Postmodernist romanlarda tarihe yönelme nasıl gerçekleştirilir
Postmodern romanda tarih ile tarih dışı, dinsel ile dindışı, olgu ile tasavvur, her şey, her değer, birbirine karşı üstünlüğünü veya alçaklığını kaybeder ve eşitlenir. Bu da insandaki “gerçeklik” algısının yitimine, en azından sarsılmasına yol açar.
Postmodern edebiyat, edebiyatın tarihten bağımsız olmadığı düşüncesiyle tarihe yönelmiştir. Fakat bu yöneliş, modern edebiyattan oldukça farklıdır. Postmodern söylemde tek bir tarih anlayışı geçerli değildir ve yazar tarihin içindeki bir kişi olarak bize yalnızca öznel bir perspektif sunabilir.
Bununla birlikte hiçbir perspektif tam anlamıyla objektif bir “gerçek tarih” anlayışını yansıtmaz. Postmodern yaklaşıma göre tarih diğer anlatılar gibi kurgu edilir. Tarih ders verici ve nesnel bir öge olmaktan çıkmıştır. Bir başka nokta ise “büyük adamlar” ve büyük olayların tarihinden çok sıradan insanların ve çalışan kesimin hikayelerinin romana konu edilmesidir.
Postmodern edebiyatın bazı özellikleri:
- Somut ve soyut gerçeklik birbirine geçmiştir
- Modernizm reddedilmemiş fakat sorgulanmış ve eleştirilmiştir
- Tek bir bakış açısı değil, birden fazla bakış açısı ve yorum sunulur
- Eserlerin sonu alışılagelmişin dışında ve çoğunlukla belirsizdir
- Tarih edebiyat için bir malzemedir ve tarih kurgulanılarak yeniden üretilebilir
- Alaycı bir tutum eserlere hakimdir
- Kurgu, gerçeklikten daha ön plandadır
- Farklı edebi türler aynı eser içinde kullanılabilir
- Bireysellik ve öznellik eserlere egemendir
- Dilin olanakları sonuna kadar kullanılır. Bir bakıma dil ile oyun oynanır
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.