Yükseköğretim sistemi değişiyor

Yükseköğretim sistemi değişiyor
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, 2020 yılında yapılan çalışmaları paylaştı. yapılmakta olan yeni projelere ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

“Yeni YÖK, yükseköğretime ilişkin parlak ve sofistike söylemler, ileriye yönelik tasarımlar, retoriği yüksek taslaklar, entelektüel paylaşımlar yapma yerine, ortaya koyduğu ‘somut icraatlar, hayata geçirdiği projeler, sonuç üreten düzenlemeleri’ ile yol almaya devam etmektedir.”

“Yeni YÖK, yetki devri süreçlerini başlatarak teferruat ile uğraşmayı artık terk etmiştir. Mevcut yasalardan şikâyet etme acziyetine düşme yerine mevzuatın imkânlarını akılcı bir tarzda kullanmaktadır. Güçlü koordinasyon-esnek yönetim tarzını benimseyerek ‘yükseköğretim politikaları yapan ve uygulayan’ bir kurum halini almıştır.”

- “Yükseköğretim Kalite Kurulunun kurulması, Yükseköğretimde Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Projesi, YÖK 100/2000 Doktora Projesi, Hedef Odaklı Uluslararasılaşma, Üniversite-Sanayi İş Birliği, Yükseköğretimde Dijital Dönüşüm, Açık Bilim ve Açık Erişim Projesi, Ortadoğu’da Akademik Mirası Koruma Projesi, Geleceğin Meslekleri Projesi, YÖK-Akademik Projesi” gibi pek çok projeyi hayata geçirerek sonuçlarını kamuoyu ile paylaştık ve Yeni YÖK olarak 2020 yılında da bu çalışmalara yenilerini ekledik.”

- “Yeni YÖK olarak, yükseköğretimin toplumsal bir uzlaşı alanı olması gerektiğine inanıyor ve bunun için çalışıyoruz.”

-“Kamu kurumuyuz, kamuya hizmet ediyoruz, kamuya hizmet anlayışımız gereği şeffaflık içinde hesap verebilir olmaya önem veriyoruz. Onun için 2020 yılında görev tanımımız içindeki rutin işlerin dışında gerçekleştirdiğimiz sonuç üreten projelerimiz, yeni ve yenilikçi girişimlerimizin öne çıkanlarını kamuoyu ile paylaşıyoruz.”

YÖK değişti… Amaçları ile, takip ettiği yöntemleri ile, ortaya koyduğu yükseköğretim anlayışı ile, iş yapış şekli ile, öncelikleri ile her alanda değişti ve yenilendi… Şimdi “Yeni YÖK” de Türk yükseköğretim sistemini değiştiriyor.”

Sizlere 2020 yılında 'Yeni YÖK' olarak gerçekleştirdiğimiz proje ve düzenlemelerin bir kısmını sunuyoruz. Türk yükseköğretimini planlamalarımıza uygun bir şekilde, tedrici bir surette yeniden yapılandırmaya 2021 yılında da devam edeceğiz…”

1- “YÖK-Gelecek Projesi” ile akademisyen istihdamında yeni dönem

Yeni YÖK tarafından uygulamaya sokulan YÖK-Gelecek Projesi ile “şeffaflık, liyakat ve fırsat eşitliği” gözetilerek üniversitelerdeki akademik kadro kullanımlarında mevcut genel cari usule ek olarak yeni bir yöntem getirildi. Ülkemizde ilk kez kurgulanan ve ilk uygulaması 2020 yılının son aylarında uygulanan bu proje üç aşamadan oluşuyor:

a) Projenin birinci aşaması olan "Öncelikli Alan Araştırma Görevlisi İstihdamı" kapsamında, ülkemizin kalkınmasında önem arz eden disiplinlerarası alanlarda araştırma görevlisi alımı yapılabilmesi için üniversitelere ek kadro tahsisi yapıldı.

b) Projenin ikinci aşamasını ise “Öncelikli Alanlarda Öğretim Üyesi İstihdamı” oluşturdu. Projenin bu aşamasında öncelikli ve özellikli alanlar olarak belirlenen “kritik teknoloji alanları”nda başarılı bulunan üniversitelerin bölümleri ile bu kritik alanlar eşleştirildi. Bu üniversitelere dünyada "kritik teknolojiler" olarak adlandırılan alanlarda mevcut öğretim üyesi kadrolarına yönelik ek atama izinleri verildi.

Bu her iki aşamada üniversitelere verilen ek atama izinleri, ilk uygulama olduğu için sınırlı tutulmakla birlikte YÖK Gelecek Projesi, kişiyi değil, alanı ve ihtiyacı önceleyen bir arayışın örneği olması ve her bir kadro için o kadro sayısının en az 4 katı insanın sistemde olmasına dikkat edilmesi özelliği ile öne çıktı. 2021 yılında tahsis edilen kadro sayısı artırılacaktır.

c) Projenin üçüncü aşamasını ise akademik personel istihdamına yeni bir vizyon kazandıracak olan "YÖK Akademik Kariyer-Liyakat Platformu" oluşturuyor. Bu proje de yeni yılın ilk projesi olarak hayata geçirilecek ve Üniversiteler için akademik kadrolarda istihdam noktasında farklı bir sayfa açılacaktır.

2- “YÖK Sanal Laboratuvar Projesi” ile evde bilgisayarda deney yapma imkânı

"YÖK Sanal Laboratuvar Projesi" ile üniversitelerin başta fen ve mühendislik fakülteleri ile meslek yüksekokullarının çeşitli programlarında yer alan genel kimya ve fizik laboratuvarı dersleri sanal ortamda verilmeye başlandı. Proje ilk olarak Dijital Dönüşüm Projesinde yer alan 24 üniversitede 15 bin öğrencinin istifadesine sunuldu.

3- “YÖK Dersleri Platformu” ile öğrencilere dijital ders desteği

Yeni YÖK’ün 2020 yılı hedefleri arasında yer alan “YÖK Dersleri Projesi” kapsamında, Anadolu, Atatürk, İstanbul ve Orta Doğu Teknik üniversiteleri tarafından üretilen dijital ders içerikleri “YÖK Dersleri Platformu” (Yükseköğretim Kurumları Dersleri) adı verilen web ara yüzünde üniversite öğrencilerinin açık erişimine sunuldu. Üniversitelere ait içeriklere, mobil operatörler tarafından hatlara ücretsiz olarak tanımlanan 6 GB'lık “Uzaktan Eğitime Destek" kotası kapsamında erişim imkânı sağlandı.

4- “Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Projesi ”ne yeni üniversiteler eklendi

Yükseköğretimde İhtisaslaşma Projesi kapsamında Bölgesel Kalkınma Odaklı Üniversiteler başlığı altında 5 üniversitenin ve ihtisas alanlarının daha belirlenmesi süreci tamamlanarak proje kapsamındaki üniversitelerin sayısı 15’e çıkarıldı. Buna göre; Artvin Çoruh Üniversitesi “Tıbbi ve Aromatik Bitkiler”, Bartın Üniversitesi “Akıllı Lojistik ve Bütünleşik Bölge Uygulamaları”,Hitit Üniversitesi “Makine ve İmalat Teknolojileri”,Kırklareli Üniversitesi “Gıda”, Yozgat Bozok Üniversitesi “Endüstriyel Kenevir” alanlarında “Bölgesel Kalkınma Odaklı Üniversiteler” olarak seçildi.

5- Üniversitelere ilişkin değerlendirme raporları yayımladı

a) Yükseköğretim Kurulunca Türkiye'deki vakıf yükseköğretim kurumlarına ait akademik, idari ve mali verilerin yer aldığı"Vakıf Yükseköğretim Kurumları 2020" raporu yayımlandı.

b) YÖK tarafından 5 ana gösterge ve 45 alt göstergede 2019 yılı için Türkiye'deki 172 üniversitenin ve 2020 yılı için 189 üniversitenin genel bir değerlendirilmesinin yapıldığı “Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporları yayımlandı.

c) Yükseköğretimde İhtisaslaşma Projesi kapsamında belirlenen Araştırma ve Aday Araştırma Üniversitelerinin kendi içlerinde değerlendirilmesi ve sıralandırılmasının yapıldığı “performans karneleri” kamuoyuna açıklandı.

Yeni YÖK olarak kalite çıtasının yükselmesinde şeffaf bir şekilde verilerin paylaşılmasının rolünü önemsiyor ve en etkin denetimin kamuoyu denetimi olduğuna inanıyoruz.

6- YÖK'ün koronavirüs önlemleriyle ilgili çalışmaları

Üniversitelerden koronavirüs ile ilgi süreçleri yürütecek bir Rektör Yardımcısının belirlenerek YÖK ile sürekli ve doğrudan bir ilişki tesis edilmesi sağlandı. Ayrıca Üniversitelerde “Koronavirüs Komisyonları (KOVKOM)” oluşturuldu.

Kovid-19 önlemleri kapsamında küresel salgın sürecinde üniversitelerdeki uygulamalara yönelik "Küresel Salgında Yeni Normalleşme Süreci Rehberi" hazırlayan YÖK, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) iş birliği ve farklı üniversitelerden akademisyenlerin katkıları ile "Küresel Salgın Bağlamında Yükseköğretim Kurumlarında Sağlıklı ve Temiz Ortamların Geliştirilmesi Kılavuzu" nu hazırladı ve üniversitelere iletti.

YÖK bünyesinde, çeşitli üniversitelerin farklı disiplinlerinden gelen uzaktan öğretim alanında uzman akademisyenlerin yer aldığı "Uzaktan Öğretim Politikaları Komisyonu" oluşturuldu. Yükseköğretim Kurulunca, koronavirüs önlemleri kapsamında başlatılan uzaktan canlı dersler ve içerikler hazırlanırken “engelli öğrencilere yönelik” bir dizi tedbir ve önlemleri içeren çerçeve kararlar üniversitelere gönderildi. Salgın sürecinde YÖK tarafından yapılan çalışmaların, alınan duyurulması amacıyla “Covid-19 Bilgilendirme” internet sitesi erişime açıldı.

7- Türk Yükseköğretim Sisteminde hibrit öğretime (karma öğretim) geçildi

Türk yükseköğretimine “karma (hibrit) öğretim modeli” getirildi. Ön lisans, lisans ve yüksek lisans düzeydeki örgün programlarda uzaktan öğretim yoluyla verilebilecek ders oranı yüzde otuzdan yüzde kırka yükseltildi. Böylelikle dünyanın pek çok ülkesinde uygulanan hibrit model ile Yeni YÖK’ün yükseköğretim sistemindeki yapısal değişim süreci bir başka boyuta taşındı.

8- Rasyonel kontenjan politikası doluluk oranlarını önemli düzeyde artırmaya devam etti

YÖK tarafından program kontenjanlarında yapılan rasyonel planlamalar sonucunda 2020-YKS yerleştirmeleri neticesinde üniversitelerdeki doluluk oranları bütün başlıklarda ve kategorilerde önemli bir düzeyde artarak %95 seviyesine yükseldi. Buna paralel olarak boş kontenjan sayısındaki azalma da devam etti. YKS sisteminin ürettiği olumlu sonuçlar bu sistemde Türkiye gerçekleri ile evrensel uygulamaların buluşturulması sonucu oldu.

9- Öğrencilere yönelik yeni burs imkânları

Bu sene temel bilimler, ziraat, su ürünleri gibi bazı programlara verilen YÖK Destek Burslarının kapsamı genişletilerek “Felsefe” bölümü de bu bursların kapsamına alındı. Devlet üniversitelerindeki bu programlara ilk 15 tercihinde yer vererek ilk 3 sırada yerleşen “başarılı öğrencilere” burs verilmesi kararlaştırıldı.

YÖK ile İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) arasında imzalanan protokol ile başarılı öğrencilerin madencilik sektörüne çekilmesi için burs verilmesi, staj ve iş yeri eğitimi uygulamalarının artırılması ve mezuniyetleri sonrasında istihdam amaçlandı. Bu iş birliği kapsamında adayların üniversite sınavında yerleşme ve tercih durumlarına bakılarak asgari ücret miktarına kadar varan burslar verilmeye başlandı. Önümüzdeki yıl diğer sektörler ile de işbirliğine gidilerek bu minvaldeki burs ve istihdam imkânları artırılması hedeflenmektedir.

10- Uluslararası öğrenci sayısındaki rekor artış, dünyada ilk ona girmemizi sağladı

“Yeni YÖK”ün uluslararasılaşma alanında ilk kez “hedef odaklı uluslararasılaşma” politikası kapsamında yaptığı planlamalar da meyvesini vermeye devam ediyor. İlk kez "Yükseköğretimde Uluslararasılaşma Strateji Belgesi"nin de hazırlanmasıyla ülkemizde eğitim gören 182 farklı ülkeden toplam uluslararası öğrenci sayısı 200 bini aştı. Bu rekor artış oranının, Avrupa'nın herhangi bir ülkesinde son yıllarda görülmediği kaydedildi. 2021 yılında ise bu rakamın 220 bini geçmesi hedefleniyor.

Ayrıca Yeni YÖK’ün bu konudaki başarısı UNESCO tarafından da tescillendi. UNESCO 2018 yılı verilerine göre 2014 yılında 48 bin 183 olan ülkemizdeki uluslararası öğrenci sayısı 2018'de iki buçuk katı artarak 125 bin 138'e yükseldi ve Türkiye dünyada en çok uluslararası öğrenci çeken ilk 10 ülke arasında yer aldı . Dünyadaki uluslararası öğrenci havuzundan Türkiye'nin payı Yeni YÖK'ün ilk dört yılında yüzde 110 arttı. Gelecek yılın UNESCO raporlarında bu oran son iki yılın verilerinin girmesi ile daha da büyüyecektir.

11- Ülkemize nitelikli öğrenci çekmeye yönelik düzenlemeler

Küresel salgın sürecinde yurt dışında okuyan Türk öğrenciler ile ülkemize yabancı uyruklu öğrencilerin gelmesine yönelik önemli düzenlemeler yapıldı. Yükseköğretime girişte başarı sıralaması şartı bulunan “Tıp, Diş Hekimliği, Eczacılık, Hukuk, Öğretmenlik, Mühendislik ve Mimarlık" programları dışındaki yükseköğretim programlarının yurt dışı yatay geçiş kontenjanlarındaki %50 kısıt kaldırılarak, bu programlara yurt içi yatay geçiş kontenjanı kadar yurt dışı kontenjan ayrılabilmesine imkân tanındı. Dünya üniversite sıralamalarının herhangi birinde ilk 1000'de yer alan üniversitelerden yapılacak yatay geçişler için kolaylıklar sağlanarak nitelikli öğrencilerin ülkemizde öğretim imkânına kavuşması hedeflendi.

12- Yurt içi ve yurt dışına yönelik sanal fuarlar

Küresel salgınının ülkemize uluslararası öğrenci akışını olumsuz yönde etkilememesi için bazı kararlar alındı ve YÖK olarak “Study in Turkey YÖK Virtual Fair 2020” adıyla sanal yükseköğretim fuarı düzenlendi. Fuarda, 165 ülkeden ziyaretçi, 40 bine yakın tekil ziyaretçi sanal ortamda yükseköğretim kurumlarının temsilcileri ile buluşma ve ayrıntılı bilgi alma imkânına sahip oldu.

Uluslararası öğrenciler için düzenlenen sanal fuarın bir benzeri de Türkiye'deki üniversite adayları ve veliler için YÖK'ün koordinesinde 200 yükseköğretim kurumunun katılımı ile “Üniversiteni Keşfet YÖK Sanal Fuarı-2020” adıyla düzenlendi.

13- Bir Türkiye Projesi olan “YÖK 100/2000 Doktora Projesi” gelişerek devam ediyor

Gelecek 10 yıl için güçlü nesiller yetiştirme" sloganı ile ilk kez 2016-2017 akademik yılında hayata geçirilen bir Türkiye projesi olan “YÖK 100/2000 Doktora Projesi” kapsamında ülkemizin ihtiyaç duyduğu 100 öncelikli alanda doktora yapan öğrenci sayısı bu yıl itibarıyla 5 bine ulaştı.

YÖK tarafından, özellikle küresel salgın sürecindeki yeni koşullar ve ihtiyaçlar dikkate alınarak salgına yönelik ihtiyaç duyulan alanların tespiti neticesinde proje kapsamında “salgın odaklı 22 alan” belirlenerek “100/2000 YÖK Doktora Bursu Pandemi Dönemi Özel Çağrısı”na çıkıldı. Ülkemizdeki salgın ile mücadelede, özellikle “aşı ve ilaç” çalışmalarına, projedeki yaklaşık 800 doktora bursiyeri de yetişmiş insan gücü bağlamında büyük katkı sundu.

“Türkiye'nin Otomobili” projesinin üretiminde ihtiyaç duyulacak doktoralı insan gücünün yetiştirilmesi için de YÖK 100/2000 Doktora Projesi kapsamına "enerji depolama, güç elektroniği ve motor teknolojileri" alanları olmak üzere 3 yeni bilim alanı eklenirken, ülkemizin savunma sanayinde “Yerli ve Milli Teknoloji Hamlesine” katkı sağlamak amacıyla da aralarında “denizaltı tasarımları, bacaklı, biyomekanik robotlar, uydu tasarımı, radar ve görünmezlik teknolojilerinin” bulunduğu 7 yeni bilim alanı daha projeye eklendi.

14- Yükseköğretimde dijital dönüşüm

YÖK’te son yıllarda dijital sistem ve açık veri paylaşımı üzerine çalışmalar yürütülerek yükseköğretim alanında dijital ortamda yenilikçi birçok uygulama hayata geçirildi. Salgın öncesinde YÖK tarafından başlatılan üniversitelerde dijitalleşme çalışmalarının büyük faydası uzaktan eğitim sürecinde görüldü.

"Yükseköğretimde Dijitalleşme Projesi" kapsamında 16 olan üniversite sayısı 24’e çıkarılarak bu üniversitelerdeki “60 binin üzerinde öğrenci” ve “10 binin üzerinde öğretim elemanına” dijital dönüşüm kapsamında eğitim verildi.

YÖK ve CISCO arasında dijital eğitim alanında başlatılan iş birliği kapsamında, Anadolu’da bulunan ve "Yükseköğretimde Dijitalleşme Projesi" kapsamında yer alan 24 üniversiteden seçilen akademisyenlere "siber güvenlik" ve "ağ yönetimi" konularında verilen eğitimler tamamlanarak sertifikaları verildi. Projenin 3. fazına Anadolu’dan 30 yeni üniversite ile devam edilecek.

YÖK tarafından e-Devlet kapısı üzerinden verilen birçok hizmete ek olarak, üniversiteler tarafından verilen “öğrenci transkript belgelerinin” standart bir formda verilebilmesi için yeni bir çalışma başlatıldı.

15- "Açık Bilim ve Açık Erişim" çalışmaları

“Yeni YÖK”ün başlattığı “Açık Bilim ve Açık Erişim” çalışmaları devam ediyor. "Dijitalleşen YÖK" mottosu kapsamında başlatılan Açık Bilim ve Açık Erişim çalışmaları ile ülkemizdeki bütün üniversitelerde uluslararası standartlarda “Ulusal Akademik Açık Erişim Sistemi”nin kurulması hedefleniyor. Bu sistem sayesinde üniversitelerimizde bilimsel faaliyetler neticesinde yazılan lisansüstü tezler, makaleler, kitaplar, kongre bildirileri ve diğer yayınların bibliyografik denetimi sağlanarak açık erişimli olarak araştırmacıların hizmetine sunulacak.

16- YÖK’ün girişimi ile Yükseköğretim Kanununda yapılan önemli yasal düzenlemeler

TBMM'de yasalaşan kanun teklifi, 2016 tarihinde YÖK'ün önerileri ile Üretim Reform Paketi içinde yasalaşarak hayata geçen ve kamuoyunun bütününde olumlu karşılanan değişikliklerden sonra yükseköğretim ile ilgili yapısal değişiklikleri barındıran ikinci yasa paketi oldu.

Yasa ile doçentlik başvuru ve sınavlarının yılda ikiden fazla yapılmasını engelleyen kısıtlamanın ortadan kaldırılması neticesinde doçent adaylarının bekleme süreleri daha da kısaltıldı. 50/d kapsamındaki araştırma görevlilerinden yüksek lisans eğitimini tamamlamış olanların alanıyla ilgili doktora veya sanatta yeterlilik eğitimlerine başlamaları için belirli bir süre gerekmekteydi. Öğrencilerin bu süreç esnasında mağdur olmalarını engellemek için kadrolarıyla ilişiklerinin altı ay daha devam etmesi sağlandı.

Açıköğretim Fakültelerinde gelir fazlası olan miktarın belli bir kısmının doktoralı insan kaynağı yetiştirilmesine yönelik olarak YÖK tarafından verilen burslarda harcanmasına karar verildi.

Yasa ile disipline ilişkin hükümler de yeniden düzenlenerek mevcut disiplin mevzuatına göre suç kabul edilen bazı eylemler suç olmaktan çıkarıldı, bazılarının da cezaları hafifletildi. Cezalarda ağırlaştırma sadece intihal kapsamındaki suçlar ile sınırlı kaldı.

17- Vakıf Yükseköğretim Kurumlarına yönelik önemli yasal düzenlemeler

Yükseköğretimle ilgili yapısal değişiklikler barındıran ikinci yasa paketinde toplumun ve bu üniversitelerde çalışan öğretim elemanlarının beklentisini karşılayan maddeler de yer aldı. Buna göre Vakıf üniversitelerinde çalışan öğretim elemanlarına ödenen ücret artık devlet üniversitelerinde çalışan emsallerinden daha düşük olamayacak .

Diğer taraftan vakıf üniversitelerimizdeki öğretim üyeleri de belli bir yıl şartına bağlı olarak yeşil pasaport alabilecekler. Vakıf üniversiteleri için “teminat fonu” getirildi. Vakıf üniversitelerinin YÖK kararıyla yüzde 10 olan öğrenci burslandırma oranı yüzde 15'e çıkarıldı. YÖK’ün bu girişimi ile geçen seneye göre yaklaşık 12 bin öğrenci daha YÖK sayesinde Vakıf Üniversitelerinde ücretsiz okuyabilme imkânına kavuştu. Bu düzenlemeler Yeni YÖK’ün “sosyal adalet ve fırsat eşitliğine” önem veren yüzünü göstermektedir.

18- Türk Yükseköğretim Sistemine ilk defa “birlikte iş yapma modeli” kazandırıldı

“Yeni YÖK”ün girişimi ile kabul edilen yasal düzenleme kapsamında alanında öne çıkmış üniversitelerin stratejik konularda ortak Ar-Ge yaparak kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanımını amaçlayan Türkiye'de yükseköğretimde yine bir ilk olarak yeni bir model daha kazandırıldı. Artık iki veya daha fazla üniversitemizin insan kaynaklarını ve altyapı imkânlarını tek bir araştırma ve uygulama merkezinde birleştirebilecekler. Bu “Yeni YÖK”ün yükseköğretim sisteminde gerçekleştirdiği yeni bir yapısal değişikliktir. İlk olarak Gazi, Ankara ve Ortadoğu Teknik Üniversitelerinin güçlerini birleştirerek yapacakları Ar-Ge faaliyetleri için "Nörobilim ve Nöroteknoloji Ortak Uygulama ve Araştırma Merkezi" (NÖROM) kuruldu.

19- Araştırmanın önünü açacak yeni düzenlemeler

YÖK, uzun süredir üzerinde çalıştığı “Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) Yönetmeliği”nde köklü değişiklikleri de gerçekleştirdi. Buna göre; yükseköğretim kurumu içinden veya dışından, alanında uzman ve en az doktora derecesine sahip proje değerlendirmesi yapacak uzmanlara ücret ödenebilecek. BAP kaynaklarından ulusal veya uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından desteklenen bilimsel araştırma projelerinde kullanılmak üzere, proje bedelinin yüzde otuzunu aşmaması kaydıyla nakdi veya ayni katkı verilebilecek

BAP bütçesindeki kaynağın nemasının da yine araştırma için kullanılması ve ayrıca bilimsel araştırma projelerinin ve kaynak aktarımının etkin, ekonomik ve verimli kullanımını sağlamak amacıyla proje desteklerinin YÖKSİS’e girilmesi sağlandı. Bilimsel araştırma projelerinde görev alanlara ilişkin sorumluluklar ve denetim esasları net olarak belirlendi.

20- Yabancı uyruklu akademisyen istihdamında kalite eksenli düzenlemeler

YÖK tarafından, yabancı uyruklu öğretim üyelerine yönelik kalite eksenli çalışmalar tamamlanarak “Yabancı Uyruklu Öğretim Elemanı İstihdamıyla İlgili Usul ve Esaslar” ı belirleyen genelge üniversitelere gönderildi. Buna göre; üniversitelerin hazırlık sınıflarında görev yapan yabancı uyruklu öğretim elemanlarının “dil öğretimi tecrübesi”ne sahip olması şartı getirildi. Ayrıca hazırlık sınıfı dışındaki programlarda ders verecek olanlarda da “ akademik başarı ve tecrübe” aranması kararı alındı. Bu düzenleme ile yabancı uyruklu öğretim elemanı alımlarında araştırma odaklı üstün nitelikli bilim insanlarının ülkemize gelmesi amaçlanmaktadır.

21- “Yeni YÖK”ün yetki devri süreci devam ediyor: “Eğitim Fakültelerinin müfredatlarına yönelik tarihi karar”

Yeni YÖK’ün sürdürdüğü yetki devri kapsamında, Eğitim/Eğitim Bilimleri Fakültelerindeki öğretmenlik lisans programlarındaki derslerin, müfredatların ve kredilerin belirlenmesine ilişkin yetki bütünüyle üniversitelere devredildi.

22- Fen ve Mühendislik öğrencilerinin sanayi eğitimi için teşvik ve destek

Hükümetimizin desteği ve aktardığı kaynaklar ile 2019-2020 eğitim ve öğretim yılının güz dönemi için 24 devlet üniversitesinde fen ve mühendislik lisans programlarında öğrenim gören 3.679 öğrenciye “sanayi eğitimi görmeleri” için destek verildi.

23 - Organize Sanayi Bölgelerinde bulunan MYO’lara büyük maddi destek

Yine Hükümetimizin desteği ile 2019-2020 yılında Organize Sanayi Bölgesi içinde kurulan 11 MYO’nun imalat ve lojistik sektörüyle ilgili 16 farklı programında öğrenim gören toplam 2.839 öğrenciye genel okul bütçesinin dışında öğrenci başına ortalama 5.000 TL tutarında eğitim desteği verildi.

24- Klinik (Tıp) branşlarda anadal ve yandal uzmanlıkları dışında bilim ve teknolojinin gerektirdiği konularda ilk defa klinik uygulama ağırlıklı lisansüstü programlar açıldı​

Böylelikle yetkinlikleri artırılmış uzman hekimler klinik bilimlerde eğitim ve öğretim ile bilimsel faaliyetlerde kalite çıtasını yükselteceklerdir. Bu programlar disiplinlerarası olma özelliği de taşımaktadır. Sisteme kazandırılan bu imkân tek başına ülkemizde meslek icrası yetkisi sunmadan yurtdışı yabancı öğrencilerine de cazip bir imkân sunmaktadır.

1
1
1
1
1
1
1
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.