9. Sınıf Sonuç Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Eşşek ve Efendileri Cevapları
DERSE HAZIRLIK
1. Bildiğiniz fabllardan birini sınıfta arkadaşlarınızla paylaşınız.
Günlerden bir gün bay karga konmuş bir dala
Koca bir peynir ağzında.
Tilki peynirin kokusunu almış gelmiş:
— Günaydın, Sayın Karga, demiş;
Bu ne güzellik böyle:
Bakmaya doyamıyorum size.
Şu tüylere bakın, pırıl pırıl;
Sesiniz bilmiyorum nasıl;
O da renginiz kadar güzelse
Ne yalan söyleyeyim
Bu ormanda güzel yoktur üstünüze.
Karga bu sözlere bitmiş:
— Şuna bir gak diyeyim de ses görsün, demiş;
Gak der demez peynir düşmüş, tilki yutmuş.
— Kara bayım, demiş kargaya;
Şu sözümü hiç unutma,
Kaptırdığın peynire değer:
Her dalkavuk çıkarı için över,
Yüzüne güler, peynirini yer.
Karganın aklı gelmiş başına
İş işten geçtikten sonra.
2. Bazı olayların hayvanlar ya da bitkiler arasında geçiyormuş gibi anlatılması, dinleyici ya da okuyucu üzerinde nasıl bir etki bırakır?
Cevap: Okuyucu ve dinleyicileri daha çok etkilemektedir. Çünkü dinleyici ve okuyucular bitki ve hayvanlar üzerinden anlatılan metinleri daha güzel ve farklı bulmaktadırlar.
3. “Elindekiyle yetinmeyen, elde edeceğiyle de yetinemez.” sözüyle vurgulanmak istenen nedir?
Cevap: İnsan aç gözlü ise eline ne geçerse geçsin doymak bilmeyecektir. Bundan dolayı da hiç bir zaman mutlu olmayacaktır.
9. Sınıf Sonuç Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 123 Cevabı
1. “Eşek ve Efendileri” fablında geçen deyimleri belirleyerek dizelerin bağlamından hareketle bunların anlamlarını bulunuz.
- Canına tak demiş : Artık yeter demek
- Sopa yiyorum: Dayak yemek
- hâli büsbütün duman: Zor durumda olma
- dert yanma: Şikayet etme
- yüz verme: Fazla şımartma
2. İnsana özgü gerçek denildiğinde yalnızca yaşanan somut gerçeklik değil hayal, tasarı, izlenim ve benzeri hususlar da insan gerçekliği içinde değerlendirilir. Buna göre okuduğunuz hikâyenin olay örgüsünün insana özgü bir gerçekliği ifade edip etmediğini değerlendiriniz. Buradan hareketle insana özgü gerçekliğin olay örgüsü çevresinde nasıl somutlaştırıldığını gösteriniz.
Cevap: İnsana özgü olan bulunduğu durumdan memnun olmama hali burada bir eşeğin başından geçen olaylar üzerinden somutlaştırılarak anlatılmaktadır.
3. Bu fablda yazarın eleştirdiği insan tipi nedir? Çevrenizde bu tip insanlarla karşılaşmak mümkün müdür? Açıklayınız.
Cevap: Yazarın eleştirdiği insan tipi azla yetinmeyen çalışmadan yaşamak isteyen tembellik eden insanlardır. Bu tür insanlara çevremizde fazlasıyla vardır.
9. Sınıf Sonuç Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 124 Cevabı
4. “Eşek ve Efendileri” fablının olay örgüsünü çıkararak bu olayları hikâye biçiminde yazmanın mümkün olup olmadığını söyleyiniz.
Cevap: Bir eşeğin daha güzel bir şeyler yemek istemesi ve sonunda daha zor şartlarla karşılaşması önceki durumunu özlemesi anlatılmaktadır. Hikaye biçiminde yazmak mümkündür. Sadece şiir şeklinde değil de düz cümleler halinde yazmak gerekir. Bunun için de öyküleyici anlatım tekniğini kullanmak gerekmektedir.
5. Okuduğunuz fablda “paylaşma, fedakâr olma, alçakgönüllü olma, tahammül etme, kanaatkâr olma, davranışlarını kontrol etme” gibi değerlerin hangisi ya da hangileri vurgulanmıştır?
Cevap: Paylaşma, fedakar olma ve kanaatkar olma davranışları vurgulanmıştır.
6. Fablın sonunda verilmek istenen iletiyi bularak şairin bu iletiyi neden insan dışındaki varlıkların üzerinden verdiğini tartışınız.
Bir türlü hâlimizi beğenmeyiz.
En kötü kader hep bizimkidir.
Tanrıya dilekçe üstüne dilekçe: İnsanların bulundukları konumları ve durumları beğenmeme
Bütün dileklerimizi yerine getirse, bundan dolayı da hep şikayet etmeleri anlatılır.
Ardından yenileri gelir
7. Okuduğunuz fabldan teşhis ve intak sanatına örnekler gösteriniz.
- Bahçıvanın eşeği
Kaderden şikâyetçiymiş eşek kişileştirilmiştir. Şikayetçi olma niteliği verilmiştir. - Üstelik ottan da ağır.
— Ah, demiş; ben böyle mi olacaktım? eşek kişileştirilmiştir. Şikayetçi olma niteliği verilmiştir.
1. ETKİNLİK
Aşağıda verilen özelliklerin hangi türe ait olduğunu belirleyiniz. Daha sonra masal ve fabl türleri arasındaki benzerlik ve farklılıkları maddeler hâlinde defterinize yazınız. (Masal Fabl)
1 Olağanüstü kişilere yer verilir. (Masal/Fabl )
2 Nasihat etme, ders verme amacı güdülür. (Masal/Fabl)
3 Öyküleyici ve betimleyici anlatım türleri kullanılır. (Masal Fabl)
4 Kötülerin kaybettiği, iyilerin kazandığı klasik “mutlu son”la biter. (Masal)
5 Olay çevresinde gelişen edebî bir türdür. (Masal Fabl)
6 Metnin başında, ortasında ve sonunda tekerlemelere yer verilir. (Masal)
7 Olağanüstü ve hayalî mekânlar vardır.(Masal Fabl)
8 “Bir gece yarısı, ertesi gün, üç ay sonra, günlerden bir gün” gibi belirsiz zaman ifadeleri vardır. (Masal Fabl)
9 Olaylar ilahi bakış açısıyla anlatılır. (Masal Fabl)
10 Düzyazı şeklinde anlatılır ya da yazılır. ( Masal )
11 Varlık kadrosu insan dışı varlıklardan oluşur. (Masal Fabl)
12 Genellikle sonunda küçük bir hayat dersi verilir. ((Masal Fabl)
13 Şiir veya düzyazı şeklinde olabilir. ( Fabl)
9. Sınıf Sonuç Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 125 Cevabı
1. “Eşek ve Efendileri” fablından edat, bağlaç ve ünlem türünden kelimeleri bularak bunların metne katkısını söyleyiniz.
- Üstelik ottan da ağır. (bağlaç)
- Kader kızmış artık o zaman (edat)
- Kader haklı; ama hep böyleyiz: ( bağlaç )
2. ETKİNLİK
Aşağıdaki parçada yay ayraçla gösterilen yerlere uygun noktalama işaretlerini getiriniz.
Kader kızmış artık o zaman (. )
( : ) Bıktım gayrı ( , ) demiş ( ,) bu eşekten (. )
Padişahlara yüz vermedim Bu eşeğe verdiğim kadar (. )
Başka işim mi yok benim (?)
Dünyada dertli bir o mu var (? )
3. ETKİNLİK
Aşağıdaki şiirde geçen altı çizili kelimelerin türlerini (edat, bağlaç, ünlem) belirleyiniz.
AĞUSTOS BÖCEĞİ İLE KARINCA
Ağustos böceği bütün yaz Saz çalmış, türkü söylemiş.
Karakış birden bastırınca Şafak atmış zavallıda;
Bir şey bulamaz olmuş yiyecek:
Koca ormanda ne bir kurtçuk, ne bir sinek.
Gitmiş komşusu karıncaya:
Aman kardeş, demiş, hâlim fena;
Bir şeycikler ver de kışı geçireyim.
Yaz gelince öderim,
Hem de faizi maiziyle;
Ağustosu geçirmem bile.
Ödemezsem böcek demeyin bana.
Karınca iyidir hoştur ama
Eli sıkıdır: Can verir, mal vermez.
Sormak ayıp olmasın ama demiş;
Bütün yaz ne yaptınız?
Ne mi yaptım? demiş ağustos böceği;
Gece gündüz türkü söyledim;
Fena mı ettim sizce?
Yoo, demiş karınca, ne mutlu size;
Ama hep türkü söylemek olmaz;
Kışın oynay’n biraz
Koca ormanda ne bir kurtçuk, ne bir sinek.: ne ………..ne bağlacıdır.
bile edat ama bağlac Ama bağlac Kışın da bağlacKaynak:Eğitim Sistem
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.