Peygamber Efendimizin (s.a.v.) hayatında ibadetin yeri hakkında size neler düşündürmektedir
Bir keresinde Peygamber Efendimiz (s.a.v.), geceleyin namazı biraz fazla uzatmıştı. Bu duruma şahit olan Hz. Aişe Validemiz (r.a.), “Ya Resulallah! Allah, senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışladığı hâlde neden kendini bu kadar yoruyorsun?” diye sormuştu. Rabb’ine (s.a.v.) sonsuz bir sevgi ve saygıyla bağlı olan Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), “Ey Aişe! Şükreden bir kul olmayayım mı?” buyurarak cevap vermişti. (Buhârî, el-Câmiu’s-Sahih, Teheccüd, 6.)
Yukarıdaki metin, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) hayatında ibadetin yeri hakkında size neler düşündürmektedir? Biz bu metinden hangi mesajları çıkarabiliriz? Arkadaşlarınızla konuşunuz.
Cevap: Onun için ibadet Rabbi ile arasındaki en kuvvetli iletişim yoluydu. Peygamber olmasına rağmen yine de ibadetlerinde bir azalma olmamış tam tersi daha da kuvvetlenmiştir.
Hz. Peygamber (asm), kendisi ibadetlere son derece düşkün olmasına rağmen, ümmetinin daha fazla ibadet etme gayretiyle de olsa, aşırı gitmesini hoş karşılamamış, bunu helâk sebebi saymıştır. Hz. Peygamber (asm)'in ibadet hayatı hakkında bilgi alan üç sahabi, onun geçmiş ve gelecek bütün günahları affedilmesine rağmen böyle ibadet etmesini göz önüne alarak; biri hayatı boyunca uyumadan geceleri namaz kılacağını, ikincisi hayatı boyunca oruç tutacağını, üçüncüsü de evlenmeyeceğini söylemiştir. Bu haber kendisine ulaşınca Hz. Peygamber (asm),
"Sizler böyle böyle söylemişsiniz. Halbuki Allah'a yemin olsun Allah'tan en çok korkanınız ve yasaklarından en ziyade kaçınanınız benim. Fakat buna rağmen, bazen oruç tutar, bazen tutmam; geceleri biraz namaz kılar, biraz da uyurum ve evlenmiş bulunuyorum. İşte bu benim sünnetimdir, kim sünnetimi beğenmezse benden değildir." buyurmuştur.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.