Dindarlığı Doğru Anlamak
Bir önceki yazımda dindarların evliliğinde mutsuzluklarının sebepleri üzerine yazmıştım.
Yazı yayınlandıktan sonra konuya ortasından başladığımı fark ettim. Öncelikle dindarlığın ne olduğu irdelenmeliydi.
Allah Rasulü evlenecek erkeklere: “Kadın dört şeyi için nikâh edilir; malı, soyu, güzelliği ve dini. Sen dindar olanını seç ki elin bereket bulsun.” diye tavsiyede bulunuyor.
Sevgili Peygamberimiz bu hadîs–i şerîfte, bir erkeğin evleneceği kadında araması gereken temel şartın dinine bağlılık olduğunu belirtmiş. Dinine bağlılık dindarlık olarak çevriliyor. Fakat dindarların çoğu evliliğinde mutsuz. Allah Resulü yanılmayacağına göre biz yanılıyor olmalıyız. Ya kelimeyi doğru çevirmiyoruz ya da bizim dindar tanımımız yanlış.
Kimdir dindar? Bazı ibadetleri yapan kişiler toplumda dindar olarak tanımlanıyor. Kadın tesettürlüyse, erkek de görünür bazı ibadetlerini yapıyorsa hemen dindar sayılıyor. Bu doğru bir tanım mıdır? Allah Resulü dindar derken sadece belli ibadetleri yapanları mı dindar diye tanımlamıştır?
Kötü ahlaklı biri dindar olabilir mi? Beş vakit namazlı, nafile oruçları bile tutuyor, zekatını da veriyor fakat kötü ahlakından ailesi bile bezmiş durumda birine dindar denilebilir mi? Ya da pür tesettür fakat kocasına ya da onun ailesine eziyet eden bir kadına dindar denilebilir mi? Vakıf ve deneklerde hizmet diye koşturup evine gelince eşinin hakkını yerine getirmeyen hatta ona zulmeden kadın ya da erkek dindar mıdır?
İslamın beş şartını yerine getiren fakat kul hakkı yiyen, yalancı, sahtekar, huysuz, geçimsiz, sadece kendini düşünen bencil, kibirli insanlar dindar mıdır?
Din nedir, dindar nedir? Dini sadece namaz, abdest, oruç, zekat gibi bazı ibadetlerden müteşekkil zannedersek , elbette dindar deyince de sadece bazı ibadetlerini yapan kişiler akla gelir.
Din hayattır, dindarlık da bir hayat tercihidir. Bütün hayatı kapsar. Sadece belli ibadetlerden oluşmaz. Özellikle belli ibadetler diye de bir ayırım yaptım zira çoğunlukla ibadet deyince aklımıza sadece namaz, abdest, zekat gibi çok bildiğimiz ibadetler gelebiliyor.
İbadetin anlamı: Allah (c.c) a bağlılık, kulluk görevi, saygı, tazim, hürmet, Allah’ın emirlerini yerine getirmek ve yasaklarından kaçınmaktır. Bu yüzden namaz, abdest, oruç, zekat birer ibadet olduğu gibi iyilik yapmak, günahtan kaçınmak, gülümsemek, birini sevindirmek, yolda başkalarının ayağına takılabilecek bir taşı kaldırmak, bir yetimin başını okşamak da ibadettir. Karı-koca muhabbeti de ibadet kapsamındadır. Haram ile değil helal ile birlikte olduğu için.
Güzel ahlakı tamamlamak için gönderilen bir peygamberin ümmetiyiz. Güzel ahlak olmadan bazı ibadetleri yaparak dindar olamayız. Sadece ibadet ve güzel ahlak da yetmez. Dinin bütün hükümlerini kabul etmemiz lazım. Yapamadıklarımız olsa da.
Allah’ın bir hükmünü bile reddeden kişi dinden çıkar. Böyle baktığımızda Müslümanlar dinin hükümlerini iyi bilmiyorlar. Bazen farkında olmadan inkara bile gidebiliyorlar.
Evlilik konusunda da evlenmeden önce hatta ergenlikten itibaren gençlere dinimizin aile ile hükümlerini öğretmek gerekir. Erkek; iyi bir kavvam olmak için ailesinin idaresini şefkat ve adaletle yapacak şekilde yetiştirilmeli. Kızlar ise; itaatkar, sevecen ve saliha bir eş olmak üzere yetiştirilmeli.
Fakat maalesef ki kendini dindar diye tanımlayan kişiler aile ile ilgili âyetleri ya bilmiyor ya da işine gelmediği için kafasına göre yorumluyor. Ki bu ayetleri açıklayan pek çok da hadis-i şerif olduğu halde. Dinin hükümlerini inkara kadar gidebiliyorlar. “Bu devirde yok öyle şey, benim aklım almıyor, niye erkekler reis olacakmış, niçin kadınlar erkeklere saygılı olmalılar…” diyenler var. “Allah (c.c) emretmiş, inandım iman ettim fakat ben yapmakta zorlanıyorum, nefsime ağır geliyor.” dersin yapmazsın günahını ve hesabını kabullenirsin o ayrı bir şey. Fakat inkar edersen, Allah’ın hükümlerini beğenmezsen dinden çıkarsın.
Bu yüzden dindarın tarifini iyi yapmalıyız. Dinin hükümlerini inkar edene dindar denmez. Onun önce dine girmesi gerekir.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.