Bir şeyler ters gidiyorsa dikkat!
Son yıllarda adını sıkça duyduğumuz hiperaktivite, çoğumuz tarafından çocuklara has bir rahatsızlık gibi algılansa da durum aslında öyle değil. Genetik faktörlerin yanı sıra ağır metaller, hormon bozuklukları ve boyalı gıdaların da etkisiyle çocuklarla görülme sıklığı yüzde 5’i bulan hiperaktivite, yaşın ilerlemesiyle düzelir gibi düşünülse de, yetişkinlikte de yüzde 70 oranında devam ediyor. Ayrıca dikkat dağınıklığıyla, yalnızca çocukluğunda hiperaktif tanısı konan yetişkinler karşılaşmıyor. Sakin bir çocukluk geçirmiş kimseler de ilerleyen yaşlarda cep telefonu, bilgisayar, televizyon gibi sıklıkla maruz kalınan uyarıcıların etkisiyle dikkat bozukluğundan muztarip olabiliyor. Ancak çocukluktaki hareketlilik, ilerleyen yaşlarda yerini daha ziyade dikkat bozukluğu gibi gözlemlenmesi güç bir soruna bırakmış oluyor. Bu nedenle durumun farkına varamayan yetişkinler iş hayatında yaşadıkları güçlüklerin ya da sosyal ilişkilerinde karşılaştıkları sorunların bu problemden kaynaklandığını genellikle fark edemiyor.
Hayatı nasıl etkiliyor?
Dikkat bozukluğu, ilerleyen yaşlarda yerini geç kalınan önemli randevular, unutulan işler, düzensizlik, huzursuzluk, uykusuzluk, dengesizlik gibi şikayetlerle mesleki ve sosyal hayatı etkilemeye başlıyor. Kadınlarda ve erkeklerde benzer özellikler sergilese de kimi zaman önemli farklılıklar içerebiliyor. Dikkat bozukluğu probleminin erkeklerde hızlı araba kullanma, bağımlılıklara yatkınlık, sabırsızlık; kadınlarda ise alışveriş bağımlılığı, duygusal olarak aşırı hassasiyet, tepkisel davranışlar gibi şekillerde kendini gösterdiğini belirten psikolog Serap Duygulu, genel belirtileri şöyle sıralıyor:
Sosyal ilişkilerde sorunlar: Aile ile ilgili sorumluluklardan kaçınma, ihmalkâr davranışlar, konuşurken başkalarının sözünü kesme, diğer insanları dinlemeden konuşma.
Fevri davranışlar: Sinirli ve kırıcı tavırlar, duygusal iniş çıkışlar, şiddet eğilimi, kolay öfkelenme, şiddet eğilimi, duygularını kontrol sorunları.
Gereksiz risk alma: Özellikle trafik kurallarına uymakta güçlük, kurallara ve yasalara başkaldırma eğilimi, kurallı ve düzenli yaşama uymakta sıkıntı, tehlikelere karşı gözü kara davranma.
Odaklanma güçlüğü: Dikkatini toplamakta veya uzun süreli kitap okumakta sorunlar. Birkaç işle aynı anda uğraşma ama sonunu getirememe.
Unutkanlık: Sık sık eşya kaybetme durumu.
Uyku problemi: Uyuma ve uyanmakta güçlük.
Sıkılganlık: Yerinde duramama, oturup dinlenmekten hoşlanmama, boş duramama, sürekli bir şeylerle oyalanma çabası.
Zamanı iyi kullanamama: Gidilmesi gereken yere vaktinde gidememe, verilen görevi zamanında bitirememe, organize olamama.
Nasıl tedavi edilir?
Dikkat bozukluğunun tedavisi, ortaya çıkan belirtilere ve kişinin eğilimlerine göre farklılık gösteriyor. Genellikle genetik kökenli olduğu için, hiperaktif davranışlar sergileyen çocukların ailelerindeki yetişkin bireylerde de bu tip davranışların görülme sıklığı oldukça yüksek kabul ediliyor. Beynin işlevlerindeki farklılıklar ve salgılanan dopamin hormonu dikkat kontrolünü güçleştirdiğinden, tedavide bu hormonu dengeleyici ve sıklıkla rastlanan öfke patlamalarını engelleyici ilaçlara yer veriliyor. Bunun yanında karşılaşılan güçlüklerle baş etme yollarını geliştirmeyi hedefleyen psikoterapi yöntemleri de ayrıca kullanılıyor ve iki tedavi şeklinin birlikte uygulanması öneriliyor. Ayrıca uzmanlar, bu kişilerde mide, bağırsak, astım ve alerji gibi hastalıkların da sıklıkla görüldüğüne dikkat çekiyor.
Kaynak:
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.