) kıssasından yaralanarak başımıza gelen bela ve musibetler karşısında tavrımızın ne olması gerektiğini öğretmeninizin rehberliğinde arkadaşlarınızla yorumlayınız.
Ödev cevabı kısaca;
Demek ki belanın en şiddetlisi, Allah Teâlâ'nın çok sevdiği kimselere geliyor. Belalara sabır, sıddıkların derecesidir. Peygamber Efendimiz (asm), kendisine gelecek musibetlere karşı dayanma gücü vermesi için Allah Teâlâ'ya dua ederdi. Bu nedenle müminlerin başına gelen bela ve musibetlerin bir çok nedeni ve hikmeti olabilir. Ama hepsi de onun faydasınadır.
Musibetler karşısında sağlıklı bir tavır takınabilmenin başında Allah’ı en güzel bir şekilde tanımak gelir. Yani Allah’ı isim ve sıfatlarıyla bilmek, Kuran ve sahih sünnette geçen Allah’ın kemal ve celal isim ve sıfatlarının kainatta insanlara canlı ve cansız bütün varlıklara nasıl tecelli ettiğini öğrenmek gerekir.
Başa gelen sıkıntılı hallerde bu dünyanın bir imtihan dünyası olduğunu ve Allah (subhanehu ve teâlâ)’nın hayat mektebimiz Kuran’da “sizleri” diyerek bizleri mutlaka imtihan edeceğini hatırlamak gerekir.
Rabbimizin kendisini musibetle imtihan ettiği kişi ihlas ve samimiyetle sabırlı olmak isterse Allah ona mutlaka sabrı verecektir.
Unutulmamalıdır ki, musibetleri insanlara veren ve akabinde insanların üzülmelerini ve ağlamalarını takdir buyuran Allah’tır. Dileseydi ne bu musibetleri verir nede insanların üzülmelerini yaratırdı. Musibetleri verende bu musibetler neticesinde insanların üzülmesini giderecek olanda sadece Allah’tır. Dolayısıyla Müslüman böyle bir imtihan karşısında Allah’a sığınmalı ve içinde bulunduğu durumdan kurtulmayı sadece ondan istemelidir
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.