Tevekkül, başarı ve başarısızlık

Tevekkül, insanın bir işi başarmak için elinden gelen çabayı gösterip her türlü önlemi aldıktan sonra dua ederek Allah’a (c.c.) güvenmesi ve sonucu ondan beklemesidir.

Tevekkül eden insan, öncelikle kendi üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmelidir. Hasta olmamak için temizliğe dikkat etmeli, mikroplardan korunmaya özen göstermelidir. Düzenli ve sağlıklı beslenmelidir. Hastalandığında da tedavi olmak için doktora gitmelidir. İyileşmek için gerekli önlemleri almalıdır. Ayrıca Allah’a (c.c.) dua etmeli, ondan şifa dilemeli ve ona güvenmelidir. Yolculuğa çıkmadan önce aracına bakım yaptırmalı, fazla hız yapmaktan kaçınmalıdır. Yolculuk esnasında trafik kurallarına uymalıdır. Herkes, üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdikten sonra Allah’a (c.c.) tevekkül etmeli ve ona teslim olmalıdır.

Kur’an-ı Kerim’de, “Boş kaldığın zaman hemen başka bir işe koyul ve Rabb’ine yönel.” (İnşirah suresi, 7-8. ayetler.) buyrularak çalışmayı prensip edinmemiz gerektiği hatırlatılır. Öyleyse bizler, başarıya ulaşmak için çalışmalıyız. Okulumuza devam etmeli, derslerimizi iyi dinlemeli, ödevlerimizi zamanında ve tam yapmalıyız. Sonra da Allah’a (c.c.) dua etmeliyiz. Ondan, bizi başarıya ulaştırmasını dilemeliyiz.

İnsan, hayatta zaman zaman başarısız olabilmektedir. Böyle durumlarda sorumluluğu kadere yüklemekte, “Kaderim böyleymiş. Allah böyle takdir etmiş. Ne yapayım?” diyerek ümitsizliğe kapılabilmektedir. Bu anlayış yanlıştır. Çünkü başarılı olmak, her şeyden önce planlı ve çok çalışmaya bağlıdır. Çalışmadan başarılı olmak mümkün değildir.