6. Sınıf Eksen Yayıncılık Türkçe Atatürk Geometri Kitabı Yazmış Cevapları
ATATÜRK GEOMETRİ KİTABI YAZMIŞ
1. ETKİNLİK
6. Sınıf Eksen Yayıncılık Türkçe Ders Kitabı Sayfa 84 Cevabı
Atatürk’e ait aşağıdaki özdeyişlerle ilgili duygu ve düşüncelerini açıklayınız.
Öyle istiyorum ki Türk dili, bilim yöntemleriyle kurallarını ortaya koysun ve her dalda yazı yazanlar, bütün terimleriyle, çoğunluğun anlayabileceği güzel, ahenkli dilimizi kullansınlar.
Türk dili bilimi kullanarak kendi yapısı için uygun kurallar koysun ve bilimsel gelişmelerde ortaya çıkan bilimsel terimlerin tamamı Türkçe olsun. Böylece herkes bu gelişmeleri kolayca anlayabilsin.
Bir ulusun dili, bütün bilim kavramlarını oluşturacak şekilde gelişmemişse o ulusun bilim
ve kültür alanında bir varlık göstermesi beklenemez.
Konuşulan dil öyle gelişmiş olsun ki, bilimsel gelişmelerde ortaya çıkan tüm terimler o dile ait olsun. Eğer dil bu şekilde gelişmezse, o dilin ait olduğu ulus bilim ve kültür alanında ilerleme sağlayamaz.
2. ETKİNLİK
Aşağıdaki soruları cevaplayınız.
• Atatürk’ün yazdığını bildiğiniz bir eser var mı? Açıklayınız.
Cevap: Nutuk adlı eseri vardır. Atatürk bu eserinde, yurdumuzun parçalanıp işgal edildiği günlerden başlayarak, Türk tarihinde bir dönüm noktası olan İstiklâl Savaşını, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ve inkılâpların yapılışını anlatmaktadır.
• Atatürk’ün geometri alanında bir kitap yazmış olması, onun hangi özelliklere sahip olduğunu gösterir?
Cevap: Eğitime ve bilime önem veren, geometriye hakim, yazarlık becerisi olan bir kişi olduğunu gösterir.
• Atatürk’ün “Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin.” sözünden ne anlıyorsunuz?
Cevap: Bilimin, Atatürk’ün sözlerinden daha değerli olduğunu anlıyoruz.
3. ETKİNLİK
6. Sınıf Eksen Yayıncılık Türkçe Ders Kitabı Sayfa 85 Cevabı
“Atatürk Geometri Kitabı Yazmış” adlı metindeki anlamını bilmediğiniz kelimeleri defterinize not ediniz. Bu kelimelerin anlamlarını sözlükten öğrenerek kelimelerin karşılarına yazınız ve her kelimeyi birer cümlede kullanınız.
Cevap: Metinde anlamını bilmediğiniz kelimelere göre bu etkinliği siz yapabilirsiniz.
4. ETKİNLİK
Metinle ilgili aşağıdaki soruları sözlü olarak cevaplayınız.
1. Atatürk, geometri kitabını yazmadan önce hangi hazırlıkları yapmıştır?
Cevap: Uzmanları bir kitabevine göndermiş. Onlardan uygun gördükleri Fransızca geometri kitaplarından almalarını istemiş. Kitaplar gelince birlikte gözden geçirilmiş. Bir plan belirlenmiş.
2. Atatürk, hangi geometri terimlerini türetmiştir? Bu terimlerle ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Cevap: Boyut, uzay, yüzey, çap, çember, açı, üçgen, dörtgen, artı, eksi, çarpı, bölü, eşit, toplam
3. Metinde hangi yarışmadan bahsedilmektedir? Bu yarışmanın gerçekleştirilme amacı nedir?
Cevap: Matematik terimlerinin Türkçe karşılıklarının bulunması yarışmasından bahsediliyor. Amaç, matematik dersinin daha iyi anlaşılabilir hale gelmesini sağlamaktır.
4. Atatürk, ziyaret ettiği lisede ne yapmış?
Cevap: Dokuzuncu sınıflardan birinin geometri dersine girmiş. Bir kız öğrenciye soru sormuş. Öğrenci yanıt vermekte zorlanınca yeni Türkçe terimlerle geometri anlamış.
5. “Dilimizin Türkçeleştirilmesi” ifadesinden ne anlıyorsunuz?
Cevap: Dilimizin yabancı dillerden giren sözcüklerden temizlenip yerlerine Türkçe kelimeler türetilmesini anlıyoruz.
6. Herhangi bir derste, anlamını bilmediğiniz ya da söylemekte zorlandığınız terimler var mı? Açıklayınız.
Cevap: Bu soruyu siz cevaplayabilirsiniz.
7. Türkçeye yabancı bir dilden girmiş herhangi bir kelime için sizin üzerinde düşündüğünüz, önerebileceğiniz bir kelime var mı? Açıklayınız.
Cevap: Bu soruyu siz cevaplayabilirsiniz.
8. Metinden hangi bilgileri öğrendiniz?
Cevap: Metinden Atatürk’ün geometri dersinin daha iyi anlaşılabilmesi için Türkçe terimler türettiğini, Geometri kitabı yazdığını ve matematik dersini çok sevdiğini öğrendik.
5. ETKİNLİK
6. Sınıf Eksen Yayıncılık Türkçe Ders Kitabı Sayfa 86 Cevabı
A. Aşağıdaki boşlukları, “Atatürk Geometri Kitabı Yazmış” adlı metne göre doldurunuz.
• Metnin konusu: Atatürk geometri kitabı yazması ve Türkçeye verdiği önem.
• Metnin ana fikri: Bilimin herkesçe anlaşılabilmesi için Türk dilinin gelişmesi gereklidir.
• Metindeki yardımcı fikirleri, yani ana fikri desteklemek, açıklamak, belirgin hâle getirmek için yararlanılan fikirler: Atatürk Türk dilinin gelişmesi için önemli çalışmalar yapmıştır.
Atatürk’ün çalışmaları sayesinde geometri dersi daha anlaşılabilirdir.
B. Aşağıdaki soruları cevaplayınız.
• Yukarıya yazdığınız her yardımcı fikir, ana fikri destekliyor, ana fikrin belirgin hâle gelmesini sağlıyor mu? Açıklayınız.
Cevap: Evet sağlıyor. Yardımcı fikirler, ana fikir ile ilgili ve onu destekler niteliktedir.
• “Yardımcı fikirler olmasa ana fikir kolayca anlaşılmaz. Yardımcı fikirler, ana fikrin destekçileridir.” diyen birinin bu düşüncelerine katılır mısınız? “Atatürk Geometri Kitabı Yazmış” metninin ana fikri ve yardımcı fikirlerinden hareketle açıklayınız.
Cevap: Yardımcı fikirler, ana fikrin destekçileridir fakat yardımcı fikirler olmasa ana fikir anlaşılmaz demek doğru değildir.
• “Ana fikir, yardımcı fikirlerin birleşimidir.” diyen birinin bu düşüncelerine katılır mısınız? “Atatürk Geometri Kitabı Yazmış” metninin ana fikri ve yardımcı fikirlerinden hareketle açıklayınız.
Cevap: Bir metindeki yardımcı fikirler, ana fikirden bağımsız olabilir. Bu nedenle ana fikir, yardımcı fikirlerin birleşimidir demek doğru olmaz.
6. ETKİNLİK
Metnin içeriğine uygun bir başlık belirlemek için aşağıdaki soruları cevaplayınız.
• Sizce yazar, okuduğunuz metin için niçin “Atatürk Geometri Kitabı Yazmış” başlığını kullanmış olabilir?
Cevap: Atatürk’ün geometri kitabı yazdığı herkesçe bilinen bir bilgi değildir. Yazar dikkat çekmek için bu başlığı kullanmış olabilir.
• Sizce bu başlık, metinde anlatılanlarla uyumlu, metne uygun mu? Açıklayınız.
Cevap: Metnin konusuyla uyumludur.
• Metnin yazarı siz olsaydınız metin için hangi başlığı kullanırdınız?
Cevap: Atatürk’ün Bilime ve Türk Diline Verdiği Önem
6. Sınıf Eksen Yayıncılık Türkçe Ders Kitabı Sayfa 87 Cevabı
Yazmaya Hazırlık
Birazdan, istediğiniz konu ve türde bir yazma çalışması yapacaksınız. Bu çalışmaya başlamadan önce bir yazma planı oluşturunuz. Planı oluştururken metin tamamlanana kadar sırasıyla hangi basamakları izleyeceğinizi defterlerinize yazınız. Belirlediğiniz planınızı, sınıfta arkadaşlarınızla paylaşınız.
Yazma, Taslak Oluşturma
Defterlerinize, “Yazmaya Hazırlık” aşamasında hazırladığınız plana uygun istediğiniz konu ve türde bir metin yazınız.
Taslağı Gözden Geçirme, Yeniden Düzenleme
Yazdığınız metni, aşağıdaki sorular üzerinden gözden geçiriniz, yeniden düzenleyiniz.
• Bu yazı, belirlenen konuya uygun mu?
• Bu yazı, belirlenen türe uygun mu?
• Bu yazı yazılırken başta belirlenen işlem basamaklarına dikkat edilmiş mi?
• Bu yazıyı daha iyi nasıl yazabilirim?
• Bu yazı anlaşılır mı?
• Bu yazıda, konuyla ilgili olarak daha farklı nelere yer verilebilir?
Düzeltme
Metnin yazımının tamamlanmasının ardından, yazınızı aşağıdaki sorular üzerinden değerlendiriniz.
• Yazdığınız yazıda, anlam bütünlüğünü bozan ifadeler var mı? Varsa bu ifadelerin hangileri olduğunu ve anlam bütünlüğünü nasıl bozduğunu açıklayınız.
• Yazdığınız yazıda, yazım yanlışlıkları var mı? Varsa bu yanlışlıklar nelerdir?
• Yazdığınız yazıda, noktalama yanlışlıkları var mı? Varsa bu yanlışlıklar nelerdir?
Anlatım bozuklukları, yazım ve noktalama hatalarını belirleme aşamasından sonra bunları düzelterek metni defterinize yeniden yazınız.
Yayımlama, Paylaşma
Yazdığınız metni sınıfta arkadaşlarınıza okuyunuz.
Ülkemizin kurtarıcısı ve kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, askeri bir deha ve lider olmasının yanı sıra ileri görüşlü ve donanımlı bir devlet adamıydı. Atatürk, ancak bilimin ışığında ve gösterdiği hedefler doğrultusunda ilerlemenin ülkeleri kalkındırabileceğine işaret etmiştir. Sanatın da ülkeler için olmazsa olmaz bir değer olduğuna her zaman vurgu yapmıştır. Atatürk’ün bilim ve sanata verdiği önem pek çok dünya liderine örnek olmuştur.
Atatürk’ün Bilime Verdiği Önem
Mustafa Kemal Atatürk bir sözünde; “Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, muvaffakiyet için, en hakiki yol gösterici ilimdir, fendir, ilim ve fennin haricinde yol gösterici aramak gaflettir, cehalettir, delalettir” demiştir. Atatürk’ün bilime verdiği önem sözlerinin yanı sıra uygulamalarında da öne çıkmaktadır.
Atatürk Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduktan sonra ülkede bilimin gelişmesine yönelik hamleler yapmıştır. Bilimde ve fende ileri gitmiş olan Batı dünyasından bilimsel gelişmelerin ülkemize daha kolay gelebilmesi düşüncesiyle Arap Alfabesinden Latin Alfabesine geçilmesini sağlamıştır.
“İstikbal göklerdedir” diyen Atatürk 1925 yılında Türk Hava Kurumu’nu kurmuş ve Türkiye’de havacılığın gelişmesi için elinden gelen çabayı göstermiştir. Bu sayede 1936 yılında ülkemiz uçak üretecek kapasiteye gelmiş, ilk uçak fabrikasını açmıştır. Mustafa Kemal Atatürk dil ve tarih konusunda da bilimi öne çıkararak 1932 yılında Türk Dil Kurumu’nun kurulmasını emretmiştir. Yer altı kaynaklarının araştırılması için 1935 yılında Maden tetkik Arama Enstitüsü (MTA) ile Etibank kurulmuştur.
Millet mektepleri açılmış, ilkokul zorunlu ve ücretsiz hale getirilmiştir. Tarım alanında bilimsel gelişmeleri takip edebilmek için Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü 1933 yılında kurulmuştur. Atatürk bilime verdiği önemi, hastalığının şiddetlenmeye başladığı ömrünün son döneminde dahi bırakmamış ve “Geometri” isimli bir kitabı 1936-1937 yıllarında bizzat kaleme almıştır.
Atatürk’ün Sanata Verdiği Önem
“Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün sanata verdiği önem işte bu denli büyüktür. Atatürk’ün sanata verdiği önem sadece sözlerinde kalmamıştır. Ülkemizi kurduktan sonra; müzik, resim, heykel gibi güzel sanatların her alanından öğrencileri devlet desteği ile Avrupa’ya gönderen Atatürk, ülkede sanatın gelişmesi için uğraş vermiştir.
Güzel Sanatlar Akademisi adı altında bir akademi kurduran Atatürk, buradan sanatçılar yetiştirilmesini sağlamış ve bu akademideki sergileri bizzat ziyaret etmiştir. Atatürk 1937 yılında Resim ve Heykel Müzesi’ni açmıştır. Nutuk’u kalem alan Atatürk’ün kendisine ait Oğuz Oğulları adlı şiiri de bulunmaktadır. Bu durum, Atatürk’ün edebiyata ve şiire verdiği önemi de ortaya koymaktadır. Güzel sanatlardan müziğe de ayrı bir önem veren Atatürk’ün Safiye Ayla ve Müzeyyen Senar gibi sanatçıları özel olarak dinlediği kayıtlarda yer almaktadır.
SONRAKİ METNİN İŞLENİŞİNE HAZIRLIK
Sonraki metnin işlenişinin “Konuşma” bölümünde yapacağınız etkinlik için arkadaşlarınızla 5 – 6 kişilik gruplara ayrılınız ve iş bölümü içinde “Millî Mücadele Dönemi Savaşları” konusunda araştırma yaparak bilgi toplayınız. Konuyla ilgili fotoğraf, resim, grafik ya da videolar da bulunuz.
Ülkemiz, İttifak Devletleri’nin yenilgisi ile sonuçlanan 1. Dünya Savaşı’nın ardından düşman işgaline uğramıştır. Osmanlı Devleti’nin düşman işgali ile baş edecek gücünün kalmadığını gören Mustafa Kemal Paşa ve diğer vatanperver komutanlar, düşman işgaline direnişin Anadolu’dan başlatılması gerektiğini düşünerek harekete geçmişlerdir. 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkışı ile başlayan Milli Mücadele Dönemi’nde pek çok savaş yaşanmıştır. 11 Ekim 1922’de imzalanan ateşkes anlaşmasına kadar geçen süredeki Milli Mücadele Dönemi Savaşları, vatanımızın ve milletimizin kurtulmasını sağlamıştır.
Ülkemiz Milli Mücadele Dönemi’nde farklı cephelerde onlarca savaşa katılmak ve birden fazla düşmanla aynı anda mücadele etmek zorunda kalmıştır. En kanlı ve büyük savaşlar Batı Cephesi’nde yaşanmıştır. Milli Mücadele Dönemi Savaşları cephelerine göre şu şekildedir.
Milli Mücadele Dönemi Batı Cephesi Savaşları
I. İnönü Savaşı (6 Ocak – 11 Ocak 1921)
II. İnönü Savaşı (23 Mart – 1 Nisan 1921)
Kütahya – Eskişehir Savaşları (10 – 24 Temmuz 1921)
Sakarya Meydan Savaşı (22 Ağustos – 13 Eylül 1921)
Büyük Taarruz (26 Ağustos – 9 Eylül 1922)
Milli Mücadele Dönemi’nde Batı Cephesi’nde bu büyük savaşların haricinde küçük çaplı onlarca çatışma da yaşanmıştır.
Milli Mücadele Dönemi Doğu Cephesi Savaşları
Oltu
Sarıkamış
Kars
Gümrü
Savaşları’nda Ermenilere ve Gürcülere karşı savaşılmıştır. Kazım Karabekir Paşa önderliğinde Türk tarafının kesin galibiyeti ile sonuçlanmıştır.
Milli Mücadele Dönemi Güney Cephesi Savaşları
Antep
Çukurova
Karboğazı
Karabucak
Kozan
Kovanbaşı
Maraş
Urfa
Yörelerinde Fransızlara karşı ufak çaplı çatışmalar yaşanmıştır. Ankara Anlaşması ile cephe kapanmıştır.
Kurtuluş Savaşı’nda ayrıca İç Cephe olarak adlandırılan bir cephe daha bulunmaktadır. Bu cephede de küçük ve orta çaplı onlarca farklı ayaklanmaya karşı mücadele edilerek bastırılmıştır.
Milli Mücadele Dönemi Savaşları
I. İnönü Savaşı (6 Ocak – 11 Ocak 1921)
Ankara Hükümeti (TBMM) ile o dönemin Yunan Krallığı arasında Eskişehir’de gerçekleşen savaştır. Ülkemizin güçlerini İsmet İnönü komuta etmiştir. Savaşın sonucunda Yunan Ordusu’nun Anadolu içlerine ve Ankara’ya doğru olan ilerleyişi durdurulmuştur. İki taraf da geri çekilmiştir.
II. İnönü Savaşı (23 Mart – 1 Nisan 1921)
Ankara Hükümeti (TBMM) ile o dönemin Yunan Krallığı arasında Eskişehir’de gerçekleşen ikinci savaştır. Türk güçlerini Fevzi Çakmak Paşa ve İsmet İnönü komuta etmiştir. Savaş kesin olarak Türk tarafının galibiyeti ile sonuçlanmıştır. Yunanlılar geri çekilmiştir.
Kütahya – Eskişehir Savaşları (10 – 24 Temmuz 1921)
Afyon, Kütahya ve Eskişehir bölgesinde; Ankara Hükümeti (TBMM) ile o dönemin Yunan Krallığı arasında gerçekleşen savaştır. Türk Ordusu’nu İsmet İnönü komuta etmiştir. Savaşta Yunanlılar galip gelmiştir ve Türk Ordusu Sakarya Nehri’nin doğusuna çekilmiştir.
Sakarya Meydan Savaşı (22 Ağustos – 13 Eylül 1921)
Kütahya – Eskişehir Savaşları sonrasında Sakarya Nehri’nin doğusuna çekilen Türk Ordusu’nun üzerine gelen dönemin Yunan Krallığı Ordusu ile gerçekleşen savaştır. Türk Ordusu’nu Mustafa Kemal Paşa ve Fevzi Çakmak Paşa komuta etmiştir. Yunan Ordusu’nun ilerleyişi durdurulmuştur.
Büyük Taarruz (26 Ağustos – 9 Eylül 1922)
Türk Ordusu’nun Yunan kuvvetlerine karşı başlattığı genel saldırılardır. TBMM’ye bağlı olan Türk Ordusu’nu Mustafa Kemal Paşa, Fevzi Çakmak Paşa ve İsmet İnönü komuta etmiştir. Yunan Ordusu’nun ağır yenilgisi ile sonuçlanmıştır ve Yunan Ordusu Batı Anadolu’yu tamamen terk etmiştir.
Sonraki metnin işlenişinin “Yazma” bölümünde gerçekleştirmek üzere öğretmeninizden “bağımsızlığın önemi” konulu bir konuşma hazırlığı yapmasını isteyiniz.
Sevgili arkadaşlar;
Özgürlük ve bağımsızlık milletlerin olmazsa olmazıdır. Baskı ve boyunduruk altında yaşamayı hiçbir millet istemez. Hele de Türk Milleti’nin genlerinde boyunduruk altında yaşamak yoktur. Türk Milleti’nin karakteristik özelliği olan bağımsızlık ve özgürlük, her zaman ve her ortamda kendisini göstermiştir. Bu sayede Türk Milleti her zorluğun altından kalkmayı başarmıştır. Bağımsızlığın önemi Türk Milleti’nin her ferdi tarafından bilinmektedir.
Türk Milleti tarih boyunca onlarca farklı devlet kurmuştur. Bulunduğu hiçbir zorlu koşula yenilmeyen Türk Milleti, bağımsızlığını da hiçbir şeye değişmemiştir. Her türlü savaştan zaferle çıkan Türk Milleti bağımsızlığını tekrar elde edebilme kabiliyetini göstermiştir. Bunun en büyük göstergelerinden birisi de Kurtuluş Savaşı’dır. Yokluk ve zorlu koşullar altında verilen Kurtuluş Mücadelesinden Türk Milleti karakterinde taşıdığı bağımsızlık özelliği ile çıkmıştır.
Sevgili arkadaşlar;
Dünyada hemen hemen her şeyin önemi, o şey kabul edildiğinde anlaşılmaktadır. Örneğin sağlıklı insan sağlığının, varlıklı insan da varlığının kıymetini pek bilmez. Tıpkı bu örneklerde olduğu gibi; bağımsız ve özgür milletler de bağımsızlıklarının kıymetinin farkında değillerdir. Oysa bağımsızlık kimse tarafından kimseye altın tepside sunulmamıştır. Bağımsızlık, mücadele verilerek elde edilen çok kıymetli bir değerdir. Hele de biz Türkler, bağımsızlığımızı yeniden kazanabilmek için pek çok farklı düşmanla aynı anda savaşmışızdır.
Bağımsızlığımızın öneminin farkında olmak ve bağımsız bir millet olabilmemiz için her türlü fedakarlığı yapan atalarımızı anmak hepimizin vatandaşlık görevidir. Bu görevi yerine getirmeli; bağımsızlığımızın uğruna şehit düşen, gazi olan ve türlü cefalar çeken atalarımızı her daim saygı ile yad etmeliyiz. Ülkemizi geliştirmek ve zenginleştirmek için elimizden gelen çabayı göstererek; bir daha milletimizin bağımsızlık mücadelesi verecek duruma düşmemesini sağlamalıyız.
Sevgili arkadaşlar;
Bağımsızlığımızın kıymetini, o elimizdeyken bilmeliyiz. Bağımsızlık, hava gibi bir ihtiyaçtır. Gözle göremeyiz, elle tutamayız ama onsuz da yaşayamayız. Hepimiz bağımsızlığın hava kadar önemli bir ihtiyaç olduğu bilincinde olmalı ve buna göre hareket etmeliyiz. Bunun için gereken kudret, Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençliğe Hitabesinde söylediği gibi; “damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.”
Kaynak:Eğitim Sistem
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.