Sanat görüşlerini bir beyanname ile ortaya koydular. Topluluğa ad olarak sunulan “Sinâ-yı Emel” (ideal zirvesi) beğenilmeyerek Faik Ali’nin teklif ettiği Fecriati (geleceğin aydınlığı) ismi kabul edilmiş, Faik Ali başkanlığa seçilmiştir.
1909’da Hilal gazetesi matbaasında toplanan genç sanatçılar Fecr-i Ati’yi (Geleceğin Şafağı) kurarlar. Bu gençler arasında Yakup Kadri, Fuat Köprülü, Ahmet Haşim, Aka Gündüz, Ali Canip, Celal Sahir, Refik Halit, Şahabettin Süleyman, Tahsin Nahit gibi isimler vardır.
Temsilcileri: Ahmet Haşim, Aka Gündüz, Ali Canip Yöntem, Tahsin Nahit, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, M. Fuat Köprülü, Refik Halit Karay, Müfit Ratip, Faik Ali, Celal Sahir, Faik Ali, Şahabettin Süleyman, Emin Bülent Serdaroğlu, İzzet Melih…
Şu sanatçılar Fecriati Topluluğu dağıldıktan sonra Milli Edebiyat hareketine katılmıştır: M. Fuat Köprülü, Refik Halit Karay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Ali Canip Yöntem, Hamdullah Suphi, Şahabettin Süleyman.
Fecr-i Ati şiirinin genel özellikleri şunlardır:
- Aruz ölçüsüyle aşk ve doğa konulu şiirler yazılmıştır.
- Serbest müstezat kullanılmıştır.
- Arapça ve Farsçanın etkisinde ağır bir dil söz konusudur.
- Sanatçılar, Fransız sembolizmiyle daha sıkı bağlar kurmuşlardır.
- Şiirde konudan çok söyleyiş önemlidir.
- Gerçek şiir herkesin kendisine göre yorumlayabileceği şiirdir.
- Şiiri duyulmak için yazılan sözden çok musikiye yakın bir türdür.
- Bu dönem şiirleri “sanat için sanat” anlayışıyla yazılmıştır.
- Fecr-i Ati döneminin en güçlü şairi Ahmet Haşim’dir. Sanatçı, topluluğun diğer üyeleri Milli Edebiyat akımına katılmasına rağmen kendi sanat görüşünden taviz vermemiştir.
AHMET HAŞİM (1884 – 1933)
1909’da Fecr-i Aticilere katılmıştır.
Fecr-i Ati topluluğu dağıldıktan sonra da yoluna devam etmiştir.
Fecr-i Ati topluluğunun ve modern Türk şiirinin en önemli şairlerindendir.
“Şiir Hakkında Bazı Mülahazalar” başlığı altında şiir anlayışını açıklamıştır.
Saf şiir anlayışına bağlı kalmıştır.
Şiirde konudan çok, söyleyişi önemser.
Eserleri:
Şiir: Piyale, Göl Saatleri
Sohbet: Gurabahane-i Laklakan (Fıkra özelliği de gösterir)
Fıkra: Bize Göre (Bu kitaptaki bazı metinler deneme türü içerisinde değerlendirilmektedir.)
Gezi yazısı: Frankfurt Seyahatnamesi
Tahsin Nahit (1887 – 1919)
Fecr-i Ati topluluğu şairi ve oyun yazarıdır.
Bireysel konulu şiirler yazmıştır.
Şiirleri sanat gücü bakımından çok güçlü değildir.
Şiirleri Ahmet Haşim etkisindedir.
“Adalar, Kamer ve Zühre şairi” olarak tanınmıştır.
Genelde kadın ve aşk temalarını işlemiştir.
Tiyatroyla da yakından ilgilenmiştir. Tekniği zayıftır.
Eserleri:
Şiir: Ruh-i Bikayd
Tiyatro: Hicranlar, Jön Türk, Firar, Aşkımız, Sanatkârlar, Ben Başka, Talak, Kırık Mahfaza, Osman-ı Sani, Kösem Sultan
Emin Bülent Serdaroğlu (1886 – 1942)
Galatasaray futbol takımının ilk kaptanıdır ve kurucuları arasındadır. Fenerbahçe ile oynanan ilk maçta ilk golü atmıştır.
Fecriati Döneminde “destansı” yönü ağır basan epik şiirler yazmıştır.
Hem bireysel hem de toplumsal konularda şiirler yazmıştır.
Şiirlerinde benzetme ve istiarelere gereğinden çok yer vermiştir.
Victor Hugo’nun “Mavi Gözlü Yunan Çocuğu” adlı şiirine karşı yazmış olduğu “Kin” şiiriyle tanınmıştır.
Eserleri: Şiir: Kin, Hatay’a Selam, Dev Şarkısı
Müfit Ratip (1887 – 1920)
Fecriaticiler arasında tiyatro türünde en başarılı sanatçıdır.
Tiyatroda teknik bakımdan en iyi eserleri, tiyatroyla ilgili eleştirileri o yazmıştır.
Eserleri: Oyun: Sayfiyede, Zincir, Bir Buhran, Kadın Pençesi
Şahabettin Süleyman (1885 – 1919)
Tiyatroları teknik açıdan zayıftır.
Aşk temasını işlemiştir.
Konuşma diline yakın bir dil kullanmıştır.
Eleştiri yazılarıyla öne çıkmıştır.
Edebiyat tarihiyle ilgili eserler de yazmıştır.
Eserleri: Oyun: Fırtına, Aralarında, Karun, Avdet, Aziz Katil, Kül ve Burgu, Çıkmaz Sokak, Yeni İzdivaçlarda
Fazıl Ahmet Aykaç (1884 – 1967)
Hiciv geleneğini mizaha dönüştürmüştür.
İğnelemek, alay etmek onun özelliğidir.
Eserleri: Kırpıntı, Divançe’i Fazıl, Harman Sonu, Şeytan Diyor ki, Tarih Dersi
İzzet Melih (devrim) (1887 – 1966)
Roman ve öykü yazarıdır.
Eserleri: Leyla, Tezad, Sermed, Hüzün ve Tebessüm
Cemil Süleyman (alyanakoğlu) (1886 – 1940)
Hikâyelerinde özellikle halk arasından seçilmiş tiplere yer verir.
Teknik bakımdan kusurlu olmakla birlikte romanlarındaki psikolojik tahliller başarılıdır.
Eserleri: Roman: İnhizam, Siyah Gözler, Kadın Ruhu
Öykü: Timsal-i Aşk, Ukde
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.