Ağlama ölü için, ağla diri için
Bir yakınımız ölse, onun ardından birkaç gün ağlarız. Sonra acımız küllenir, ölen kimseyi unutur gideriz. Esasen ölen ölmüştür, onun için sürekli ağlamanın bir anlamı yoktur. Fakat yaşayanlar için hayat devam etmektedir. Asıl acınası durumda olan kimse değil, onun yerine bıraktığı dul, yetim ve bakmakla yükümlü olduğu insanlardır. Haline ağlanacak olanlar, asıl yaşayan kimselerdir.
Sevdiklerinizden veya yakınlarınızdan biri ölse, birkaç gün ağlarsınız, zamanla acınız küllenir, unutulur. Ama yakınlarınızdan veya sevdiklerinizden biri deli olsa, acıklı durumu hep gözünüzün önünde, dert her gün tazedir. Bu sebeple asıl ağlanacak durum budur.
Cümle içinde örnek kullanımı : Babalarını kaybeden çoçuklara çok üzüldüm boşuna dememişler ağlama ölü için, ağla diri için.
Açıklama ve kompozisyon : İnsanoğlu yaşadıkça ölüm’de peşinden illebet gelir. Ölümü hemen hemen bilmeyen yoktur. Ama ölümü ne kadar bilirsekte yine yakınımız bir dostumuz yada akrabamız öldüğünde üzülür ağlarız. Lakin ne kadar ağlasak’ta üzülsek’te onu geri getiremeyiz. İnsanoğlu bu dünyada yapabileceği en güzel amelleri kazanarak diğer dünyaya gider. Ölenle ölünmez. Asıl bir insan veya kişi öldüğünde geride bıraktıkları çoçukları yada eşine çok üzülürüz. Çünkü sürekli görürüz karşılaşırız hallerine durumlarına çok üzülürüz. Onun için atalarımız ağlama ölü için, ağla diri için derken bunu bize anlatmak istemişler.
Örneğin bir anne, ölümü durumunda çocuklarının perişan olacaklarını düşündüğünden korkar ölümden. Ne yaparsak yapalım, ölüme çare yoktur. O yüzden her ne olursa olsun ölüm bir son değildir. Bir başlangıç olduğunuda unutmamalıyız.
Kaynak:Eğitim Sistem
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.