Dua etmeye neden ihtiyaç duyarız
Allah ile iletişim kurmak, isteklerimizi ve şükrümüzü sunmak için dua ederiz. İnanan birey, inancını zihinsel düzeyde bırakmaz ve inandığı varlık ile yakın ilişkiler geliştirir. İnanan ile inanılan arasındaki bu ilişkilerden biri de duadır. Dua ilişkisi mümin ve Allah olmak üzere iki ana öğe ön plana çıkmaktadır. Allah ile insan arasındaki bu ilişki, İslâm'ın ana kaynağı Kur'ân'da çok sık bir şekilde göze çarpmaktadır. Nitekim Kur'ân'ın, dua ile başlayıp yine dua ile sona ermesi İslâm'ın duaya verdiği değeri göstermektedir. Kur'ân'ın ilk sûresinde, insan Rabbine hamdden sonra ancak O'na kulluk edeceğini ve O'ndan yardım dileyeceğini bildirir ve doğru yolu bulma ve sapıklığa düşmeme konusunda O'ndan yardım talep eder.
Hz. Peygamberin hadislerinde de dua üzerinde ısrarla durulmakta ve duanın dinsel yaşayıştaki yeri vurgulanmaktadır. O bir hadiste "Dua ibadetin özüdür." buyurarak duanın ibadetin esası olduğunu ifade ederken bir başka hadiste ise "Dua ibadettir." diyerek duayı ibadetle özdeşleştirir. Hz. Muhammed bir başka hadisinde ise "Allah için duadan daha üstün bir şey yoktur."(6) diyerek dua eden mümin ile Allah'ı yakınlaştırır. Ayetlerden anlaşıldığı üzere Allah ısrarla insanın dua etmesini isterken, Hz. Peygamber de hadislerle duanın anlam ve önemini ve dindeki yerini belirtmektedir. İman, inanan bireyi, tabiatüstü güce bağlayıp onu her konuda yüceltmeye götürürken; amel, bağlanılan aşkın varlığın koyduğu kurallara göre yaşamayı gerektirir. Dua ise, imana bağlı olarak amel çerçevesinde ele alınıp iki bölümde değerlendirilebilir.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.