Okumak Deyince Metni Cevapları
Okumak Deyince Metni Cevapları
7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları Sayfa 164 Cevabı
DERSE HAZIRLIK
1. Sizce okumak bir ihtiyaç mıdır? İnsanın niçin okuması gerekir?
Cevap: Her insan doğar, büyür ve yaşlanır. Bu süre içerisinde insanların fiziksel ve ruhsal birtakım ihtiyaçları bulunmaktadır. Nasıl ki yemek yemek kişinin bedenini doyuruyorsa kitap okumak da kişinin ruhunu besleyerek onun bilgi dağarcığının zenginleşmesine katkıda bulunur. Bir insan kitap okumadığında belki bunun eksikliğini fark etmeyebilir. Ancak kitap okuma zevkine ulaşmış bir insan için okumak, çok önemli bir ihtiyaçtır. Okumayı alışkanlık haline getirmiş olan kişiler ise kitap okumadan asla duramamaktadırlar. Ancak işin özüne bakıldığında bilgi sahibi olmak, kendini geliştirmek insan için nasıl bir ihtiyaçsa kitap okumak da bu ihtiyacı karşılayan çok önemli bir etkinliktir.
Okumayan insan cahil ve bilgisiz olurken, kitap okuyan kişiler her okudukları kitaptan yeni bir şey öğrenmektedirler. Kitaplardan sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü öğrenmek; bunları yaşayarak öğrenmekten çok daha kolaydır. Bu sebeple kitap okumak kişinin en önemli ihtiyaçlarından bir tanesi olmalıdır.
2. G. Flaubert (Fılavber)’in “Öğrenmek için değil, yaşamak için okuyorum.” sözünden ne anlıyorsunuz? Açıklayınız.
Cevap: Okumak eylemi, bir direniş gibidir, bir mücadele vermektir. Hayatın amacını ve anlamını anlamak için gereklidir. Okumak insanın cehaletini yenmesinde etkili olur. Okumak insanın ufkunu derinleştirir. Birçok yazar bu anlamda okumak ile ilgili birçok söz söylemiştir. Flaubert de öğrenmek için değil, yaşamak için okuyorum sözü de bu anlamda söylenmiş bir sözdür. Bazı insanlar için okumak nefes almak gibidir. Hayatta kalmanın sebebi, hayatın amacı haline gelmiştir. Okumadan yaşayamaz, nefes alamaz duruma gelirler. Bu nedenle okumak hayati olan bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyacın karşılanması için insanların okumaya alışması ve sürekli okuyarak kendini geliştirmesi gerekir.
1. ETKİNLİK
7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları Sayfa 166 Cevabı
Aşağıdaki yönergeleri uygulayınız.
- Anlamını bilmediğim kelime: mana
- Metinde hangi cümlede?: Gerçek hayatta birçok kişi ile konuşsak bile tam manasıyla iletişim kurmuş olmuyoruz.
- Tahminim: Bir şeyi anlamı.
- Sözlük anlamı: isim, dil bilimi Anlam
- Cümlede kullanıyorum!: Söylediklerinin ne manaya geldiğini anlamadım.
***********
- Anlamını bilmediğim kelime: Kurmaca
- Metinde hangi cümlede?: Kurmacayı yalnızca tek bir hayatımız varken pek çok hayatı yaşayabilmek için yaratırız.
- Tahminim: Bir şeyi düşüncemizde kurmak.
- Sözlük anlamı: sıfat Olmadığı hâlde varmış gibi tasarlanmış, kurgulanmış
- Cümlede kullanıyorum!: “Yalnızca bir romandır ve bütün romanlar gibi kurmacadır.“
***********
- Anlamını bilmediğim kelime: aktivite
- Metinde hangi cümlede?: Edebiyat eğlenceden, boş zaman aktivitesinden ibaret değildir
- Tahminim: Aktif olma.
- Sözlük anlamı: Etkinlik
- Cümlede kullanıyorum!: “Sınıfta yapılan sosyal aktivitelerde daha fazla rol alman gerekiyor.”
***********
- Anlamını bilmediğim kelime: tasarım
- Metinde hangi cümlede?: Bu yüzden iyi kitaplarda bir insan tasarımı vardır.
- Tahminim: Zihnimizde bir şeyi tasarlamak, hayal etmek.
- Sözlük anlamı: isim Zihinde canlandırılan biçim, tasavvur.
- Cümlede kullanıyorum!: Kendi logomu tasarladım.
***********
2. ETKİNLİK
Aşağıdaki soruları okuduğunuz metinden hareketle yanıtlayınız.
1. İnsanın gerçek anlamda kendini tanımasının yolu nedir?
Cevap: Duygularımızın açığa çıkması, yaşadıklarımızın farkına varmak ve kendimizi diğer insanlarla karşılaştırmak.
2. Kurmaca metinlerde okuyucu neleri bulur?
Cevap: Başka hayatlar, yeni deneyimler bulur.
3. Okuduğunuz bir romanda ya da izlediğiniz bir filmde kendinize yakın gördüğünüz kahramanın özellikleri nelerdir?
Cevap: Arif v 216 filminde izlemiş olduğum Arif karakterini kendime yakın görüyorum. Arif duygusal, merhametli, esprili ve insan sevgisi olan bir karakterdi.
4. Kitaplarla kurulan iletişimi gerçek hayattaki iletişime göre farklı kılan nedir?
Cevap: Kitaplarla kurulan iletişimde insanlar kendi iç dünyalarını, sırlarını, duygu ve düşüncelerini karşılaştırma yaparak bulabilirler; kendilerini bu yolla keşfedebilirler. Kitaplarla olan iletişim, aslında kişinin kendisi ile olan iletişimdir. Gerçek hayattaki iletişim ise diğer insanlarla olan bir bağdır. İnsanın günlük yaşamına yöneliktir.
5. “Tükettiğimiz şeylerin bizi tüketmesi” sözüyle yazar ne anlatmak istemektedir?
Cevap: Günlük hayatımızda ihtiyaç duyduğumuz ya da ihtiyaç duyduğumuzu sandığımız gereksinimlere ulaşmaya çalışırken, kendi duygu ve düşüncelerimizi dikkate almadığımız için insanın manevi yönden zayıflaması.
6. Hayatın anlamını yaşayarak değil de okuyarak bulmak mümkün müdür? Tartışınız.
Cevap: Hayatın anlamını bulmak, manevi yönümüzü tatmin etmeye yönelik bir arayıştır. Maneviyatla ilgilidir. Kitaplar, insanların manevi yönlerine hitap eder. Yaşamak, daha çok maddi ihtiyaçlarımızı karşıladığımız bir süreçtir. Bu yönden düşünürsek hayatın anlamını ancak okuyarak bulabiliriz.
3. ETKİNLİK
7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları Sayfa 167 Cevabı
Aşağıdaki metinleri okuyunuz. Metinlerin türünü belirlemeye yönelik soruları cevaplayınız.
1. Metin
Edebiyat eğlenceden, boş zaman aktivitesinden ibaret değildir. Okuduğumuz metinlerde yeni bir gerçeklikle yeni bir hayat teklifiyle karşı karşıyayızdır. Hayatın bize vermediğini, eksik olan yanlarımızı, iyi olana karşı duyduğumuz açlığı, samimiyeti, heyecanı, deneyimi kurmaca metinlerde buluruz. (…)
Kitaplar bize hayaller kurdurup olmadık düşlere daldırmakla kalmaz, bize yeni bir hayat teklifi yapar. Bir de bu taraftan bak der. Kendini onun yerine koy ve öyle düşün. Bütün sanatlar öyle değil midir? Bir filmin kahramanıyla empati kurarak onun yerine geçmez miyiz?
Mehmet KAHRAMAN
2. Metin
Doğrusu ya, birçokları gibi küçük yaşta okuma alışkanlığını kazanmam, çocuk merakının belirlediği bir yolda, biraz da rastlantılarla gelişti. Bir yol gösterenimiz yoktu. El yordamıyla denilse yeridir. İlkokulumuzun kapısı, kentimizin (Malatya’nın) en büyük camisiyle karşı karşıyaydı. Okuldan çıkar çıkmaz Yeni Cami’nin alçak duvarı üzerine dizilmiş
kitapların kapak resimlerini baştan sona gözden geçirmeden geçip gitmezdim. Halk edebiyatı, cenk kitapları, dinî kitaplar…
Necati GÜNGÖR
Yazar hangi metinde, herkesi ilgilendiren bir konudan bahsetmiştir?
Cevap: 1. metin.
Yazar hangi metinde, geçmişte yaşamış olduğu bir olayı anlatmaktadır?
Cevap: 2. metin
Yazar hangi metinde, konuyu samimi bir üslupla, karşısında biri varmış gibi anlatmaktadır? Sebebiyle birlikte yazınız.
Cevap: 2. metinde. Yazar sorulan soruya cevap verir gibi yazmıştır. “Doğrusu ya…” ifadesinden bunu anlayabiliriz. ” El yordamıyla denilse yeridir.” gibi ifadelerden de yazarın samimi bir üslup kullandığını söyleyebiliriz.
Hangi metin, konuşma havası içinde, sorular sorup cevaplar vererek kaleme alınmıştır? Sebebiyle birlikte yazınız.
Cevap: 1. metinde. Yazar okuyucuya sorular sorup yanıtlamaktadır. Vardığı sonuçlara “biz” ifadeleri ile okuyucuyu da dahil etmektedir.
Ulaştığınız yargılara göre “Okumak Deyince” metninin türü nedir? Sebebiyle birlikte yazınız.
Cevap: “Okuma Deyince” metninin türü “Sohbet”tir. Yazar senli benli, samimi bir üslup kullanmıştır. Özlü sözlerden, örneklerden çokça yararlanmıştır. Yazar karşısında biri varmış gibi sorular sormuş, cevaplar vermiş, düşüncelerini günlük konuşma dili içtenliği içerisinde açıklamıştır. Genellikle kişisel düşüncelerini anlatmıştır.
4. ETKİNLİK
7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları Sayfa 168 Cevabı
Aşağıdaki yönergeleri uygulayınız.
a) Aşağıdaki metinleri okuyunuz. Hangi metin ya da metinler okuduğunuz metindeki anlatım biçimine benzemektedir? Belirtilen yerleri işaretleyiniz.
Cevap: “Ağaçların ve İnsanların Baharı” adlı metin okuduğumuz metindeki anlatım biçimine benzemektedir.
b) “Okumak Deyince” metninde hangi anlatım biçiminin kullanıldığını sebepleriyle birlikte yazınız.
Cevap: Tartışmacı anlatım biçimi kullanılmıştır. Yazar kendi doğrularına okuyucuyu inandırmayı, onu kendi gibi düşündürmeyi amaçlamıştır.
5. ETKİNLİK
7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları Sayfa 169 Cevabı
Okuduğunuz metinden alınan bölümlerde kullanılan düşünceyi geliştirme yollarını sebepleriyle birlikte yazınız.
Edebiyat eğlenceden, boş zaman aktivitesinden ibaret değildir. Okuduğumuz metinlerde yeni bir gerçeklikle, yeni bir hayat teklifiyle karşı karşıyayızdır. Hayatın bize vermediğini, eksik olan yanlarımızı, iyi olana karşı duyduğumuz açlığı, samimiyeti, heyecanı, deneyimi kurmaca metinlerde buluruz. Carlos Fuentes bir yazısında şöyle der: “Kurmacayı yalnızca tek bir hayatımız varken pek çok hayatı yaşayabilmek için yaratırız.”
Cevap: Bu bölümde “Tanık Gösterme” yolu kullanılmıştır. Yazar, savunduğu düşüncenin doğruluğuna okuyucuyu inandırabilmek için tanınan ve görüşlerine itibar edilen bir kişinin özlerinden alıntı yapmıştır.
Bu yüzden iyi kitaplarda bir insan tasarımı vardır. Orada karakter iyi olabilir, kötü olabilir; başarılı da olabilir başarısız da. Hepsinin altında kişinin kendini keşfetmesine olanak sunan çağrışımlar vardır. Şimdi Balzac’ın Goriot Baba’sı bütün parasını kızlarının mutluluğu için harcayan bir enayi midir yoksa evlat sevgisinin bir babayı ne hâle getirdiğinin bir örneği mi? Suç ve Ceza’yı okuduğunuzda Raskolnikov’un vicdan azabına şahit olmaz mıyız? Tanpı- nar’ın Huzur’unu okuduğumuzda aslında okuduğumuz şey nedir? Var olmaya çalışan, yeni kültürel hayatı benimseyememiş sorunlu aydın bunalımı ve toplum baskısının bir aşkı ne hâle getirdiğidir konu. Ya da Peyami Safa’nın Fatih Harbiye romanı,., Örnekler çok.
Cevap: Bu bölümde “Örneklendirme” yolu kullanılmıştır. Yazar, düşüncesini somut hâle getirip daha anlaşılır olması için anlatılan konuyla ilgili örnekler vermiştir.
6. ETKİNLİK
Aşağıdaki cümlelerde gereksiz sözcük veya sözcük gruplarının kullanımından kaynaklanan anlatım bozukluğu vardır. Örnekteki gibi bu sözcüklerin altını çiziniz.
Hava sıcaklığı sıfırın altında eksi on dereceymiş.
İstemeyerek de olsa elimde olmadan ablamın kalbini kırdım.
Bu yol yaya yürüyerek bitmez.
Çekingen ve utangaç bir gençti şair.
Açılışa gelen konuk ve misafirlere ikram yapıldı.
Bu sorun karşılıklı konuşarak çözülecek.
Seninle birlikte kütüphaneye gelebilirim.
Bize merhameti de acımayı da annemiz öğretti.
7. ETKİNLİK
7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları Sayfa 170 Cevabı
Aşağıdaki cümlelerde sözcüğün yanlış anlamda kullanımından kaynaklanan anlatım bozukluğu vardır. Sözcüklerin altını örnekteki gibi çizerek ilgili kutucuğa, doğru sözcüğü yazınız.
Bölgemizdeki birçok göl kuraklık tehlikesi yaşıyor. (kuruma)
İki futbol takımı arasındaki ayrıcalık çoktu. (ayrım)
Programımıza çok üzgün bir haberle son veriyoruz. (üzüntülü)
Fiyatlar pahalı olduğundan satışlar durgun. (yüksek)
Ormanda yetişen karaçam fidanını balkondaki saksıya ekemeyiz. (dikmeliyiz)
İş başvurusu formuna öğretim durumumu yazmamı istediler. (öğrenim)
Yağmur yüzünden topraklarımızın verimi arttı. (sayesinde)
Fırın sahipleri un ücretlerinin yüksekliğinden yakınıyor. (fiyatlarının)
Tırnaklarım epey büyümüş. (uzamış)
8. ETKİNLİK
Aşağıdaki parçayı yorumlayınız. Konuyla ilgili düşüncelerinizi söylerken (eğer ilk konuşmacı değilseniz) bir önceki konuşan arkadaşınızın sözlerinden hareketle konuşmayı sürdürünüz.
(…)
Okuyorsan ne karşındakileri susturmak, bilgiçlik taslamak için ne her okuduğuna körü körüne inanmak ne de konuşmalarına konu bulmak için ama incelemek, düşünmek için oku.
Kitap vardır ancak tadına bakılmak içindir; kitap vardır yutulmak, kitap da vardır çiğnenmek, özümlenmek içindir; başka deyişle kimi kitapların insan ancak birkaç bölümüne göz atmalı, kimisini baştan sona şöyle bir okuyup geçmeli, pek azını da her ayrıntı üzerinde titizlikle durarak adamakıllı okumalı. (…)
Cevap: Kitapları bu şekilde ayırt etmeli ve değer vermelisiniz. Bazı kitapları özümsemeli ve baştan sona kadar dikkatle okumalı, bazı kitapları ise sadece baştaki birkaç cümleden sonra bırakmalı, okumamalı.
9. ETKİNLİK
7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları Sayfa 171 Cevabı
Kitap okuma ve değerlendirme formunu, en son okuduğunuz kitaba göre yönergelerine uygun olarak doldurunuz.
KİTAP OKUMA VE DEĞERLENDİRME FORMU
Öğrencinin Adı Soyadı : Ahmet Şimşek
Sınıfı – Numarası :
KİTAP İLE İLGİLİ BİLGİLER
Kitabın Adı: Suç ve Ceza
Kitabın Yazarı: Dostoyevski
Kitabın Türü – Sayfa Sayısı: Roman – 672
Okumaya Başladığım Tarih: 06/11/2018
Okumayı Bitirdiğim Tarih: 07/12/2018
Yayınevi, Basım Yılı ve Yeri: Koridor Yayıncılık – 2018 – İstanbul
KİTAP İLE İLGİLİ DUYGULAR – DÜŞÜNCELER
Olayın Konusu: Fakir bir öğrenci olan Raskolnikov’un işediği cinayet üzerinde yaşadığı vicdan azabı,kendi iç hesaplaşmaları ve psikolojik sorunları ele almıştır.
Olayın Özeti: Fakir bir genç olan Raskolnikov, başarılı olmasına rağmen hukuk fakültesini maddi imkansızlıktan dolayı yarıda bırakmak zorunda kalmıştır. Paranın, parayla ne yapılacağını bilmeyen, insanlık ailesine asalak olan aşağılık insanların elinde iken, toplumun gelişmesine büyük katkılar sağlayabileceklerin para sıkıntısı çekmesinin yanlış bir düşünce olduğunu düşünmektedir. Bu yanlışlığı düzeltmek üzere yaşlı ve zengin olan bir tefeciyi, görgü tanığı bırakmamak için öldürür. Kimsenin kendisini görmediğini ve geride bir iz kalmadığını bildiği halde, Raskolnikov müthiş bir tedirginlik içine düşer. İnsanlığını, masumiyetini yitirmiştir. Temiz kalpli Sonya’ya suçunu itiraf eden Raskolnikov, polise de teslim olur ve cezasını çekmek üzere Sibirya’ya gider.
Kişiler ve Özellikleri:
- Rodion Ramonoviç Raskolnikov : Eski üniversite öğrencisidir. Yakışıklı ,karamsar ve dengesizdir. Fakir,yardımsever,hayatın sorumlulukları altında ezilmiş,hayatıyla ilgili bir amacı olmayan yaptıklarının sonucunu düşünmeden hareket eden bir karakterdir.
- Sonya Semyonoviç: Naif ,kırılgan ve dindardır. Raskolnikov’un sevdiği kadındır.
- Razumihin : Raskolnikov’un en yakın arkadaşı ,iyi bir dost. Raskolnikov’a birçok konuda yardım etmiştir.
- Pulheriya Alexandrova : Raskolnikov’un annesidir. Oğluna çok düşkündür.
- Dunya: Raskolnikov’un kardeşidir. Fedakar ,zeki ,gururlu ,çok güzel ,ailesine kendinden daha fazla önem veren birisidir.
- Nastasya: Merhametli ve saygılıdır. Raskolnikov’un evinin hizmetçisidir.
- Lujin (Pyotr Petroviç) : İftiracı,paragöz,her zaman insanları eleştiren ve eleştirdiği şeyleri simgeleyen biridir.
- Katerina İvanovna : Eskiden soylu,gurulu,olaylardan kötü etkilenen biridir. Marmeladov’un karısıdır. Veremden ölmüştür.
- Marmeladov : Alkol bağımlısı,sorumluluklarını yerine getirmeyen biridir.
- Porfiriy Petroviç : Sorgucu,kurnaz,kuşkulanan ve Raskonikov’un cinayetini ortaya çıkaran biridir.
- Zosimov : Soğukkanlı ve yardımseverdir. Aynı zamanda Raskolnikov’un doktorudur.
Lizavetta : İyi kalpli,masum ve çalışkandır.
Alyona İvanovna : Yaşlı ve tefeci bir kadındır. Zengin ve paragözdür. Bencil,kötü bir kadındır.
Zaman: 19. Yüzyıl
Mekân: Petersburg / RUSYA
Eserle İlgili Düşünceleriniz: Eser tartışmasız bir şaheserdir. İnsan ruhunun derinliğine inmeyi o kadar iyi başarmıştır ki yazar kimilerinin dediği gibi insanı Sigmund Freud’dan önce çözdüğü teorisi pek de uzak değildir aslında. Özellikle mekan-zaman-karakter çatışmalarını o kadar iyi tasvir etmiştir ki özdeşleşemememizi imkansızlaştırmaktadır. Çevrenin ve toplumun insan üzerinde gerçekleştirdiği değişimleri açık ve net bir şekilde ifade etmesi ve haksızlıklara karşı ayakta durulması gerekliliğini,romanı okuyan herkesin kanında hissedebilir. Günümüzde de böyle olayların yaşandığını bildiğimiz için kullandığı üslup ve yarattığı karakterlerin ne kadar gerçekçi olduğunu anlamak zor değildir.
GELECEK DERSE HAZIRLIK
Dîvânu Lugâti’t-Türk’ün, Türk dili ve kültürü bakımından önemini başlıklar hâlinde sıralayacağınız bir araştırma yapınız.
- Divanü Lûgati-i Türk, O dönemde yaşayan Türklere dair en önemli bilgileri aktaran bir belge niteliği taşıyan eserdir. O dönemde yaşam süren Türklerin hayatları ve sıkça kullandıkları sözcükler hakkında bilgi verir.
- Türkçenin ilk sözlüğü antolojisi ansiklopedisi ve dil bilgisi kitabıdır.
- Eser, Türkçe’nin en eski yapıtıdır. Eserin anlattığı dönemde Türk boyları birbirini izlemekten vazgeçmiştir. Boylar üstü Türk kültürü ve topluluklarının temeli atılmıştır. Kaşgarlı Mahmud; bu dönemde hakimiyet süren tüm Türk şehirlerini dolaşarak onlar ve Türkçe hakkında bilgiler edinmiştir.
- O dönemde konuşulan Türkçe’nin ve Türk kültürünün yansıtıldığı en gerçekçi eser Divanü Lûgati-i Türk’tür. Ayrıca eser Türkçenin ve Türklerin; yabancı dil ve kültürlere karşı üstünlüğünü göstermiştir.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.