75 ve üstü alan eski okuluna mı, boş bir okula mı atanır?
MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü 12/12/2014 tarih ve 6418369 sayılı yazılarında Ağustos ayında yapılan değerlendirmelerde 75 puanın altında puan aldıkları için müdürlük süreleri uzatılmayan müdürlerin kazandıkları davalar için açıklama yapmıştır.
Açıklama kararların nasıl uygulanacağına yöneliktir. Bakanlık açıklamasına göre uygulama, ilgili kişilerin aynı kişiler tarafından yeniden değerlendirilmesi ve puanlarının yeniden tespiti yönündedir.
Fakat sorun burada bitmemektedir.
Çünkü bakanlık açıklamasında; Yeniden değerlendirme yapıldığında 75 üstü puan alan okul müdürlerinin eski görev yerlerine mi yoksa boş yerlere mi görevlendirileceği?, noktasında tek bir ifade bulunmamaktadır.
Aslında uygulama ile ilgili açıklama yapılası gereken nokta burasıdır. Bu konuda açıklama yapmayan bakanlık bu kadroların şu anda dolu olduğunun farkındadır ve topu valiliklere atmıştır. Valiliklerden gelen bilgiler ise eski yerlerine değil boş yerlere atanmaları (görevlendirilmeleri) şeklinde uygulama yapılacağı yönündedir.
Bu durumun hukuki karşılığına bakacak olursak;
Bilindiği üzere 2571 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda değişiklik yapılmış ve dava kazananların eski yerleri dolu ise başka yerlere atanırlar şeklinde hüküm getirilmişti.
Bu hüküm artık yürürlükte değildir. Yani dava kazanan kişi ayrıldığı kadro dolu olsa bile buraya görevlendirilmelidir.
Bununla ilgili bir çok yargı kararı ve içtihat söz konusudur.
Örneğin;
"GENEL KURUL: E:78/20, K:78/26 kararda
A- Yürütmenin durdurulması kararlarında:
İdare hukuku ilkelerine göre, iptal kararları, iptali istenilen idari tasarrufu ve ona bağlı işlemleri tesis edildikleri tarihten itibaren ortadan kaldırarak tasarrufun tesisinden önceki hukuki durumu ortaya koyar.
Diğer bir deyimle iptal edilmiş olan işlemi, hukuk aleminde hiç doğmamış hale getirir. Bir iptal davasında verilmiş bulunan yürütmenin durdurulması kararı da aynı niteliktedir. Yani; henüz ortada bir iptal kararı bulunmadığı halde, iptali istenen idari tasarrufu ve onun sonucu olan işlemleri durdurur ve bu tasarruf ve işlemlerin tesisinden ve icrasından önceki hukuki durumun yürürlüğünü sağlar.
Doktrinde genel olarak kabul edilmiş olan bu kural, yargısal içtihatlarla, uygulamada belirli bir biçimde yer almıştır. Aksi düşünüş tarzı, idari yargı kararlarının uygulanamaması gibi hukuken kabul edemiyeceği bir sonuç doğurar. Nitekim. 9.7.1966 gün ve E:1965/21, K:1966/7 sayılı Danıştay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Dava Daireleri Kurulunun 4.1.1966 gün ve E:1965/473 sayılı kararı ile bu kural kabul edilerek idari yargı kararlarının uygulanması sağlanmıştır.
Hukuki durumu bu şekilde tesbit ettiğimiz zaman, yürütmenin durdurulması kararların yerine getirilmesindeki zorunluluk ve açıklık kendiliğinden ortaya çıkmaktadır."
Buradan da görüleceği üzere "bu tasarruf ve işlemlerin tesisinden ve icrasından önceki hukuki durumun yürürlüğünü sağlar."
Bunun anlamı açık ve nettir. Zamanı geri almışçasına Ağustos 2014'e dönülmeli ve uygulama buna göre yapılmalıdır.
Aksi halde;
İlgili ve sorumlu kamu görevlileri;
Yargı kararlarının uygulama zorunluluğunu ihlal etmiş olacaklar, görevin kötüye kullanılması ve ihmal suçları ile karşı karşıya kalmaları söz konusu olabileceklerdir.
Hukuk devletinin gereği de yargı kararlarının uygulanmasının gereği de haksızlığa yol açacak uygulamalardan kaçınmak olmalıdır.
Maksut BALMUK
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.