4. Sınıf Koza Türkçe 3. Tema Sonu Değerlendirme Cevapları

3. Tema Erdemler Tema Sonu Değerlendirme Cevapları

1. Aşağıdakilerden hangisi metnin konusudur?
A. Dostluğun türleri
B. Dostluğun ömrü
C. Herkesle dost olmamak gerektiği
D. İyi dostlar, kötü dostlar

2. Yazar, insan dışında pek çok varlık arasında da bir dostluk olduğunu belirtiyor. Aşağıdaki hangi iki varlık metinde geçmemektedir?
A. Dağ ile göl
B. Güneş ve ayçiçeği
C. Ahşap ev ile ceviz ağacı
D. Deniz ile bulut

3. Aşağıdakilerden hangisi metinde geçen bir dostluk türü değildir?
A. Maceralı dostluk
B. Zorunlu dostluk
C. Vakitsiz dostluk
D. Bakımsız dostluk

4. Yazar, metinde en çok sözünü ettiği hangi dostluk türünü eleştiriyor?
A. Yüz yüze dostluğu
B. Bakımsız dostluğu
C. Sessiz dostluğu
D. Uzak dostluğu

5. Metinde geçen gerçek, terim ve mecaz anlamlı kelimelere üçer örnek yazınız.

Gerçek anlamlı kelimeler: Ada, göl, gündüz.

Terim anlamlı kelimeler: ahşap, makine, telefon.

Mecaz anlamlı kelimeler: uzak, ağır, bakımsız.

6. Metinden aşağıdaki kelimelerin eş anlamlılarını yazarak bulduğunuz kelimeleri birer cümlede kullanınız.

Uzak - Irak --> Gözden ırak olan gönüldende ırak oluruş.
Zorunlu - Mecburi --> Babamın arkadaşı öğretmenlikte zorunlu görevi Van'da yaptı.
Hızlı - Süratli --> Babam çok hızlı araba kullanıyor.
Zaman - Vakit --> Vaktimiz azaldı eve gitmeliyiz.

Metinden alınan “Pazar ağır bir gündür, pazartesi hızlı bir gün.” cümlesinde altı çizili kelimelerin zıt anlamlılarını yazınız. Bu kelimeleri birer cümlede kullanınız.

Ağır - Hafif --> Bu poşetler çok hafif.
Hzılı - Yavaş --> Kaplumbağa çok yavaş bir hayvandır.

Aşağıda yanlış yazılan “de, da” ve “kileri belirleyiniz. Doğru yazılanların sonuna (D), yanlış yazılanların sonuna da (Y) yazınız.

Öğretmenim bana da hediye verdi. (D)
Kitabımı ev de unuttum. (Y)
Pikniğe sen de gelecek misin? (D)
Arkadaşını dinle ki o da seni dinlesin. (D)
Bahçede ki ağacı babam dikti. (Y)
Tam da asansöre binmiştim ki telefon çaldı. Silgim sende kalmış. (D)
Ben de sınavdan 85 aldım. (D)
Yatmadan önce dişlerini fırçalaki çürümesinler. (Y)
Elif bu akşam bizde kalacak. (D)

Erdemler” temasında en beğendiğiniz metin hangisidir? Bu metni neden beğendiğinizi aşağıya yazınız.

Cevap:Erdemler temasında en çok arkadaşlık temasını beğendim. Bu tema arkadaşlığın önemini anlatıyordu. Ayrıca temada çok güzel şiirler vardı. Bu yüzden en çok bu temayı beğendim.

Hüseyin, sınıfta “sevginin önemi” konusunda bir konuşma yapacaktır. Hüseyin’e konuşmasında değinmesi gereken konular için önerilerde bulununuz. Bu önerilerde bulunma nedenlerinizi açıklayınız.

Nezaket kurallarına uygun şekilde konuşmasını yapmalı.
Konuşmanın içeriğine uygun olacak şekilde beden dilini etkili bir şekilde kullanmalı.
Düşüncelerini konuşmaya yansıtmalı.
Arkadaşlarına, konuşmalarının içeriğiyle ilgili sorular yöneltmeli.
Arkadaşlarına sorular yöneltirken uygun hitap ifadeleri kullanmalı.
Arkadaşlarım konuşurken sözlerini kesmemeli.
Farklı bakış açısı geliştiren arkadaşlarını ayırt etmeli.

Sonraki Derse Hazırlık

Nasrettin Hoca fıkralarını araştırınız. Bu fıkralardan daha önce hiç duymadığınız birini defterinize yazınız.

Cevap: Sizler için 3 tane Nasrettin Hoca fıkrası hazırladık. Dilediğinizi defterinize yazabilirsiniz.

Parayı Veren Düdüğü Çalar

Nasrettin Hoca‘nın pazara gideceğini duyan çocuklar çevresine toplanırlar.
– Hoca, bana düdük al!
– Bana da, bana da!
-Ben de düdük isterim!
– Bir tane de bana!
Ama çocuklardan sadece biri Nasrettin Hoca’ya düdük parası verir. Akşama doğru Hoca pazardan döner. Çocuklar sevinçle düdüklerini isterler. Nasrettin Hoca cebinden bir düdük çıkarır. Parayı veren çocuğa düdüğü uzatır. Tabii diğer çocuklar hep bir ağızdan bağırırlar.
– Hani bizim düdüğümüz?
Nasrettin Hoca gülerek,
– Eee, çocuklar!
Parayı veren düdüğü çalar, der.

Ya Tutarsa

Bir gün Nasrettin Hoca göl kenarında gider. Elinde de bir kase yoğurt vardır. Hoca, yoğurdu kaşık kaşık göle boşaltmaya başlar.
Bu sırada onu gören biri şaşırarak,
– Hoca ne yapıyorsun, diye sorar.
Hoca gülerek,
– Görmüyor musun göle yoğurt mayalıyorum, der.
Adam, Hoca’nın delirdiğini düşünür.
– Vah, vah, vah!
Sen çıldırdın mı Hoca! Koskoca göl maya tutar mı, deyince
Hoca gayet ciddi cevap verir.
– Peki ama ya tutarsa

Ben Sözümden Dönmem

Bir gün Hoca’ya bir komşusu sorar.
– Hoca’m, sen kaç yaşındasın?
Hoca ak sakallarını sıvazlar.
– Kırk yaşındayım.
Komşusu hemen itiraz eder.
– Nasıl olur Hoca’m?
On yıl önce de aynı şeyi söylemiştiniz,
deyince Hoca gülümser.
– Bak komşum sözünden dönmek bize yakışmaz.
Sen bu soruyu on yıl sonra yine sor.
Göreceksin aynı cevabı vereceğim.
Ben sözümden dönmem, der.