Hidayet yoluna tabi olmak ve hidayet üzere yaşamak
Hidâyet, varılmak istenen hedefe götürecek vasıtayı, yumuşak bir edâ ile göstermekdir.
Sözlükte “doğru yolu bulmak; yol göstermek” mânalarına gelen hüdâ (hedy, hidâyet) kökünden türemiş olup “gerçeğe ulaşmak, doğru yolu bulmak” demektir. Hidayet üzere yaşamak için Kur’an’ın ilkelerine göre yaşamalı, şirkten, küfürden uzak durmalıyız. Hz. Peygamberʼin (s.a.v) çağrısına kulak vermeliyiz
Yüce dinimize göre hidayete tabi olmak kadar hidayet üzere kalmak da büyük önem taşımaktadır. Çünkü bazı kimseler hayatlarının bir bölümünde hidayet üzere yaşamakta, ancak bir noktadan sonra hak yoldan sapmaktadırlar.
Müslüman, bu konuda son derece dikkatli olmalıdır. Ömrünün sonuna kadar hidayet üzere kalmak, Allah’ın (c.c.) ortaya koyduğu, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) gösterdiği yoldan ayrılmamak için azami çaba harcamalıdır.
Elinden gelen çabayı harcadıktan sonra da dua etmeli, bu konuda Allah’tan (c.c.) yardım dilemelidir. ‟Rabb’imiz! Bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi eğriltme. Bize katından bir rahmet bahşet. Şüphesiz sen çok bahşedensin.” diyerek Rabb’ine (c.c.) yakarmalıdır.
Allah’ın (c.c.), insana hidayet etmesi çeşitli yollarla olabilmektedir. Bunların başlıcalarını şöyle sıralayabiliriz:
- Rabb’imiz (c.c.), insana akıl, idrak, anlayış, iyiyi ve doğruyu ayırt edebilme kabiliyeti vb. özellikler vermek suretiyle insana hidayet eder.
- Rabb’imiz (c.c.), insana peygamber ve ilahi kitap göndermek suretiyle hidayet eder.
- Rabb’imiz (c.c.), doğru yola ulaşmak isteyen, hak yola tabi olmak isteyen kullarını, bu isteklerinde muvaffak kılarak hidayet eder.
- Rabb’imiz (c.c.), doğru yola tabi olmak isteyen kullarının kalbini hidayete açmak suretiyle kullarına hidayet eder.
Kaynak:Eğitim Sistem
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.