Evrendeki ölçülü ve ahenkli yaratılışı
Dünya kendi ekseni etrafında saatte bin mil hız yapar. Eğer böyle değil de saatte yüz mil hız yaparak kadar dönseydi, gündüz ve gece şimdi olduğundan daha uzun olurdu. Bu durumda bitkiler gündüz yanar, kalan olursa da onlarda donardı. Ay, dünyamıza şimdiki noktasından 50 bin mil ötede olsaydı, yeryüzünde med-cezir (gel-git) olayları sonucunda bütün kıtalar günde iki defa su altında kalırdı.
Dünyamızın çevresini saran atmosfer tabakası biraz daha ince olsaydı, atmosferde yanıp parçalanan binlerce meteor, o zaman dünyamıza rahatlıkla ulaşabilir ve her şeyi yok ederdi.
Mevsimlerin sürekliliği, gece ile gündüzün birbirini izlemesi, su döngüsü, yeryüzünde yaşamın oluşması da evrende mükemmel bir düzenin olduğunun en açık delilidir.
Evrende ölçülü ve ahenkli bir yaratılış düzeni bulunmaktadır. Yıldızlar, gezegenler, meteorlar, galaksiler ve takım yıldızları tamamen fiziki ve kimyevi ölçüler doğrultusunda yaratılmıştır. Canlı hayatı da biyolojik olarak belli başlı kurallar doğrultusunda yaratılmıştır.
Evrendeki ölçülü ve ahenkli yaratılışın en yakın örneği, Güneş, Dünya ve Ay üçlüsünün sağladığı uyumdur. Güneş’in Dünya’ya olan mesafesi, Güneş’in hareketi ve Dünya’nın Güneş’in çekim kuvvetiyle belli bir yörüngede dönmesi günlerin ve mevsimlerin oluşması, Ay hareketleri nedeniyle gel-gitlerin oluşması, çekim kuvvetlerinin dengelenmesi ölçülü ve ahenkli bir yaratılıştır. Güneş’in hareket halinde olması, ışık ve ısı kaynağı olması kimyasal rekasiyonlar ve dönüşümlerin fiziksel çekim kuvvetleriyle birleşmesi bu ahengi ortaya koyar.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.