İstanbul'da bir esnaf yemek istediği şeyleri almayıp parasını biriktirerek hangisini yaptırmıştır?
9 Eylül TRT 1'de yayınlanan Kendi Düşen Ağlamaz Yarışma Sorusu,
Yarışmacılar; Cemal, Mustafa ve Kadir
6. Soru; İstanbul'da bir esnaf yemek istediği şeyleri almayıp parasını biriktirerek hangisini yaptırmıştır?
A - Sermaye Camii
B- Etyemez Camii 20.000 TL
C- Sankiyedim Camii 60.000 TL
Doğru Cevap : Sankiyedim Camii
Yarışmacılar bu soruya B ve C cevabını verdiler.
Sanki Yedim Camii'nin ilginç yapılış hikayesi
Sanki Yedim Camii, Osmanlı döneminde 18. yüzyılda yaptırıldığı tahmin edilen küçük bir mahalle camiidir.
Yapılış tarihi ve kim tarafından yaptırıldığı hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte çeşitli rivayetler günümüze ulaşmıştır.
Yeni Asya'da yer alan bilgilere göre; Keçecizade Hayreddin Efendi adında dar gelirli bir esnaf (bir başka rivayete göre Adanalı Şakir Efendi’dir) “Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı gereği üzere kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başka kimseden korkmayanlar imâr eder. İşte bunların doğru yolda olup başarıya ulaşacakları umulur.” 1 âyetindeki müjdeyi duyunca bir cami yaptırma arzusu duyar. Nefsinin arzularını dinlemeyip para biriktirmeye başlar. Ne zaman ki canı bir şey istese: ‘Sanki yedim (var say ki yedin)!’ der ve parasını bir kenara koyar. 2 20 yıl sonra biriktirdiği paralar küçük bir cami yaptıracak miktara ulaşınca Kırbacı sokağındaki mütevazı camiyi yaptırır. Yaptırılan cami halk arasında ‘Sanki Yedim Camii’ olarak anılmaya başlar.
Mimarî özelliğe sahip olmamakla birlikte fevkani ve betonarme olarak yapılan mabedin bir büyük ve dört çeyrek kubbesi olup, kurşunla kaplıdır. Caminin arka kısmında mahfili olup, minaresi tek şerefeli ve betonarme olarak yapılmıştır. Cami, konumu itibariyle apartmanların arasına sıkışmış bir durumdadır. İç alanı 100 m2, dış kısmı ile birlikte 130 m2’dir. Yaklaşık 200 kişi aynı anda ibadet edebilmektedir.
Cami Birinci Dünya Savaşı’ndan kısa bir süre önce Fatih-Unkapanı civarında çıkan yangında ağır bir tahribata uğramıştır. 1959-1960 yıllarına kadar metruk halde kalan camii bir süre marangozhane olarak kullanılmıştır. Eski mimarî özelliğinden bugün eser kalmayan cami, mahalle sakinlerinin ve hayırseverlerin yardımlarıyla tekrar yaptırılmıştır. Çevresi ev ve apartmanlarla çevrilidir. Bediüzzaman Said Nursî, Sanki Yedim Mescidi’nden Sözler adlı eserinde şöyle bahsetmektedir:
“Lezâiz çağırdıkça, “Sanki yedim” demeli. “Sanki yedim”i düstur yapan Sankiyedim namındaki bir mescidi yiyebilirdi, yemedi.”
Sanki Yedim Camii bugün bir imam-hatip ve bir müezziniyle ibadete açıktır.
Kaynak:Eğitim Sistem
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.