Hz. Muhammed’in doğumu, çocukluk ve gençlik yılları
571 yılında nisan ayının sonlarına doğru Hz. Peygamber dedesi Abdülmüttalip bir torun bekliyordu. Müjdeli haber her an verilebilirdi. Hz. Peygamber doğumuna 2 ay kala babası Abdullah vefat ettiğinden Hz. Peygamber yetim olarak Dünya’ya gelecekti. Hz. Peygamber annesi Âmine Kureyş Kabilesi Zühreoğulları’dan Vehb’in kızıdır. Hz. Peygamber’in babası Abdullah’ta yine Kureyş Kabilesi’nin Haşimoğulları kolundan Abdülmüttalip’in oğludur. Hz. Peygamber yetim olarak Dünya’ya gelirken ona dedesi Abdülmüttalip tarafından o bölgede az rastlanan Muhammed adını verdi. İlk sütannesi Halime oldu.
Ardından Hz. Muhammed (s.a.v) annesiyle beraber yaşamaya başlarken bu sırada amcası Ebu Leheb’in cariyesi olan Süveybe’de peygamber efendimize sütannelik yapmıştır. Mekke’de olumsuz hava şartları yeni doğan çocuklar için pek elverişli olmadığından dolayı aileler bebeklerini göçebe yaşayan sütannelere verilirdi. Ayrıca aileler çocuklarını bu göçebe sütannelere verirken de çocuklar bu sırada hem çölün serin havasında büyüyüp hem de doğru ve sade Arapça’yı öğrenmeleri sağlanırdı.
Dolayısıyla Hz. Peygamber’de çölde yaşayan ve evi Taif yakınlarında bulunan Halime isimli bir sütanneye verildi. Dört yaşına gelene kadar sütannesi Halime’nin yanında kalan Hz. Peygamber’in bu sırada Şeyma Üneyse ve Abdullah isimlerinde üç tane de sütkardeşi oldu.
Hz. Peygamber’in doğduğu gece olağanüstü olaylar da meydana geldi. O gece içerisinde İran Kralı’nın sarayında 14 tane sütun yıkılmıştı. Aynı zamanda bin yıldan bu yana yanan Mecusilerin Istahbarat şehrindeki Ateşgede’leri sönmüş ve Mecusilerin en önemli bilginlerinden birisi olan Mudiban oldukça korkunç bir rüya görmüştü. Save gölü yere batmış, bin yıllık kurumuş olan Semave Deresi’de sularla taşmıştı. Ayrıca Kâbe’deki putların da yüzüstü devrildikleri de görülmüştü.
Hz. Muhammed’in (s.a.v) Çocukluğu
Dört yaşında sütannesi Halime’ye veda eden Hz. Peygamber bundan sonra annesi Âmine ile yaşayacaktı. Hz. Peygamber altı yaşına gelirken annesi Âmine ve dadısı Ümmü Eymen’le birlikte babasının mezarını ziyaret etmek üzere Medine’ye gitti. Bir süre Medine’de kalan Hz. Peygamber bu esnada hem babasının mezarını ziyaret etti hem de oradaki akrabalarını görmüş oldu. Belli bir zaman sonra Mekke’ye geri dönerken bu sırada da Ebva denilen bir yerde Hz. Peygamber’in annesi Âmine bir hastalık geçirdi ve orada vefat etti.
Babasını hiç görmeyen Hz. Peygamber bu kez de küçük yaşta annesini kaybetmişti. Hz. Peygamber daha altı yaşındayken annesinin vefatıyla birlikte hem yetim hem de öksüz kaldı. Mekke’ye vardıktan sonra Hz. Peygamber’in dadısı Ümmü Eymen tarafından dedesi Abdülmüttalip’e verildi. Bundan sonra Hz. Peygamber dedesinin yanında kalmaya başladı. Hz. Peygamber sekiz yaşına kadar dedesi Abdülmüttalip’in yanında kalırken bakımını da yine dadısı Ümmü Eymen üstlenmiştir.
Dedesi Abdülmüttalip torunu Muhammed’i çok fazla seviyordu ve hem anne hem de babasının yokluğunu hissettirmemeye çalışıyordu. Ardından Hz. Peygamber daha sekiz yaşındayken üçüncü büyük acısını da dedesinin vefatıyla yaşmış oldu. Hz. Peygamber dedesinin vefatına o kadar üzülmüş ki yatağının altına geçip ağlamıştır. Dedesi Abdülmüttalip’i de kaybeden Hz. Peygamber’e bu sefer de amcası Ebu Talip bakmıştır.
Ebu Talip’te Hz. Peygamber ile her zaman ilgilenmiş, kendi çocuklarından hiçbir zaman ayırmamıştır. Aynı zamanda Ebu Talip gittiği her yere Hz. Peygamber’i de götürmüş ölümüne kadar her defasında peygamberi koruyup kollamıştır. Hz. Peygamber’in yetişmesinde elinden geleni yapan Ebu Talip’e HZ. Peygamber’de pek fazla yük olmak istememiş hem işlerinde amcasına yardım etmiş hem de onun sürülerini otlatmıştır.
Ebu Talip’in hanımı Fatıma’da tıpkı Ebu Talip gibi Hz. Peygamber’i diğer çocuklarından hiçbir zaman ayırmamış kendi çocukları gibi ona da bakmıştır. Hz. Peygamber’de amcasına ve yengesine olan bu borcunu ödemek için tıpkı ona bakıldığı gibi amcasının oğlu Hz. Ali’ye bakmış, yetiştirmiştir.
Hz. Muhammed’in (s.a.v) Gençliği
On iki yaşına gelen Hz. Peygamber amcası Ebu Talip’le birlikte birçok ticari seferlere katılmıştır. Hz. Peygamber ilk ticari seferini de yine amcası Ebu Talip’le birlikte Busra’ya yapmıştır. Yaptığı işlerinde oldukça dürüst olan Hz. Peygamber Mekke’nin zengin iş kadınlarından olan Hz. Hatice’nin kervanını da yönetmiştir. Hz. Hatice’de zaman içerisinde onun dürüstlüğünden ve ticari başarısında ötürü onunla evlenmeye karar vermiştir. Kendisinden tam 15 yaş büyük olan Hz. Hatice’yle evlenen Hz. Peygamber’in Hz. Hatice’den altı çocuğu olmuştur.
Kaynak:Eğitim Sistem
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.