Hata ve günahlardan ‘beraat’ etmek için İlahi fırsat!

Peygamber Efendimiz’in (sas) cehennemden kurtuluş ile müjdelediği, Bediüzzaman Hazretleri’nin ise ‘50 senelik ibadet’ sevabına işaret ettiği bu gece, yapılacak en güzel iş tövbe ve istiğfar ile rahmet kapısına dokunmak.

Mübarek üç aylardan Şaban ayının on beşinci gecesini Berat Gecesi olarak idrak ediyoruz. Bediüzzaman Hazretleri, Berat Gecesi’nde, beşerin kader programı nev’inden bir İlâhî icraat yapıldığı için, bu gecenin Kadir Gecesi kudsiyetinde olduğunu kaydeder ve bütün senenin bir çekirdeği hükmünde olduğunu ifade eder. Bu gecede mahlukatın bir sene içindeki rızıkları, ölüm ve doğumlar ile ilgili Cenab-ı Hakk’ın meleklere malumat verdiği belirtilir.

Kelime anlamı olarak ‘İki şey arasında ilişki olmaması; kişinin bir yükümlülükten kurtulması veya yükümlülüğünün bulunmaması’ anlamına gelen Berat, Peygamber Efendimiz’in (sas) müjdesiyle gecesinde tövbe eden müminlerin, Allah’ın afv ü mağfireti ile günahlarından ve cehennemden kurtulduğu gecedir. Allah Resulü, bir başka hadisinde ise bu gece ile ilgili şu bilgiyi veriyor: “Allah Tealâ, Şaban ayının on beşinci gecesinde -rahmetiyle- dünya semasına iner, orada tecelli eder ve Kelb kabîlesinin koyunlarının tüyleri sayısından daha çok sayıda günahkârı affeder.” Bir başka beyanında ise Peygamber Efendimiz, “Şaban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman gecesinde namaz kılın, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Allah Teala Hazretleri o gün, güneşin batmasıyla dünya semasına iner ve şöyle der: “Bana istiğfar eden yok mu mağfiret etsem! Benden rızık isteyen yok mu rızık versem, belaya maruz kalan yok mu afiyet versem... Şöyle olan yok mu, böyle olan yok mu?” Bu hal fecrin sökmesine kadar devam eder.” buyuruyor.

Berat Gecesi’nin bir diğer özelliği ise Peygamber Efendimiz’e (sas) şefaat hakkının tamamının (şefaat-ı tâmme) bu gece verilmesidir. Bediüzzaman Hazretleri’nin talebelerine yazdığı Berat Kandili tebriğindeki beyanında da bu gece yapılan ibadetlerin elli senelik bir ibadet hükmüne geçebileceği müjdesini veriyor.

Bu gecede Hz. Ömer, Hz. Abdullah b. Mes’ud ve birçok mâneviyat büyüğünün şöyle dua ettiği naklediliyor: “Allah’ım, bizi şakîler olarak yazmışsan oradan ismimizi sil, bizi saidler zümresine yaz. Eğer bizi saidler zümresinde yazmış isen, ismimizi orada sabit kıl. Şüphesiz ki Sen dilediğini siler, dilediğini de tespit buyurursun. Zaten Ümmü’l-Kitap, Senin nezdindedir.”

BERAT KANDİLİ’NDE HEM GECEYİ HEM GÜNDÜZÜ İHYA EDİN!

Hasenat olarak insan ömrünü bereketlendiren bu mübarek gecenin gündüzünde sünnet-i seniyye üzerine oruç tutulabilir. Ayrıca;

 -Kur’ân-ı Kerim okunabilir.

 -Peygamber Efendimiz’e (sas) salât ü selâm getirilebilir.

 -Kaza ve nafile namazlar kılınabilir.

 -Geçmişin muhasebesi yapılarak tövbe ve istiğfarda bulunulabilir.

 -Bolca tespih çekilerek, evrad ü ezkar yapılabilir.

 -Müminlerle helalleşilip barışarak Ramazan ayına uhuvvetle girilebilir.

 -Başta kendisi olmak üzere sevdiklerine ve mümin kardeşlerine ismen dua edilebilir.

 -İhtiyaç sahiplerine sadaka verilebilir.

 -Kandil gecesinin akşam, yatsı ve sabah namazları mümkünse cemaatle ve camilerde kılınabilir.