Rabbimize sonsuz hamdu senalar olsun, vatanımızı milletimizi içimizdeki hainlerin saldırısından korudu. Şehitlerin makamı âlâ olsun. Vatanı korumak için canını ortaya koyan kahramanca çarpışanlardan Allah razı olsun, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.  Hepimize de çok büyük geçmiş olsun. Çok büyük bir tehlike atlattık. Rabbim bir daha göstermesin.

Bu Ramazan ayının son on günü hayatımda ilk defa on günlük itikafa girdim. Nafile ibadetleri söylemek pek makbul değil biliyorum fakat niyetimi Rabbim biliyor, kendimin değil itikafın reklamını yapmak için, belki teşvik olur diye yazıyorum zira itikaftayken “niye kimse beni daha önce itikafa teşvik etmemiş, niye bu konuda hanımlar yazmamış, anlatmamışlar ne güzel bir ibadet olduğunu” diye düşündüm. Bu konuda teşvikler olsaydı belki daha önceden de kısmet olurdu.

Ramazan ayının tadını itikafta aldım desem yeridir. Ne tatlı bir ibadetmiş. Rabbim nasip ederse seneye Ramazan ayı için şimdiden niyetime aldım. Bakacak hastası, yaşlısı, küçük çocuğu olmayan, evli olanlar da kocasının müsadesi ile itikaf ibadetini niyetlerine almalarını tavsiye ederim.

İtikaf sanki erkeklere mahsus bir ibadetmiş gibi bir algı varmış meğerse zihnimde. Peygamber efendimizin Ramazan ayının son on günü mutlaka itikaf yaptığı ve tavsiye ettiğini biliyoruz fakat erkekler camide yaptıkları için olsa gerek hanımlar için şart değilmiş gibi düşünmüşüm bu güne kadar. Oysa hanımlar da evlerinin bir köşesini mescit kılıp itikaf yapabiliyorlar. Peygamber efendimizin hanımları ve sahabe hanımları hep itikaf yapmışlar. Biz hanımların da bunu yaygınlaştırmamız lazım.

Telefon yok, bilgisayar yok, televizyon yok, gazete yok, ev halkıyla zaruret dışında kelam yok. Dünyayla bütün ilişiğin kesiliyor. Kendi içine dönüyorsun. Odada bir çeşit gönüllü hapis hayatı.

Az yiyorsun. İftarda ana yemek on gün boyunca sadece mercimek çorbası. İstersen yoğurt ve meyve ekleyebiliyorsun. Sahurda 21 kuru üzüm, zeytin. İstersen yumurta da ekleyebiliyorsun. Başka şeyler de yenirse de olur elbette fakat eskiden beri usul az yemek ve iftarda mercimek çorbası ile yapmakmış, ben de usule uygun olsun istedim. itikaf.org isimli sitenin programını not alıp orada yazan programı takip ettim.

Şunu fark ettim ki meğer ne çok yiyormuşuz ve ne çok konuşuyormuşuz. Az yeyince insan ne kadar dinç oluyormuş. Uykun azalıyor zihnin daha açık oluyor. Namaz, hatim ve tesbih dışında Kur’anı Kerim mealini okudum tekrar. İnsan her okuduğunda bambaşka âyetler dikkatini çekiyor. Özellikle dikkatimi çeken şey ne kadar çok âyet “Allah’a ve Rasulüne itaat edin,” diye başlıyor. Kur’an bize yeter, vahiy bize yeter” deyip hadisi şerifleri inkar edenleri düşündüm. İnsan bir kere Kur’an-ı Kerîm meali okusa Hadisleri reddetmeye Allah’tan korkar.

Dikkatimi çeken bazı ayetleri ara ara paylaşacağım inşallah. Riyazu’s Salihin açıklamalı iki cildini okudum. Birkaç farklı ilmihalden namaz abdest bölümlerini yeniden okudum. Âdâbında unuttuğum gözümden kaçan bir şeyler var mı diye. O da benim için çok faydalı oldu. İlmihali yeniden okumayı da tavsiye ederim.

İtikaf hem bedene hem ruha detoks gibi bir ibadet. Rabbim isteyen herkese nasip etsin. Allah (c.c) bizi Kur’an-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyeden ayırmasın. Sadece itikaf değil, Rasulullah Efendimizin günlük hayatı içinde yaptığı çok basit görünen bir hareketi bile ne çok hikmetli.  Pek çok âyette “Sana kitabı ve hikmeti verdik” buyruluyor. O hikmetten faydalanmak için sünnet-i seniyeye uygun davranmaya elimizden geldiği kadar dikkat etmemiz gerekiyor.

Allah Rasulu bizim için “Usve-i hasene”dir yani en güzel örnek.

“Andolsun ki Allah’n rızasını ve âhiret gününün saadetini umanlar ve Allah’ı çokça ananlar için Allah’ın Resûlü’nde, sizin için, pek güzel bir örnek vardır.”  (Ahzap suresi 21. âyet-i kerîme)