Tarikat, sufi, mutasavvıf, züht, seyr-i sülûk, aşure günü, muharrem kavramlarının anlamları
Tarikat veya tarik kelimesi "yol" tarikat "yollar" anlamına gelir, "Allah’a ulaştıran yol" mânâsında kullanılmaktadır. Tarikatlar Selçuklu ve Osmanlı'ya özgün düşünce ve inanç hareketleri olarak değerlendirilmektedir.
Sufi, Tasavvuf ya da Sûfîlik, İslam'ın iç veya mistik yüzü olarak tarif edilir. Ayrıca Sufizmin batıda yükseltilen içeriğinin "Budizm ve Taoizm gibi içeriksiz güzel yaşama tarzı" olarak yorumlanması da vardır. Tasavvuf ve sufi kelimelerinin hangi kökten geldiği hakkında ihtilâf vardır.
Mutasavvıf, Tasavvufçu, tasavvufu yaymaya ve tanıtmaya çalışan, tasavvuf yoluna giren kimse. İslam’ın ahlaki değerlerini hayata katmayı ön plana çıkaran; insanın benliğini karartan, inançsızlık, cimrilik, korkaklık, kin, haset ve dedikodu gibi kötü davranışlardan kişiyi uzaklaştırmaya çalışan kimse.
Züht, hem çileciliğin İslamî kavramını hem de daha özellikle feragat kavramını kapsamaktadır. Zühd sadece haram olanı değil helal olanı da bırakmayı gerektirmektedir. Çilecilik, bazı rahatlıklardan ve lükslerden yoksun bir hayat içermektedir. Önceki zahidler yoksullukları ile vasıflandırılırdı.
Seyr-i sülûk, bir yola, bir mesleğe girmek demektir. Meslek aynı kökten gelir ve gidilen yol anlamına gelir. Yola girene salik denir. Özel manada seyri süluk, tasavvuf yolculuğu veya manevi yolculuk anlamına gelir.
Aşure günü veya Aşura Günü, Hicrî takvimin ilk ayı olan Muharrem ayının onuncu günüdür. İslam inancında bu günde birçok önemli olay meydana geldiğine inanılır ve bu güne kıymet atfedilir. Muharrem ayında oruç ibadeti de yapılır.
Muharrem, Hicri takvime göre yılın birinci ayı. Muharrem Arapça bir kelime olup, kelime kökü itibarıyla haramdan türemiştir. Sözcük karşılığı, haram olan, yasaklanan anlamındadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.