Yükseköğretim Kurulu, Türkiye’deki 208 üniversiteyi 74 farklı göstergeye göre değerlendirdi
Yükseköğretim Kurulu, Türkiye’deki 208 üniversiteyi “Eğitim ve Öğretim”, “Araştırma-Geliştirme, Proje ve Yayın”, “Uluslararasılaşma”, “Sürdürülebilirlik” ile “Topluma Hizmet ve Sosyal Sorumluluk” kategorilerinde değerlendirerek, yükseköğretime yaptıkları katkı ve sağladıkları gelişmeye göre “Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2023” hazırladı.
YÖKSİS İzleme Kriteri Modülü üzerinden alınan verilere göre yapılan değerlendirme için, bu yıl yeni eklenen veya çıkarılanlarla birlikte 74 farklı gösterge esas alınırken, özellikle eğitim-öğretim kategorisinde üniversitelerde dikkate değer artışlar tespit edildi.
İşverenler mezunların yeterliliklerinden memnun
Bu yıl ilk kez göstergeler arasına dahil edilen ve mezunların niteliği ile sektörün beklentilerine cevap vermesi açısından önem atfedilen “İş dünyasının mezunların yeterliliklerine ilişkin memnuniyet oranı” ölçüldü. İşverenlerin mezunlardan memnuniyeti yüzde 78 çıktı.
İlk kez yapılan bir başka değerlendirme ise istihdam ile ilgili oldu. Üniversite mezunlarının “Yurt içinde ilk işe başlama süreleri” ile ilgili veriler, mezunların ortalama 6,4 ayda işe başladıklarını gösteriyor.
Öğrencilerin sosyal sorumluluk projeleri
Öğrencilerin toplumsal yaşamdaki duyarlılıklarını ve dayanışmalarını artırmak amacıyla üniversitelerde yürütülen sosyal sorumluluk projeleri arttı. Öğrencilerin katıldığı sosyal sorumluluk projeleri 2022’de 14 bin 204 olarak belirlenirken, oran olarak yüzde 74,6’dan yüzde 83’e yükseldi.
Üniversite öğrencilerinin mezuniyet sonrası istihdam edilebilirliklerini artırmak amacıyla geçen yıl 132 üniversitede öğrenciler tarafından 7 bin 900 endüstriyel-sektörel proje yürütüldü. Bu projeler öğrencilerin sadece ders değil, sektörle iş birliği yaparak kariyerlerini geliştirme yolunda ilerlediklerini gösteriyor.
Ayrıca teknoloji alanında katkı sağlamak üzere 29 bin 342 öğrenci TEKNOKENT veya Teknoloji Transfer Ofisi projelerinde yer aldı ve bu projelere katılan öğrenci sayısı ortalaması 222’den 264’e yükseldi.
Öğrenci-sektör etkileşimi ve projelere katılımdaki artış, öğrencilerin sadece ders başarılarına değil kendilerini mesleki anlamda geliştirmeye odaklandığını yansıtması açısından önemli kabul ediliyor.
Doktora öğrencilerinin sayısı yükseldi
Bu yıl öğrencilerin daha donanımlı mezun olmalarına imkân sağlayan “ÇAP ve YANDAL yapan öğrenci oranı” da değerlendirmeye alındı. Bu yeni göstergeye göre en az bir öğrencisi bu programlara kayıtlı üniversite sayısı 177.
Akademik sürdürülebilirlik açısından önem taşıyan ve yükseköğretim sisteminin önemli hedeflerinden olan doktora öğrencisi sayısı 2021’de 8 bin 815 iken, 2022’de 11 bin 290’a yükseldi.
Öğrencilerin araştırma-geliştirme süreçlerine hangi oranda dahil olduklarını ortaya koymayı amaçlayan “TEKNOFEST, TÜBİTAK, TÜBA vb. organizasyon ve kurumlar tarafından düzenlenen yarışmalara katılım” da bu yıl ilk kez değerlendirildi. Buna göre 153 üniversiteden 16 bin 809 öğrenci yarışmalarda becerilerini sergiledi.
Bilimsel yayınlar her yıl istikrarlı artıyor
Öğretim elemanlarının bilimsel üretimlerini ve bilimsel araştırmalara katılma çabalarını gösteren endeksler de analiz edilirken, endeksli dergi ve kitaplardaki yayınların her yıl istikrarlı arttığı gözlendi.
Ulusal hakemli dergilerde yayımlanmış yayın sayısı ortalaması üniversite başına geçen yıl 199 iken bu yıl 246’ya çıktı.
Bu yıl getirilen “Endeksli dergi ve kitaplarda ulusal iş birliği ile yayımlanmış yayın oranı" göstergesi, yüzde 52,9 oldu. Bu veri yayınların sektör veya diğer kurumlarla iş birliği oranını yansıtıyor.
En yüksek yüzde 10’luk dilimde atıf alan yayın sayısı ortalaması 154’ten 182’e yükselirken, en yüksek yüzde 10’luk dilimde atıf alan yayın sayısının çoğalması Türk üniversitelerinin dünya çapındaki etkisinin arttığını gösteriyor.
Üniversiteler 2021’de 2 bin 113 patent, faydalı model veya tasarım başvurusu yaparken, 2022’de bu rakam 2 bin 415’e çıktı ve 826 patent, 231 faydalı model veya tasarım başvurusu olumlu sonuçlandı.
Uluslararası öğrenciler ve değişim programları
Üniversitelerin uluslararası düzeydeki etkileşim ve iş birliklerinin değerlendirildiği “uluslararasılaşma” kategorisinde de veriler, sağlanan gelişmeyi ortaya koydu.
Uluslararası öğrenci sayısı 2021’de 223 bin 978 iken, 2022’de 260 bin 316’ya çıktı. 169 üniversitede 1434 uluslararası doktoralı öğretim elemanı görev yapıyor. Uluslararası değişim programları kapsamında 97 üniversiteye 1245 öğretim elemanı gelirken, 127 üniversiteden 2 bin 294 Türk öğretim elemanı yurt dışındaki üniversiteleri ziyaret etti.
Uluslararası değişim programları kapsamında gelen öğrenci sayısı 2021’de 3 bin 99 iken 2022’de 6 bin 397’ye, bu kapsamda gönderilen Türk öğrenci sayısı da 12 bin 429’dan 16 bin 984’e yükseldi.
Sürdürülebilirlik, doğal kaynakları bilinçli kullanmak
Yükseköğretim Kurulunun bu yıl ilk kez yaptığı değerlendirmelerden bir diğeri de üniversitelerin doğal kaynakları bilinçli kullanıp kullanmadıklarını ortaya koyan “Sürdürülebilirlik” kategorisi oldu.
Üniversiteler enerji kaynaklarının verimliliği, karbon ayak izi ve su tüketimi gibi doğayla uyumlu faaliyetleri yönünden de analiz edildi.
Enerji verimliliğini artırmak için 79 üniversitede 1,85 milyar TL, su tasarrufu için ise 53 üniversitede 47,6 milyon liralık yatırım yapıldığı saptandı.
Bu kategorideki değerlendirmeyle Türk üniversitelerinin uluslararası sıralamalarda yer almalarına katkı sağlanması hedefleniyor.
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar: “Temel hedefimiz üniversitelerin kaliteli eğitim ve araştırma kapasitelerini genişletmektir”
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, “Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2023”ün “Sunuş” yazısında şu görüşleri ifade etti:
“Bu çalışma, ülkemizin özgün koşullarını gözeterek belirlenen standartlara göre üniversitelerin güçlü ve zayıf yönlerini ortaya koymaktadır. Birincil amaç belirlenen kriterlere göre, her bir üniversitenin kendi misyon ve vizyonu doğrultusunda gelişimini izlemek ve değerlendirmektir. Temel hedefimiz hiyerarşik bir değerlendirme yapmak yerine üniversitelerin gelişmeye açık yönlerini belirlemek ve desteklemektir.
Yükseköğretim kurumlarımızın, belirlenen göstergelere dayalı olarak izleme ve değerlendirme birimleri aracılığıyla itinalı çalışmalar yürüttüklerini gözlemliyoruz. Bu çabaların, kurumların veriye dayalı karar verme süreçlerine önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz ve bu sürecin üniversiteler tarafından dikkatle takip edilmesinden memnuniyet duyuyoruz.
Bu raporda üniversitelerin birbirleri ile kıyaslanması yerine, Türkiye Yükseköğretim Sistemine katkısı ve üniversitenin kendi geçmiş verilerine göre gelişiminin tespiti önemsenmektedir.
Bu yılki ‘Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporu’ hazırlanma sürecinde deprem bölgesindeki üniversitelerimize, içinde bulundukları koşullar nedeniyle hassasiyetle yaklaşılmıştır.
Hazırlanan Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporlarının, yükseköğretim sistemine ilişkin araştırmalar yapan akademisyen ve uzmanlar için değerli bir referans kaynağı olduğuna inanıyoruz.”
“Dijitalleşme ve büyük veri projesinde önemli mesafe kaydediyoruz”
Erol Özvar ayrıca, “Değerlendirme raporu ile ortaya çıkan ilgi çekici sonuçlardan biri de birkaç yıldır bütün üniversitelerimizde başlattığımız dijitalleşme ve büyük veri projesinde kayda değer mesafe kaydediyor olmamızdır. Artık üniversitelerimiz kendi verilerine sahip çıkmaya başladı. Bu gelişme yapay zekâ alanında yapmayı planladığımız projelerin altyapısını teşkil edecektir. Kısa zaman içerisinde üniversitelerimizin Yükseköğretim Kurulu ile birlikte bu vizyonu benimsemeleri ve hayata geçirmeleri takdire şayandır.” değerlendirmesinde bulundu.
Rapor Yükseköğretim Kurulunun web sitesinden paylaşıldı
Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2023 Yükseköğretim Kurulunun web sitesinden paylaşıldı. Rapora, https://www.yok.gov.tr/Documents/Yayinlar/2023-universite-izleme-ve-degerlendirme-genel-raporu.pdf adresinden erişilebilecek.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.