Zihinsel Bağımlılık; Alışkanlıklar
Alışkanlıklar düzenli ve sürekli olarak kendini gösteren öğrenilmiş , bilinç altına yerleşmiş davranışlar bütünüdür. Olumsuz tarafı ile hayatı kafese alan alışkanlıklar yıkılması güç çelik duvarlardır. İnsanoğlunun en büyük zaaflarından birisi olup hayatta vazgeçilmesi zor olanlar listesinde birinci sıradadır. Alışkanlıklar ki, bileğe kelepçe, ayağa pranga ve boyuna zincirdir.
Her alışkanlık kötü bir anlam taşımaz. Yararlı , hayırlı ve güzellikler dolu alışkanlıklar da vardır. Burada irdelenen alışkanlık olumsuz, insanları kendisine yabancılaştıran ve onların aleyhine olanlardır. Hayat alışkanlıklarla doludur . İnsanlar bu alışkanlıklarını önce kendileri oluşturur. Ardından alışkanlıklar onları ve kişiliklerini inşa ederek hayatlarına egemen olur. Ve sonunda bu alışkanlıklar ihtiyaç haline gelir. Kişiliğinizi oluşturan alışkanlıklar sizi her yerde ele verir. İbni Haldun bu yüzden ‘’ insan alışkanlıklarının çocuğudur ‘’ demiştir. Bir köylü, bir danayı doğar doğmaz kucağına alıp sevmiş, sonra da bunu âdet edinmiş. Her gün danayı kucağına alıp taşırmış. Sonunda buna o kadar alışmış ki dana büyüyüp koskoca öküz olduğu zaman onu yine kucağında taşıyabilmiş. Bu kıssa alışkanlığın ne büyük güç olduğunu çok iyi anlatır.
Alışkanlıklar rutinleşmiş bağımlılıklardır. Edinilmesi kolay olsa da terk edilmesi hiçte öyle değildir. Tilkiler bile derisinden vazgeçse de alışkanlıklarından vazgeçemez. Balzac ‘’Hiç kimse bir alışkanlığa veda etme cesaretini gösteremez ‘’ demiştir. Onlardan kurtulmak insanın derisinin yüzülmesi gibi bir şeydir. Yavaş yavaş gelişip, sincice ilerler ve uygun zemini bulduğunda demiri atar . Zehirli bir yılan gibi fark ettirmeden boynunuza dolanıp zehrini akıtır . Alışkanlığım zincirleri önce duyulmayacak kadar hafiftir. Zaman geçtikçe kırılmayacak kadar güçlü olur. Horace Mann ‘’ Alışkanlık, bir halata benzer. Her gün bir lifi örer ve sonunda, onu koparamayacak kadar güçlü yaparız’’ der. Bazı araştırmalara göre insanların davranışlarının çoğunu alışkanlıkları yönetir. Yapacağı eylemleri genelde düşünerek değil alışık olduğu şekilde gerçekleştirir. Sonunda da alışkanlıklar insanları düşünmekten geri bırakır. Örneğin güneşin doğup batması bir alışkanlık hadisesi haline geldiği için pek çok kişi bu büyük olayı düşünmez. Çünkü her gün güneş doğduğu için , bu hadiseye alışan insanlar bunun ne kadar büyük bir olay olduğunun farkına varamamaktadırlar. Bu yönü ile de alışkanlıklar, hayreti öldüren bir katildir.
Alışkanlıklar özgürlüğe getirilen sınırlamalarıdır. Yaşamı otomatiğe bağlamaktır. Her gün aynı yoldan gitmek, hep aynı yere oturmak ve aynı işleri aynı yöntemle yapmak, beyazın üzerine hep siyahı tercih etmek hep alışkanlıkların eseridir. Bu da bir mahpusluk ve esaret halidir. Alışkanların etkisiyle aynı hatalar yapılıp farklı sonuçlar elde edilmek istenir. Bu yönüyle de alışkanlıklar tecrübeleri silip atan silgilerdir Madem ki alışkanlıklar bu denli hayata egemen , o zaman iyi alışkanlıklar edinerek onun esaretinden kurtulmak gerekir . Krishnamurti “Yaşam Kitabı’’ adlı eserinde şöyle der ‘‘Alışkanlığa direnç göstermek, onunla boğuşmak, onu reddetmek onu yalnızca yaşatır. Belirli bir alışkanlıkla savaşırsanız onu güçlendirirsiniz, bu da ayrı bir alışkanlık haline gelir. Ama alışkanlığa direnmeden basit bir şekilde onun yapısının farkında olursanız ondan kurtulduğunuzu görürsünüz ve bu özgürlükte yeni bir şey oluşur.’
Alışkanlıklardan kurtuluş onları bir anda camdan dışarı fırlatarak değil merdivenlerden basamak basamak indirerek olur. Sonrasında da alışkanlık girdabına kapılmamak için ‘’Bir kereden bir şey olmaz’’lara kanmayan ve alışkanlığın panzehiri olan irade sahibi olun. Dikkat edin, alışkanlıklarınız değerlerinize, değerleriniz karakterinize , karakteriniz de kaderinize dönüşmesin.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.