Türkiye’nin bugünkü gelişmemişliği geçmişe dayanmaktadır. Yani geçmişte bilgi yeterince bilimsel bilgi üretilememiştir. Bu yargıya karşı kıyamet koparmak yerine sağduyu ile geçmişi irdelemek evrensel çıkmazlarda kaybolmamak için gereklidir. Önce bilginin yayılması bakımından matbaası olmayan bir toplumun zavallılığını anımsayalım.

    Bu günün de sorunu değil mi? Bilimsel bilginin üretilememesi. Bilimsel bilginin üretildiği üniversiteler uygun koşulları taşıyor mu? Araştırma çalışmaları yeterli ölçüde destekleniyor mu?

    Maalesef, üniversitelerin bilimsel çalışmalar için olanakları yeterli değildir. Çünkü üniversitelerde bilimsel bilgilerin üretileceği laboratuvar ve araç gereçler yeterli değildir.

    Yine, bazı durumlarda araştırma projelerinin desteklenmesinde ayrımcılık yapılabilmektedir. Böyle bir ortamda bilimsel bilgi üretilebilir mi?

     Nature dergisinde yayın yapan en iyi 200 üniversite içinde hiçbir üniversitesi yok ve Türkiye toplamda 43.sırada bulunuyor.  Anlaşıldığı kadarı ile Türk bilim insanları tek başına Nature dergisinde yayın yapmamaktadır. Yine bildiğimiz kadarı ile Türkiye adresli yayınların atıf etki katsayıları son derece düşük.

    Ar-ge için ayrılan bütçe de önemli. Merkezi yönetim bütçesinden ayrılan başlangıç ödeneği (2013 için) 4770 milyondur. Sizce bu oran yeterli mi?

     Bütün bu anlatılanlar ve veriler, bilimsel çalışmaların sonucu olan teknolojiye dışarıya bağımlı olacağız anlamına gelecektir. Tabii ki ekonomik anlamda da bağımlılık devam edecektir.

      Yine, teknolojiye bütçeden daha da fazla ücret ayırmak gerekiyor. Bu durum da ekonomik çıkmazın bir başka yönüdür.