Türk Medeni Kanunu hazırlanırken model olarak İsviçre Medeni Kanunu’nun tercih edilmesinin nedenleri
29 Ekim 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti, ulus – devlet olarak modern ve çağdaş bir devlet ve millet olma gayretiyle bir takım inkılapların yapılması sonucunda ilerleme kaydetmek istiyordu. Bu ilerlemeler Atatürk İlkeleri olarak kabul edilen doktrinler etrafında gerçekleşmekteydi.
Özellikle laiklik, halkçılık ve milliyetçilik ilkeleri sosyal hukuk düzeninin oluşmasında oldukça etkili olmuştur. Sosyal hukuk düzeninin sağlanmasında da bir takım kanunlar çıkarılmıştır. Bu kanunlar modern bir millet oluşturma, çağdaş devlet olma ideali, akılcı ve mantıklı çözümler özelliği taşıması gayesi ile yapılmıştır.
Bu inkılaplardan biri de Medeni Kanunu’nun Kabulü’dür. Medeni Kanunun kabulünde tercih edilmesinin nedenleri çağdaş ve modern bir kanun olması, laikliğe uygun olması, gelişmiş bir tolumun kanunu olmasıdır. Medeni kanun yapmanın uzun süreceği bir hengamda sosyal düzenin sağlanması ve hukuk normlarının yerleşik hale gelmesi için İsviçre Medeni Kanunu, Fransızca’dan tercüme edilerek doğrudan kanunlaştırılmıştır.
Halkın kanun önünde eşitliği, hukukun üstünlüğü, kadın erkek eşitliğinin önemsenmesi doğrultusunda laik düzene en uygun kanunun çıkarılmasında yapılan incelemeler sonucunda İsviçre Medeni Kanunu uygun görülmüştür.
Medeni Kanun, sosyal hayatta en çok gereklilik duyulan bir kanundur. Çünkü toplum düzeninde aile yapılanmalarının gerekliliği bilinmektedir. Laik düzenin din ve devlet işlerin birbirinden ayırması yeni bir kanun çıkarma ihtiyacını doğurmuştur. Bu nedenle bu kanun kabul edilmiştir.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.