Yeni eğitim modeli neyin kılıfı?

Hazırlıkları süren yeni eğitim sisteminin taslak metnine Meydan ulaştı. 2017’den itibaren uygulanması planlanan yeni eğitim sistemine göre, zorunlu eğitime başlama yaşı 6’dan 5’e çekilerek kesintisiz eğitim 13 yıla çıkarılıyor. İlkokula eklenecek hazırlık sınıfıyla birlikte 1 ve 2’nci sınıflar erken çocukluk eğitimi olarak sınıflandırılıyor. 3 yıl sürecek erken çocukluk okulundan sonra 3 yıl ilkokul, 3 yıl ortaokul, 4 yıl da lise olmak üzere sistem 3+3+3+4 şeklinde düzenleniyor. Devlet okullarındaki anasınıfları kapatılacak. Okullöncesi eğitimde tamamen özel sektör söz sahibi olacak.

“YAPBOZ POLİTİKALARDAN VAZGEÇİLMELİ”

Son 13 yılda 6 Milli Eğitim bakanının değiştiğine dikkat çeken Eğitim-Sen Başkanı Kamuran Karaca, “Yapboz politikalarla eğitim içinden çıkılmaz hale geldi. Eğitimcilerin, sendikaların, öğretmenlerin haberi olmadan bazı siyasi kişiler bir yerde oturup aklına gelen modeli, yeni sistem diye nasıl sunabiliyor? Bu bir kılıf ama inandırı değil” diye tepki gösterdi. Karaca, devletin okulöncesi eğitimden çekilmesinin ise istismara yol açacağını belirtti. Eğitimde ihtiyaçlar doğrultusunda yeni modellerin tartışılabileceğini belirten Aktif Eğitim-Sen Başkanı Osman Bahçe ise “Ancak tepeden inme bir yöntemle, eğitimcilerle konuşulmadan bir düzenleme yapılmasını doğru bulmuyoruz. 1 milyon eğitimci, sendikalar ve binlerce üniversite hocası var. Böyle önemli değişiklikler yapılırken keşke onlara da sorulsa” değerlendirmesinde bulundu.

PARASI OLMAYAN ANAOKULUNA GİDEMEYECEK Mİ?

Eğitim Sen Başkanı Kamuran Karaca: İlk, orta ve lise kaçar yıl olur çok da önemli değil. Bizim önerimiz 5 yıl ilkokul, 3 yıl ortaokul 3 yıl da lise şeklinde. Bu tartışılabilir. Ama anaokulu mutlaka zorunlu olmalı. Devletin okulöncesinden çekilmesi kabul edilemez. Siyasal yaklaşımlarla erken çocukluk eğitimi gibi kılıflarla eğitim sistemiyle oynanmasını doğru bulmuyoruz. Kaldı ki devlet okulöncesini özele bırakırsa parası olmayan anaokuluna gidemeyecek mi? Bu devletin görevi değil mi? Anasınıfları vakıf, dernek ve tarikatların insafına terk edilemez. Devlet mutlaka bu alanda ihtiyacı karşılayacak okullaşmayı sağlamalı. Bu yeni yaklaşım, aslında eğitim üzerinden kendi siyasal modellerine uygun toplum oluşturmak için istedikleri ideolojiyi okulöncesine kadar indirmek anlamına geliyor. Türkiye’nin eğitim modeli, eğitim sendikaları, öğretmenler, eğitim fakülteleri ve uzmanlarla birlikte mutabakat halinde yeniden değerlendirilip yeni bir sistem ortaya çıkarılabilir. Umarız yeni bakanımız bu durumu dikkate alır.

SİSTEMDE ESKİYE DÖNÜŞ VAR

Aktif Eğitim Sen Başkanı Osman Bahçe: Aslında yeni eğitim sistemi taslağındaki ilk 3 yıl ile ikinci 3 yılı birleştirdiğinizde bir anlamda eskiden 5 yıl olan sistemi elde ediyorsunuz. Yani bu taslağa göre, eskiye bir dönüş olduğunu söylemek mümkün. Ayrıca eğitimin daha önemli eksiklikleri var. Evin çatısı akıyor. Kanalizasyonlar patlamış. Ancak ev sahibi mobilyaları cilalamakla meşgul. Görüntü biraz bu. Öte yandan okulöncesi eğitimin devlette olduğu gibi 20-25 kişilik kalabalık sınıflarda başarılı olması mümkün değil. Özel okullar bu işi daha iyi yapar. Bu alanın özele devredilmesi halinde çocukların daha kaliteli ortamlarda, daha sağlıklı eğitim alabileceğini düşünüyorum. Ancak yeni sistemde belki İstanbul’da irili ufaklı 3000 bin tane okulöncesi kurum açılacak. Bu okulların denetimi en büyük soru işareti. Çünkü Meclis’teki kanun tasarısı müfettişlerin tamamının görevden alınmasını öngörüyor. Bu durumda ağır aksak giden denetim mekanizması da tamamen ortadan kalkacak. Binlerce kurum nasıl denetlenecek?