Abajur, ehram, eşkıya, fanus, fes, fukara, gıpta, hadise, intizam, itidal, izzetinefis, kafile, kalender kelimelerinin anlamı ne

abajur: Üzeri siperli masa lambası.
ehram: Piramit.
eşkıya: Dağda, kırda yol kesen hırsızlar, haydutlar.
fanus: Saat gibi hassas araçları korumak için üzerlerine kapatılan cam kap.
fes: Genellikle koyu kırmızı, kalın kumaştan yapılmış, tepesinde püskülü olan başlık.
fukara: Zavallı, yoksul.

gıpta: İmrenme.
hadise: Olay.
intizam: Düzen, düzgün.
itidal: Soğukkanlılık.
izzetinefis: İnsanın kendine duyduğu saygı
kafile: Birlikte yolculuk eden topluluk.

kalender: Alçak gönüllü.
kalpak: Kürk veya kumaştan yapılmış başlık.
kasvet: Sıkıntı.
kaza: İlçe.
konsol: Üstüne süs eşyası konulan çekmeceli dolap.

mahur: Klasik Türk müziğinde bir makam.
mahlûk: Yaratık, yaratılmış.
martin: Tek kurşun atan ve çok ses çıkaran bir tüfek.
melânkolik: Derin bir keder içinde bulunan kişi.
müddeiumumî: Savcı.
mütemadiyen: Sürekli olarak.

nefer: Asker.
pazen: Bir tür pamuklu kumaş.
sedir: Kol koyacak yeri ve arkalığı bulunmayan divan.
semaî: Klasik Türk müziğinde bir usul.
sırma: Altın yaldızlı ince gümüş tel.
süvari: Atlı asker.

şakak: Göz, alın ve yanak arasında, elmacık kemiğinin üstünde bulunan çukurumsu bölge.
tahkikat: Soruşturma.
tahsildar: Bir kimse veya bir kuruluş adına para toplamakla görevli kimse.
tambur: Yay veya mızrapla çalınan, uzun saplı, telli tahta çalgı.
teessür: Üzülme, üzüntü.
vukuat: Polisi ilgilendiren olay.
vücuda getirmek: Meydana getirmek.
yağlık: Büyük mendil.
zaaf: Düşkünlük, dayanamama.