Geçmişten günümüze hücrenin yapısı ile ilgili ileri sürülen görüşler
Hücreler (istisnalar dışında) çıplak gözle görülemeyen birimler oldukları için onları inceleyebilmek için elbet önce mikroskoba ihtiyaç vardır. Mikroskobun temellerini Zacharias Janssen teleskop mantığını ters çekilde uygulayarak atmıştır. Ancak ondan önce Roger Bacon’ın da basit iki büyüteçle bazı nesneleri incelediği bilinmektedir. Görece daha modern olan mikroskopları ise ise Antonie Van Leeuwenhoek ile Robert Hooke yapmıştır.
Hücrenin yapısı ile ilgili gelişmeler:
Robert Hooke 1665’te ölü mantar hücrelerinin hücre duvarlarını gözlemlemeyi başardı. Hatta içi boş bu “odacıklara” hücre adını veren kişi odur.
Antonie Van Leeuwenhoek canlı bir hücreyi gözlemlemeyi başaran ilk insandır (1674). Bu dönemde mikroskoplar hala gerekli incelemeler için yetersiz kalıyordu.
Brown 1833’te orkide hücrelerinin çekirdeğini gözlemlemeyi başarmıştır. İlerleyen yıllarda ise Theodor Schwann ve Matthias Schleiden ile hücre üzerine çalışmalar yapmıştır. Schwann hayvan, Schleiden bitki hücreleri üzerine araştırmalarını sürdürmüştür.
Zamanla teknolojinin de gelişmesiyle Kolliker 1857’de mitokondriyi gözlemlemiştir.
Rudolph Virchow 1858’de modern hücre teorisini ortaya koymuştur.
Camillo Golgi 1898’de golgi cisimciğini gözlemlemiştir.
1939’da Siemens, elektron mikroskobunu keşfetti! Böylelikle özellikle 1950’lerden sonra hücre ile ilgili yapılan çalışmalar oldukça hız kazandı.
Bilim devlerinin varisleri artık bilimi günümüzde hayal ötesi bir noktaya taşımıştır. Asırlardır insanlığa bela gibi yapışıp kalan ölümcül hastalıklardan tutun da bazı dokuların laboratuvar ortamında yeniden üretilmesine (kök hücre teknolojisi), hatta gen klonlamasına kadar artık 500 yıl önce hayal bile edemediğimiz şeyleri gerçekleştirebiliyoruz.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.