8. Sınıf Meb Türkçe Burada Bülbül Ağlamış Metni Cevapları

8. Sınıf Meb Türkçe Burada Bülbül Ağlamış Metni Cevapları
8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları 8. Hak ve Özgürlükler Sayfa 235, 236, 237, 238, 239 Burada Bülbül Ağlamış Metni Etkinlik Soruları ve Cevaplarını yazımızın devamından okuyabilirsiniz.

Burada Bülbül Ağlamış Metni Cevapları 

Hazırlık Çalışmaları

1. Hayvanların da insanlar gibi haklarının olduğunu düşünüyor musunuz? Açıklayınız.

Cevap: Evet düşünüyorum. Çünkü bu dünya bizim olduğu kadar diğer canlıların da evidir. Nasıl ki bizim yaşam hakkımız varsa onların da sonunda kadar yaşam haklarının olduğu ve bu haklara saygı duyulması gerektiğini düşünüyorum. 

2. Hayvan hakları ile ilgili araştırdığınız gazete haberleri ya da hikâyeleri arkadaşlarınızla paylaşıp sınıf panosunda sergileyiniz.

1. ETKİNLİK 

8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları Sayfa 236 Cevabı

Aşağıdaki sözcük ve sözcük gruplarını verilen anlamların başındaki noktalı yere yazınız.

İçinden su akıtmak için toprağı kazarak yapılan açık oluk (ARK)
Badem, kayısı, erik vb. tek çekirdekli yemişlerin körpeyken yenilebilen ham şekli (ÇAĞLA)
Uçurum (YAR)
Elverişli durum (PUND)
Kızılcıkgillerden, yaprak açmadan çiçeklenen iri gövdeli bir ağaç (KIZILCIK)
Zeytingillerden, kerestesi sert ve değerli bir ağaç, demircik (DİŞBUDAK)
Gelebilecek her türlü zararı ve tehlikeyi önceden kabul etmek (GÖZE ALMAK)
Kuşların yemek borusu üzerinde bulunan, yiyeceklerin toplandığı torba biçiminde şişkin organ (KURSAK)

2. ETKİNLİK 

8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları Sayfa 237 Cevabı

Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız.

1. Bülbülün ağlamasına neden olan durum nedir?

Cevap: Bülbülün derdine kendine göredir. Belki sevdiği gül için belki de insanlar her yeri betondan evlerle kapladığından dolayı evsiz kaldığı için ağlıyordur.

2. Çocuğun yaşadığı evin bahçesinin özellikleri nelerdir?

Cevap: Evlerinin arkasında  avuç içi kadar bahçede bir çok ağaç varmış. Elma, ceviz, kayısı, ayva, erik,  ark boyunca sıralanan söğütler, kavaklar, dişbudaklar varmış.  Yaşlı elma ağacı her bahar pembe çiçekler açarmış ve  meyvesi ekşi ve kurtlu olurmuş.

3. Çocuğun dikkatini çeken nasıl bir kuştur? Çocuk bu kuşu neye benzetmiştir?

Cevap:  Küçük, avucunun içine sığacak kadar küçük bir şeymiş. Ama parlak ve renkli tüyleriyle bir alev topuymuş sanki!

4. Çocuğun hevesinin kursağında kalmasının sebebi nedir?

Cevap: Yavru kuşları ele geçirmek isterken onlardan birinin ölümüne sebep olduğu için hevesi kursağında kalmıştır.

5. Çocuğun kuşlara yaptığını doğru buluyor musunuz? Neden?

Cevap: Hayır bulmuyorum. Canlıların hayatıyla oynamış ve ne yazık ki bunu sadece onlara sahip olma güdüsünden dolayı yapmıştır. Kendi bencilliğinden dolayı yavru bir kuşun ölümüne sebep olmuştur.

6. Sizin de başınızdan geçen veya duyduğunuz, metindeki gibi olaylar var mıdır? Doğruluğunu veya yanlışlığını arkadaşlarınızla tartışınız.

Cevap: Evet var. Küçükken bir arkadaşım bir kedinin kuyruğunu yakmaya çalışırken kendi elini yakmıştı. Oh olsun demiştik çünkü zavallı bir kedi yavrusuna zarar vererek eğlenmek istiyordu. 

7. Hayvanların korunması, barınması, rahatça yaşaması hakkında neler düşünüyorsunuz?

Cevap: Hayvanlar da bizler gibi birer canlı. Bizim bu dünyada ne kadar yaşam hakkımız varsa onların da vardır. Bu yüzden onların yaşam alanlarını kendi heveslerimiz ve bencilliklerimiz uğruna yok etmemeli onlara saygılı olarak onların yaşam hakkına saygı duymayı öğrenmeliyiz. 

3. ETKİNLİK 

Dinlediğiniz metni özetleyiniz.

Cevap: Bir çocuğun küçükken annesiyle bahçede oturmaları, oradaki bahçede yer alan ağaçlarda duran bülbülün ağlaması ve ötmesi, ardından çocuğun parlak renkli bir kuşu bülbül sanarak ağaca tırmanarak o kuşa sahip olmak isterken yavru kuşlardan birinin dereye düşüp ölmesine neden olması en sonunda da çocuğun pişman olması anlatılmaktadır.

4. ETKİNLİK 

“Burada Bülbül Ağlamış” metninde geçen aşağıdaki cümlelerde anlatılmak isteneni yanındaki boşluğa yazınız.

Annemin, çevremizde, bizlerle birlikte yaşa­yan, hayatımıza canlılık katan ağaçları, hay­vanları koruma konusunda titizlenmesinin ne kadar anlamlı olduğunu kavrayabilmek için daha çok büyümem gerekirmiş meğer...

Cevap: İnsanın bazı şeyleri anlaması için kafa olarak olgun olması ve hayat karşısında bazı tecrübeleri edinmiş olması gerekmektedir. 

Yavruları tehlikeye düşmüş bir annenin yü­reğinden kopan çığlıkları, bir anneden başka kim anlayabilir ki?

Cevap: Bir anne gibi hiç kimse evlatlarını koruyamaz düşünemez, bu hissi ancak anne olanlar bilir. 

Derler ki bülbüller, güller için ağlarmış. Ne büyük bir yalan! Bülbülü ağlatan insanoğ­lunun kendisidir. Kuşların yaşadığı yerlere göz diken, onlara yaşama alanı bırakmayan insanoğlu…

Cevap: İnsanoğlu kendi hırsları ve çıkarı rahatı için gözünü hiç kırpmadan hayvanların yaşam alanlarını yok etmekte dünyadaki diğer canlılara zarar vermektedir. 

5. ETKİNLİK 

8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları Sayfa 238 Cevabı

Yukarıdaki görsellerden hareketle sokak hayvanları ile ilgili kısa bir konuşma yapınız.

Sevgili Arkadaşlar!
Hayvanların, insan yaşamında büyük önemi vardır. İlk evcilleştirilen hayvanların köpek olduğu sanılıyor. Sonraki zamanlarda ise koyun, keçi, at, boğa, tavuk ve kedi gibi hayvanlar evcilleştirilmiştir.
Her canlının, doğadaki dengenin korunmasında bir rolü vardır. Soyları bilinçsizce tüketilen canlılardan sonra, doğada büyük sorunlar yaşanmaya başlamıştır. Artık günümüzde, nesilleri tükenmekte olan hayvanları korumak için büyük gayretler gösterilmektedir.
Sevgili arkadaşlar! Hayvanlara işkence yapmak bir insanlık suçudur. Hayvanlara acımayanların, insanlara hiç acımayacağını söylüyor bilim adamları. Zor durumda kalmış hayvanlara mutlaka yardım etmeliyiz. Kuşların, karıncaların yuvalarını bozmak, yumurtalarını almak çok kötü bir davranıştır. Hayvanları korkutup ürkütmek, sapanla kuş vurmak, şakadan da olsa, istemedikleri gibi davranmak da kötüdür. Bakımını üstlendiğimiz hayvanların yiyeceklerini, içeceklerini düzenli vermeli, aşılarını yaptırmalıyız. Yiyecek artıklarını, hayvanlara veya hayvan besleyicilerine vermeliyiz.
Hayvanlara daha iyi davranılmasını sağlamak isteyen İngiliz hayvanseverler, 1822 yılında bir araya gelerek “Hayvanları Koruma Birliği”ni kurdular. Hayvanları koruma amacıyla yurdumuzda açılmış olan ilk dernek, 1908 yılında kurulmuş olan “Hayvanları Koruma Derneği”dir. Dünyadaki hayvan koruma derneklerinin bir araya gelerek oluşturdukları “Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu”, 1931 yılında yaptığı toplantıda, 4 Ekim gününü “Hayvanları Koruma Günü” olarak ilan etti.
Hayvanları Koruma Günü’nün amacı; hayvanlara karşı sevgi ve acıma duyguları uyandırmak, onları korumak ve haklarına saygı duyulmasını sağlamaktır.
Hayvan sevgisi, insandaki yardımlaşma, iyilikseverlik ve sevgi gibi duyguları geliştirir.
Bugün bir hayvanı sevindirmeye ne dersiniz?

6. ETKİNLİK 

Aşağıdaki cümlelerde yapılan anlatım bozukluklarını düzelterek cümlelerin doğrusunu yazınız.

  • Yaşlı köylü, hayvanlarının yemini vermek için yağan kara rağmen her gün ağıla yürüyerek giderdi.
  • Elbette bütün canlılar yaşama hakkına sahiptir.
  • Hayvan Hakları Bildirisi’nde her maddeyi en ince ayrıntısına kadar inceledi.
  • Minik kuşa yaptığı iyiliklere hayran kaldık
  • Kafesteki sarı kuşu  serbest bıraktım.
  • Korkudan konuşamadı hatta bayıldı.

7. ETKİNLİK 

Geleneksel olarak insanların çevresinde yaşayan bir türden olan bütün hayvanlar uyumlu bir biçimde türüne özgü yaşam koşulları ve özgürlük içinde yaşama ve üreme hakkına sahiptir (Hayvan Hakları Bildirgesi 5. Madde).

Yukarıdaki “Hayvan Hakları Bildirgesi 5. Madde”den hareketle bir fabl yazınız.

ASLAN İLE FARE

Ormanlar kralı aslan bir gün ormanda avlanmaktan gelmiş, yatmış uyuyormuş. Minik bir fare aslanın üzerinde dolaşmaya başlamış. Aslan sinirlenerek uyanıp fareyi yakalamış. Tam öldüreceği sırada fare yalvarmış:-Ne olur beni bırak! Gün olur benim de sana bir iyiliğim dokunur, demiş.

Aslan farenin bu sözlerine gülerek:

-Sen küçük bir faresin, bana ne iyiliğin dokunur ki deyip, fareye acımış ve fareyi bırakmış.

Fare sevinerek oradan uzaklaşmış.

Aradan zaman geçmiş, Aslan bir gün avcıların kurduğu tuzağa yakalanmış.
Aslan çırpınmış, bağırmış ama tuzaktan bir türlü kurtulamamış. Oradan geçmekte olan minik fare aslanın bu durumunu görmüş. Hemen dişleri ile tuzağın iplerini kemirerek kesmiş. Aslanı tuzaktan kurtarmış.
Fare aslana:

– Beni küçük diye beğenmiyordun. Bak. senin canını kurtardım, demiş.

Aslan, böylece yapılan bir iyiliğin karşılıksız kalmayacağını anlamış.

Kaynak:Eğitim Sistem

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.