11. Sınıf Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 267-268-269-270 Cevapları Cem Yayınları

11. Sınıf Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 267-268-269-270 Cevapları Cem Yayınları
11. Sınıf Cem Yayınları Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 267, 268, 269, 270 Metni Anlama ve Çözümleme Cevaplarını yazımızın devamından okuyabilirsiniz.

Metni Anlama ve Çözümleme

1. Okuduğunuz “Su” metninde anlamı verilen kelimelerin dışında bilmediklerinizi metindeki bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi sözlükten kontrol ediniz.

Yalım: Alev.
Tekin: Güvenilir.
Bel: Toprağı aktarmaya veya işlemeye yarayan, uzun saplı, ayakla basılacak yeri tahta, ucu sivri kürek veya çatal biçiminde bir tarım aracı.
Sarnıç: Su deposu.

2. Metnin türünün ortaya çıkışı ve tarihsel dönem ile ilişkisini belirleyiniz.
Cevap
: Röportaj gazete çevresinde gelişen türlerdendir. İlk röportaj örnekleri 20.yüzyılda verilmiştir. Gazeteciliğin gelişmesi ve yaygınlaşmasıyla röportaj türü de gelişme göstermiş, sadece bu türde eserler veren yazarlar olmuştur.

3. Metin ile metnin konusu, amacı ve hedef kitlesi arasındaki ilişkiyi değerlendiriniz.
Cevap
: Metnin konusu Urfalıların yaşadığı su sorunu ve bu soruna getirilen çözümdür. Amacı yaşanan bir sorunun araştırılıp kamuoyuna duyurulmasıdır. Hedef kitle gazete ve dergi okurlarıdır.

4. a) Okuduğunuz metinden alınan aşağıdaki paragrafta başvurulan anlatım biçimini belirleyiniz. Bu anlatım biçiminin metindeki işlevlerini açıklayınız.

“Harran ovasında, Akçakalede, Derbesiyede yirmi otuz kadar köy gördüm. Bazı köyler sularını iki üç saatlik yerlerden eşeklerle, atlarla getiriyorlardı. Bir köyde küçücük bir sarnıcın başına bütün köy birikmiş, su kavgası ediyordu. Bir deri tulumları… Sırtlarında, ıslak ıslak, su damlaya damlaya, iki büklüm, çölün bu ucundan öteki ucuna su taşırken gördüm kadınları.”
Cevap: Paragrafta kullanılan anlatım biçimi öykülemedir. Öyküleme kullanılarak okuyucu yalnızca kuru bilgi ile muhatap edilmemiş, anlatıma bir hareketlilik kazandırılmıştır.

b) Metinde kullanılan başka anlatım biçimleri ve düşünceyi geliştirme yollarını belirleyiniz.
Cevap
: Metinde varlıklar belirleyici özellikleriyle anlatılırken betimleyici anlatım, yer ve kişilerle ilgili bilgi verilirken açıklayıcı anlatım kullanılmıştır. Düşünceyi geliştirme yollarından da benzetme ve karşılaştırmaya yer verilmiştir.

5. Metnin görsel unsurla ilişkisini belirleyiniz.
Cevap
: Metinde geçen deve dikeninin görseli verilerek deve dikeni okur için somutlaştırılmıştır.

6. Metinde yazarın bakış açısını belirleyiniz.
Cevap
: Yazar ele aldığı konuyla ilgili araştırmalarını aktarırken yer yer öznel ifadeler kullanmış, konuyla ilgili yorumlar yapmıştır.

7. Metin türünün diğer önemli yazar ve eserlerini belirleyiniz.

Bugün de Diyorlar ki (Hikmet Feridun Es)
Edebiyatçılarımız Ne Diyorlar (Mustafa Baydar)
Edebiyatçılarımız Konuşuyor (Yaşar Nabi Nayır)
Liderler Diyor ki (Abdi İpekçi)
Ustalarla Konuşmalar (Nurullah Berk)
Çukurova Yana Yana (Yaşar Kemal) bu türde kaleme alınmış önemli eserlerdir.

8. Aşağıda Yaşar Kemal’in “Röportaj bir edebiyat sayılabilir mi?” sorusuna verdiği cevap verilmiştir. Bu cevap ve okuduğunuz metinden hareketle metin ve yazar arasındaki ilişkiyi değerlendiriniz.
“Röportaj bir edebiyat sayılabilir mi? Bu soruyla çok karşılaştım. Röportajı bir edebiyat dalı saymak ne, röportaj bal gibi edebiyattır. Onu haberden ayıran nitelik onun edebiyat gücüdür. Haber bir yaratma değildir, bir taşımadır. Röportaj bir yaratmadır. Gerçeğe, gerçeğin, yaşamın özüne yaratılmadan varılamaz. Yaratmadan hiç kimse hiçbir şekilde gerçeği yakalayamaz, yakalarsa da karşısındakine anlatamaz. Haber gerçek değil mi, bence haber gerçeğin simgesidir. Haberin arkasında neler var, neler dönüyor, ne yaşamlar, dramlar, sevinçler var, haber bize bunu veremez. Röportaj haberin varamadığı yere varandır, nasıl, yaratarak, gerçeği değiştirerek değil, yaratarak.”
Cevap: Yaşar Kemal, edebiyatımızdaki en büyük roman yazarlarından biridir. Öğretici bir tür olan röportajlarında romancı kişiliğinin yansımaları görülür. Bir öykü havası taşıyan röportajlarında betimlemelere sık yer vermiş, şiirsel bir dil kullanmıştır. Bu durum da yazarın röportajlarına edebî bir tat vermiştir.

ETKİNLİK

Okuduğunuz “Ahmet Haşim”, “Cengiz Aytmatov ile Dil ve Edebiyat Üzerine Söyleşi” ve “Su” metinlerini tür, içerik, dil ve anlatım açısından karşılaştırınız. Ulaştığınız sonuçları aşağıdaki tabloya yazınız.

Ahmet Haşim

  • Tür: Mülakat
  • İçerik: Ahmet Haşim’in edebiyat ve sanata dair sorulara verdiği cevaplar
  • Dil ve Anlatım: Yer yer yabancı kelimelerin kullanıldığı, günümüze göre kısmen ağır bir dil ve anlatım vardır.

Cengiz Aytmatov ile Dil ve Edebiyat Üzerine Söyleşi

  • Tür: Mülakat
  • İçerik: Cengiz Aytmatov’un Türkçe, Türk edebiyatı ve romanları ile ilgili sorulara verdiği cevaplar.
  • Dil ve Anlatım: Yer yer terimlere yer verilen bir dil kullanılmıştır ama yine de sade bir dil vardır.

Su

  • Tür: Röportaj
  • İçerik: Urfalıların yaşadığı su sorunu ve bu soruna bulunan çözüm
  • Dil ve Anlatım: Öykülemeye dayalı, betimlemelere de yer verilen, yazarın kişisel izlenim ve yorumlarına da yer verilen bir dil ve anlatım kullanılmıştır.

1. Okuduğunuz “Ahmet Haşim” metninden alınan aşağıdaki parçayı anlatım bozukluğu açısından inceleyiniz. Bulduğunuz hataları düzelterek cümleleri doğru hâlleriyle metnin altındaki noktalı alana yazınız.

— Son zamanlarda, sanat millîdir, diyorlar. Siz ne dersiniz?
— Zannederim ki son zamanlarda hemen her şey dediler. Gazetelerde görüyorum. Her gün yeni bir ilim, yeni bir âlim, yeni bir sanat ve yeni bir dâhiden bahsettiler. Birçok dâhiler var ortada, fakat bir tek dâhice eser yok. Ben kendi hesabıma, şimdiye kadar gerçekten üstünde durulabilecek bir millî edebiyatın bahsedildiğini bilmiyorum. Size itiraf edeyim: Ben fazla bir Avrupalılıktan pek hoşlanmam; bazen Anadolu türkülerini dinlemekten sonsuz hazlar duymuşumdur. Ayaş’tan Ankara’ya dönerken bir gece, arabacının söylediği şarkıları belki bütün bir Servetifünun edebiyatına tercih etmekte tereddüt etmem. Fakat, buna rağmen, ben bu yeni millî şiirden ne bir şey anlıyorum, ne de hoşlanıyorum.”
— Fakat hece vezni, millî gramer, millî dil ve ifade ile Türkçede millî bir şiir arayanlar var. Sizin yeni dil ve hece vezni hakkındaki fikirleriniz nedir. Millî cereyan taraftarlarının pek istedikleri bir Türkçe kökleşecek mi?
— Türkçe gerçekten de sadeliğe doğru mühim bir gelişme gösteriyor. Bu bahiste Ziya Gökalp’in mütevazı bir hava içinde gösterdiği gayret herhalde unutulmayacak. Fakat millî şiire gelince, böyle bir şey icat etmeye bilmem lüzum var mı? Her dilde olduğu gibi Türkçede de çok eski zamanlardan beri doğup süregelmekte olan bir millî şiir var. Onu, şairler değil, isimsiz halk yapmıştır. Dille meşgul olan bütün ilim akademileri birleşse, halka ait olan o mukaddes sazın tellerinden, gülünç olmayan bir sesi yine da çıkaramazlar.

Birçok dâhiler var ortada, fakat bir tek dâhice eser yok. (“Dahi” kelimesindeki –ler eki gereksiz kullanılmıştır.)

Her dilde olduğu gibi Türkçede de çok eski zamanlardan beri doğup süregelen bir millî şiir var.(“Süregelmekte olan” ifadesinde “olan” kelimesi gereksiz kullanılmıştır.)

Ben kendi hesabıma, şimdiye kadar gerçekten üstünde durulabilecek bir millî edebiyattan bahsedildiğini bilmiyorum. (“Edebiyatın” kelimesinde yanlış ek kullanılmıştır, doğrusu “edebiyattan” olamlıdır.)

2. Okuduğunuz “Cengiz Aytmatov ile Dil ve Edebiyat Üzerine Söyleşi” metninden alınan aşağıdaki parçayı yazım ve noktalama açısından inceleyiniz. Tespit ettiğiniz hataları metnin alımdaki noktalı alana yazınız.

PARLATIR: Sayın Aytmatov, söyleşimize önce “dil” diyerek girelim istiyorum. Dile bakış açınız nedir?

AYTMATOV: Dil sorununu tek başına ele almak mümkün değil. Her bir halkın sahip olduğu önemli değerleri vardır. Biri yaşadığı yurdu, toprağı; İkincisi dili. Fakat dil önde gelir. Şöyle ki bazı halklar topraklarından sürülmüş; yerini yurdunu kaybetmiş olabilir. Nitekim Stalin zamanında bu oldu. Fakat bu halk, dilini kaybetmedi. Eğer dilini de kaybetmişse bir halk, asimile olmuş demektir. Stalin zamanında biz bunu da yaşadık. Ancak biz

…bunun için de mücadele verdik; yani kendi dilimizi, kendi kimliğimizi korumak için mücadele ettik. Bu mücadeleden maksat karşılıklı savaş değil, fikirlerimizle, yazılarımızla haklılığımızı ispat etmektir; fikir hayatımızı geliştirmektir.
Dünya halkları etnik ve lengüistik açıdan ayrı özelliklere sahiptir.

PARLATIR: Cengiz Bey, siz Türk lehçelerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Türk diline nasıl bakıyorsunuz?

AYTMATOV: Bu konuya iki açıdan bakmak lâzım. Önce bütün olarak, yani Kırgızca, Özbekçe, Türkmence, Kazakça, Azerice vb. hepsi Türk dilidir. Etnik derecede ise kendi dil yapısını sürdürenler olmuş. Bu açıdan onlara ayrı bir dil gibi bakmak lâzım. Ben bu sorunu çok düşünürüm. Türk dillerinin hepsinin üstünde bir ortak edebî dil yaratmak lâzım. Örneğin Araplara bakalım. Edebî dil olarak Arapça değişik milletlerce ortak bir özelliğe sahip; ancak Suudî Arapçası, Mısır Arapçası, Libya Arapçası vb. kendi lehçesini kullanıyor.

Yazım yanlışları:

“lenguistik” kelimesi “lengüistik” şeklinde yazılmalıdır.

“Lâzım” kelimesindeki düzeltme işareti yanlıştır, gereksizdir.

“Azerî” kelimesindeki düzeltme işareti yanlıştır, gereksizdir.

“Suudî” kelimesindeki düzeltme işareti yanlıştır, gereksizdir.

Noktalama yanlışları:

Şöyle ki bazı halklar topraklarından sürülmüş; yerini yurdunu kaybetmiş olabilir. (Noktalı virgülün olduğu yere virgül gelmeli)

Ancak biz bunun için de mücadele verdik; yani kendi dilimizi, kendi kimliğimizi korumak için mücadele ettik. (“Yani” kelimesi bağlaç olduğu için öncesinde herhangi bir noktalama işaretine gerek yoktur.)

Bu mücadeleden maksat karşılıklı savaş değil, fikirlerimizle, yazılarımızla haklılığımızı ispat etmektir; fikir hayatımızı geliştirmektir. (“Değil” kelimesinden sonra virgül değil noktalı virgül gelmelidir.)

Önce bütün olarak, yani Kırgızca, Özbekçe, Türkmence, Kazakça, Azerîce vb. hepsi Türk dilidir. (“Yani” kelimesi bağlaç olduğu için öncesinde herhangi bir noktalama işaretine gerek yoktur.)

Edebî dil olarak Arapça değişik milletlerce ortak bir özelliğe sahip; ancak Suudî Arapçası, Mısır Arapçası, Libya Arapçası vb. kendi lehçesini kullanıyor. (“Ancak” kelimesi bağlaç olduğu için öncesinde herhangi bir noktalama işaretine gerek yoktur.)

ETKİNLİK

Okuduğunuz metin ve edindiğiniz bilgilerden hareketle bir mülakat hazırlayınız. Düzenlemelerinizi yaptıktan sonra hazırladığınız mülakatı defterinize yazınız.

“OKUL MÜDÜRÜMÜZ İSMAİL DAL İLE MÜLAKAT”

Yavuz Keskin: Kaç yıldır idarecilik yapıyorsunuz?

İsmail Dal: Sekiz yıldır idarecilik yapıyorum. Beş yıl müdür yardımcılığı yaptıktan sonra müdürlük sınavını kazanarak okulumuza müdür olarak atandım.

Yavuz Keskin: Okulumuzun başarısını nasıl görüyorsunuz?

İsmail Dal: Okulumuz çevre okullara göre gerek LGS sınavında gerek ilçe genelinde yapılan yarışmalarda iyi durumdadır ancak henüz istenilen seviyede değiliz.

Yavuz Keskin: İstenilen seviye derken neyi kastettiniz?

İsmail Dal: Okulumuzun ilçe hatta il genelinde LGS ile öğrenci alan okulları kazandırma oranında birinciliği hedefliyoruz.

Yavuz Keskin: Bu hedefe ulaşmak için neler yapıyorsunuz veya yapmayı düşünüyorsunuz?

İsmail Dal: Hafta sonlarında LGS kurslarımız var. Bu kurslarda her bir öğrencimizi kursta görevli öğretmenlerimize zimmetliyoruz. Bu öğrencilerin her türlü takibini bu öğretmenlerimiz yapıyor. Evdeki çalışmaları, deneme sonuçları, günlük ders çalışma programları ve hedefleri… Yedikleri yemeğe kadar takip ediyoruz öğrencilerimizi.

Yavuz Keskin: Bu çalışmalarınızın olumlu sonuçları oldu mu?

İsmail Dal: Tabii oldu. İki sene önce LGS sınavına giren 64 öğrencimizden 33 tanesi sınavla alan liselere yerleşmişti. Geçen sene ise 67 öğrencimizin 52 tanesi sınavla alan bir liseye yerleşti. Bunlardan 12 tanesi de fen lisesini kazandı. Bu sene bu oranı %90’a çıkarmayı hedefliyoruz.

Yavuz Keskin: Zaman ayırıp sorularıma cevap verdiğiniz için çok teşekkür ederim.

İsmail Dal: ben size teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dilerim.

ETKİNLİK

Yazma çalışması sırasında hazırladığınız mülakatı, sınıf ortamında belirlediğiniz bir arkadaşınız ile gerçekleştiriniz. Dinleyici olarak aşağıdaki çalışmaları gerçekleştiriniz.

• Dinleme amacınızı belirleyiniz.
• Konuşmanın konu ve ana düşüncesini tespit ediniz.
• Konuşmada konu akışını takip ediniz.
• Konuşmadaki açık ve örtük iletileri belirleyiniz.
• Dinlediklerinizi özetleyiniz.
• Dinlediklerinizi ön bilgilerinizle karşılaştırınız.
• Konuşmanın tutarlılığını sorgulayınız.
• Konuşmada öne sürülen düşüncelerin dayanaklarının geçerliliğini sorgulayınız.

Dinleme Amacı: Okulun akademik başarı durumu ve gelişim hedeflerini anlamak.

Konu ve Ana Düşünce: Okul müdürü İsmail Dal, okulun eğitim başarısını ve LGS’deki yerleştirme hedeflerini artırma planlarını anlatıyor.

Konu Akışı:

  1. Müdürün tecrübesi.
  2. Okulun başarı durumu.
  3. LGS başarısını artırma çabaları.
  4. Uygulanan yöntemlerin sonuçları.

Açık ve Örtük İletiler:

  • Açık iletiler: Okulun başarısını ve geliştirme yöntemlerini.
  • Örtük iletiler: Okulun toplumdaki imajı ve eğitimdeki prestijini yükseltme çabası.

Özet: İsmail Dal, okulun LGS başarı oranını artırmak için öğrencilerin akademik takibini sıkılaştırdığını ve bunun olumlu sonuçlar verdiğini belirtiyor.

Tutarlılık ve Dayanaklar: Müdürün planları tutarlı ve verilen sonuçlar hedeflere ulaşma yolunda ilerleme kaydedildiğini gösteriyor.

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.