Son Osmanlı Padişahı Sultan Vahdettin tarihte kaçıncı Mehmet olarak da bilinir

Son Osmanlı Padişahı Sultan Vahdettin tarihte kaçıncı Mehmet olarak da bilinir
Son Osmanlı Padişahı Sultan Vahdettin tarihte kaçıncı Mehmet olarak da bilinir sorusunun cevabını vereceğiz.

TRT 1 Altın Petek 9 Mayıs 2017 Salı Yarışma Sorusu;

Yarışmacı Gökhan SÖNMEZ Bilkent Hukuk Mezunu staj yapıyor.

Soru : Son Osmanlı Padişahı Sultan Vahdettin tarihte kaçıncı Mehmet olarak da bilinir 

A- Dördüncü

B- Beşinci

C- Altıncı

D- Yedinci

Doğru Cevap: Altıncı

Osmanlı padişahlarının otuz altıncısı ve sonuncusu olan Sultan Vahdettin, 1 Kasım 1922'de saltanatın kaldırılmasıyla ülkeden sürüldü. Böylece Osmanlı Hanedanlığı'nın padişahlık yapmış son üyesi oldu.
 
Sultan Mehmet VI. Vahdettin, 2 Şubat 1861'de İstanbul'da doğdu. Sultan Abdülmecit'in Gülüstu Hanım'dan olan en küçük oğludur. Amcasının oğlu Veliaht Yusuf İzzettin Efendi'nin intiharı üzerine tek veliaht kaldı. Mehmet V. Reşat'ın ölümü üzerine 4 Temmuz 1918'de Osmanlı tahtına çıktı. Ülkenin karmaşık bir süreçde olduğu bu dönemde tahta çıkmakda isteksiz davranıyordu.
 
Sultan Vahdettin tahta çıktığında I. Dünya Savaşı devam etmekteydi ve müttefiki Almanya'nın savaşı kaybettiği kesinleşmişti. İktidardaki İttihat ve Terakki Partisi istifa etti. Sultan Vahdettin'in isteği ile 14 Ekim 1918'de Ahmet İzzet Paşa Hükümeti kuruldu. Hükümetin kurulmasından bu kadar aceleci davranılmasının sebebi 27 Ekim'de Mondros Ateşkesi'ni meclisten geçirebilmekti. Görüşme için Limni Adası seçildi. 27 Ekim'de başalayn görüşmeler sonucunda 30 Ekim 1918'de Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandı. 25 maddeden oluşan antlaşmaya göre Çanakkale ve İstanbul Boğazları tüm gemilere açılacak, Osmanlı orduları terhis edilerek orduya ait tüm cephane, silah ve donanmaya ait gemiler İtilaf Devletlerine teslim edilecekti. Limanlar, tüneller, demiryolları ve telsiz-telgraf istasyonları İtilaf Devletlerince kontrol altında tutulacaktı. Antlaşmanın en ağır maddelerinden biri İtilaf Devletlerinin güvenliklerini tehlikede gördükleri yerleri işgal etmelerini sağlayan 7. madde idi. Bu maddenin yanında Erzurum, Van, Harput, Diyarbakır, Sivas ve Bitlis'te karışıklık çıkması halinde İtilaf Devletlerince işgal edilebilmesini sağlayan bir başka madde daha bulunmaktaydı. Osmanlı ordusu savaş öncesindeki sınırlara çekilmişti.
 
Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan kısa bir süre sonra İtilaf Devletleri Anadolu'da birçok yeri işgal etmeye başladı. 3 Kasım 1918'de Musul ve İskenderun'a asker çıkaran İngilizler, bir yıl içinde Urfa, Antep, Maraş ve Adana'yı işgal ettiler. Yine bu işgaller devam ederken Fransızlar İngilizlerle anlaşarak bu bölgeleri kendileri aldılar. Bundan Kısa bir süre sonra 13 Kasım 1918'de İtilaf donanması İstanbul'a gelerek Boğazları kontrolu altına aldı.
 
İstanbul'un kontrol altında bulunmasından dolayı 16 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal Paşa, 9. Ordu Müfettişi olarak Samsun'a gitmekle görevlendirildi. 22 Haziran'da Amasya Genelgesi'ni yayınlayan Mustafa Kemal itilaf Devletleri'ne karşı olan direnişin kişisel bir direniş olmaktan çıkarıp, Milli bir direnişe dönüştürdü.
 
Bu sırada Sultan Vahdettin, ittihatçılarla işbirliği içinde bulunduğundan şüphelendiği için Ahmet İzzet Paşa'yı istifaya zorlayınca 11 Kasım 1918'de Tevfik Paşa Hükümeti kuruldu. 23 Kasım 1918'de Sultan Vahdettin mebuslar meclisini feshetti. Sadrazamlığa Damat Ferid Paşa'yı atadı. Anadolu'da işgallere karşı düzensiz de olsa Kuva-i Milliye ordusu kurulmuştu.
 
Son Osmanlı Mebuslar meclisi 12 Ocak 1920'de İstanbul'da toplandı ve hemen ardından 28 Ocak 1920'de Misak-ı Milli'yi kabul ettiler. 16 Mart 1920'de İstanbul, İtilaf Devletlerinin kontrolü altına girdi. İtilaf Devletlerinin askerleri İstanbul sokaklarında istedikleri gibi adam tutuklama ve cezalandırmaya başladı.
 
Ardından 1920 yılında sırayla 18 Haziran'da Zonguldak Fransızlar; 24 Haziran'da Alaşehir, 30 Haziran'da Balıkesir, 1 Temmuz'da Edremit, 2 Temmuz'da Bandırma, Mudanya, Karacabey, 8 Temmuz'da Bursa, 20 Temmuz'da Tekirdağ, 25 Temmuz'da Edirne, 26 Temmuz'da Kırklareli Yunanlılar; 6 Temmuz'da İzmit İngilizler tarafından işgal edildi.
 
Osmanlı Devleti'nin bütün toprakları yavaş yavaş işgal altına alınırken 11 Nisan'da dağıtılan Mebuslar Meclisi, 23 Nisan 1920'de Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi adıyla açıldı. Ardından başlayan Kurtuluş Şavaşı'nda 10 Ocak 1921'de I. İnönü, 13 Eylül 1921'de Sakarya Meydan Savaşı ve 30 Ağustos 1922'de Başkomutanlık Meydan Savaşı'nın kazanılmasıyla İtilaf Devletleri yurttan uzaklaştırıldı. 9 Eylül 1922 İzmir'in Kurtuluşu ve 13 Ekim 1922 Mudanya Mütarekesi ile savaş sona ermiş oldu. 6 Ekim'de Refet Paşa'nın komutasındaki birlik İstanbul'a girdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 1 Kasım 1922'de çıkardığı kanun ile saltanatlık sona erdi. 17 Kasım sabahı Sultan Vahdettin oğlu Ertuğrul ve harem mensuplarıyla dolmabahce-sarayi'ndan kalkan bir kayık ile bir İngiliz zırhlısına iltica etti.
 
İngiltere'ye girmesi kabul edilmediği için Vahdettin bir süre Malta'da kaldı. 1922 sonunda Hicaz kralı Hüseyin'in daveti üzerine hacca gitti. 20 Nisan 1923 tarihine kadar Hicaz'da kaldı. İngiltere'nin baskısı üzerine buradan ayrıldı. Bir süre İtalya'nın Cenova kentinde yaşadı. 11 Haziran 1923'te San Remo kasabasında Mısır kraliyet ailesinden bir prensin maddi yardımıyla kiralanan bir villaya taşındı.
 
Son yılları parasal sıkıntılar ve sağlık sorunlarıyla geçti. 15 Mayıs 1926'da San Remo'da kalp yetmezliğinden dolayı 65 yaşında vefat etti. Cenazesi Şam kentine nakledilerek bu şehirdeki Sultan Selim Camii bahçesine defnedildi.

Kaynak:Eğitim Sistem

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.