Geçtiğimiz hafta "Sience" dergisinde Yale Üniversitesi'nden Prof. Dr. Murat Günel ve Bahçeşehir Üniversitesi'nden Prof. Dr. Türker Kılıç'ın "beyin tümörleri" üzerine bir araştırması yayımlandı.

Gazetelerde de oldukça fazla yer aldı. Buluş beyin tümörlerinin genetik açıdan çözümlemesini sağladığı için beyin tümörü ameliyatları için milat sayılan bir buluş oluyormuş. Ben de Sayın Türker Kılıç ile bu konuda konuşurken aniden kendisine bir şey sordum dedim ki "Hocam bu buluş bütün beyin cerrahları açısından önemli dediniz, peki Türkiye'de kaç beyin cerrahı bu dergideki makaleyi okuyabilir ve anlayabilir." O da dedi ki "Türkiye'de 1600 beyin cerrahı var bunlardan ancak 200 tanesi bu makaleyi okuyabilir. Çünkü Türkiye'deki tıp fakültelerinin 46'sında eğitim dili Türkçe oysa makale İngilizce" dedi. 
Şimdi bir düşünün Türkçe bizim anadilimiz tabii ki geliştirmek ve zenginleştirmek zorundayız. Ama internetin gelişiminden sonra hız kazanan bilimsel bilgi dolaşımı maalesef İngilizce olarak yapılıyor. Bilimden ve gelişmelerden geri kalmamak için tek çareniz İngilizce eğitim vermek ve İngilizce literatür tarayabilmektir. Eğer bunu yapamazsanız bırakın yılları bir günde hatta bir saatte bile dünya gündeminden ve ağından kopabilirsiniz. 
Bu kadar önemli bir konuda maalesef adım atan da yok. YÖK üniversitelerde bilim dilinin İngilizce olması ve eğitim dilinin İngilizce olması için herhangi bir adım atmıyor. Bırakın adımı İngilizce dil yeterliliği açısından doktorada bazı kolaylıklar getirmeyi de ihmal etmedi. 
Her ile bir üniversite kapsamında açılan üniversitelerde yabancı dil eğitimi hak getire "0" durumda. Mevcut devlet üniversitelerinde İngilizce programlarda hocalar hazırlık sınıfından sonra kolayına geldiği için dersleri Türkçe vermeyi seçiyor. Yani anlayacağınız durum oldukça vahim. 
Yurtdışına öğrenci gönderimimiz ve yurtdışından öğrenci kabulümüz de bu yüzden çok zayıf. Maalesef İngilizce eğitim yapmadığımız için çevremizdeki ülkelerden binlerce öğrenci Avrupa'ya kaçıyor. Kısacası üniversitelerin eğitim dili İngilizce olmalıdır. Bu kendi dilimize ihanet değildir. Bilimsel gelişmelerdeki hıza yetişmek ve ortak olmak adına bu olmazsa olmaz bir gerekliliktir.