Yalan konulu bir hikâye

Yalancının mumu, yatsıya kadar yanar.
Yalancının evi yanmış, kimse inanmamış.
Ardıcın közü olmaz, yalancının sözü olmaz.

• Arkadaşlar bir gün sınıfta ders arasında konuşuyormuş. Daha sonra birisi çıkmış ve ne kadar güzel bir bisikleti olduğunu söylemiş, hem de iki koskocaman tekeri varmış ve çok hızlıymış. Daha sonra ise sürekli bununla övünmüş. Her seferinde kim bisikletten, dışarıda yaptığı aktivitelerden bahsederse o da hemen araya giriyor ve bisikletinden bahsediyormuş.
• Daha sonra sınıf ilkbahar geldiğinde birlikte baharın ve doğanın keyfini çıkarmak için sınıf pikniği düzenlemeye karar vermiş. Bunun için herkes bir şeyler getirmiş, evi yakın olanlar bisikletlerini ve çeşitli oyuncaklarını da getirmiş. Herkes çok eğlenecekmiş.
• Bisikleti olmayanlar arasında da çekiliş yapılarak onlardan bir tanesine bisiklet hediye edilecekmiş. Fakat aslında bisikleti ile övünen çocuğun bisikleti yokmuş fakat yalan söylediği yüzünden o çekilişe de ne yazık ki girememiş.
• Eğer yalan söylemeseymiş, gerçeği söyleseymiş belki de çekiliş ona çıkacakmış. O zaman hayallerinde anlattığı gibi, düşlediği gibi bir bisikleti olabilirmiş fakat o arkadaşlarını kandırmak uğruna en sevdiği o güzel bisiklet hayalinden vazgeçmiş. Daha sonra ise bir daha yalan söylemeyeceğine karar vermiş.
• İşte bu yüzden arkadaşlar biz de hiçbir konuda yalan söylememeliyiz, yalan söylediğimizde yalanlarımız ortaya çıkabilir, bu da hiç hoş olmayan durumlara neden olabilir ve aynı zamanda da birilerini kandırmak hoş değildir. Bizler hep doğruyu söyleyerek böylelikle etrafımızdaki insanlar ve kendimiz için daha iyi bir dünya oluşturabiliriz.