Hz. İbrahim’in (a.s.) tevhid mücadelesi
1. Vahiyden, hak dinden uzaklaşan insanlar bir sürü şeyi kutsallaştırabilirler ve bunda da en büyük delilleri, atalarının veya başkalarının aynı işi yaptığıdır
2. Ataların her yaptığı doğru değildir. Herşeyin ölçüsü İslam’dır.
3. İnsanları bazen çok sarsıcı şekilde İslam’a davet etmek gerekebilir. Böyle durumlarda çekinmemek gerekir.
4. Tebliğ, İslam daveti zamana ve zemine göre değişiklik arzeder. İnsanların batıl inançlarına, ilah edindikleri şeylere sövmemek gerekir ama onların batıllığı da söylenmelidir. Gerekirse o putlar yerden yere vurulmalıdır.
5. Allah’tan başkasını ilah edinenler aslında ilah edindikleri şeylerin hiçbir şey yapamayacağını bilirler. Ama çeşitli sebeplerle o inanç işlerine gelir ve inancı terketmek istemezler.
Hz. İbrahim (a.s), peygamberlerin atası olarak anılan bir peygamberdir. Bütün inananların aklında kendisine önemli bir yer edinmiş tevhid mücadelesinin lideri olmuş bir peygamberdir.
Hz. İbrahim, Kur’an’ı Kerim'in de açık bir şekilde ifade etmiş olduğu üzere, her zaman tek bir yaratıcının varlığına inanmış, hiçbir zaman Allah’a ortak koşmamıştır. Hz. İbrahim, Allah’ın (c.c), dünyada kendisini elçi olarak seçtiği; kendisine hidayet, dürüstlük ve bilgi gücü (rüşd) vermiş olduğu bir peygamberdi.
Hz. İbrahim, Kur'ân'da da yer alan ifadelere göre “doğru sözlü, dosdoğru (sıddîk) bir peygamber”, katı kalpli olmayan, “yumuşak huylu, içli ve kendisini Allah yoluna adayan bir insandı.” “Verdiği nimetlerden dolayı Allah’a şükreden”, misafirperver, sözünün eri vefakâr bir insan, görevini tam olarak yerine getirdiği için, Allah’ın, kendisini insanlara örnek yaptığı bir peygamberdi.
Hz. İbrahim, yukarıda saymış olduğumuz kişilik özellikleriyle birlikte ilk olarak babasından başlamak üzere, halkına ve nihayet kendi döneminin ileri gelen yöneticilerine karşı iman ve Tevhid mücadelesi vermişti.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.