Alçak gönüllü kimseler toplumda daha çok sevilir ve saygı görürler
Alçak gönüllülük, insanın kendi değerini, yeteneklerini, olumlu ve olumsuz yanlarını bilerek kendini olduğundan başka türlü göstermemesi veya göstermeye kalkışmamasıdır. Kesinlikle güvensizlik ve ürkeklik değildir. Ancak alçak gönüllü olmak, elinde bulunan maddi imkânlar, özel yetenekler veya ideal fiziki görüntü nedeniyle kendini diğer insanlardan üstün görmemektir. Fazilet ve erdemliğin temeli olan alçak gönüllülüğe sahip olan kişilerin davranışları doğal ve içtendir. Aynı zamanda bu kişiler şefkatli, hoşgörülü ve kendisine güvenen insanlardır.
Alçak gönüllülük; kibir, gurur, kendini beğenmişlik ve büyüklük taslamanın karşıtıdır. Alçak gönüllülük beğenilen, insanı insan yapan bir özelliktir. Alçak gönüllü olmaya "Tevazu" alçak gönüllü insanlara da "Mütevazi" denir. Alçak gönüllü insanlar iyi niyetli kişiler olup, kendisinden aşağıda bulunanları hor, hakir , küçük görmez ve büyüklük taslamazlar. Alçak gönüllü insanlar benlik duygusundan arınmış, göze değil öze önem veren kişilerdir. Hz. Ali’nin söylediği gibi, bilirler ki “Alçak gönüllülük en büyük şereftir."
"En değerli kişiler, alçak gönüllü olanlardır" diyen Albert Einstein’ın bu sözünü hafızalarımıza kazımalıyız. Çünkü günümüzde birçok insan makam ve mevki sahibi olunca kimseye selam vermez olurlar. Dost, akraba ve çevresinde bulunan eski tanıdıklarını unuturlar. Sanki küçük dağları kendileri yaratmışlar gibi büyüklenme ve kibirlenerek insanlara tepeden bakarlar.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.