Salavat nedir ve nasıl söylenir
Salavat kısaca, Allahümme salli ala Muhammed ve ala âli Muhammed şeklinde okunur. Peygamber efendimizin adı anıldığı zaman, aleyhisselam ya da aleyhissalatü vesselam ya da sallallahü aleyhi ve sellem diyerek de Peygamber efendimize dua etmiş oluruz. Yani bu şekilde de Hz. peygambere salevat getirilmiş olur.
Salavat birçok şekilde getirilebilir.
En kısa şekli ile salavat: “Âllâhümme salli alâ Muhammed.”
Anlamı: “Allâh’ım, Efendimiz, büyüğümüz Muhammed'e, salatu selam eyle.” demektir.
Bu doğrultuda dile getirilen salavat çeşitlerinin varlığı söz konusudur. Bunlar ise ;
- Salavatı şerife,
- Salavatı mecule,
- Salavatı fatih,
- Salavatı kübra,
- Salavatı tefriciye ve salavat duası şeklinde olmaktadır.
Ayrıca namaza kılarken Ettehiyyatüden sonra okunan Salli Barikler de salavat olma niteliği taşır. Salavat-ı şerife okumanın çok büyük faziletleri bulunur.
Salavat ile alakalı olarak Peygamber efendimizin bazı hadisleri de bulunmaktadır. Bunlar:
- "Kıyamet günü bana en yakın olan, en çok salavat getiren kişidir."
- " Sabah-akşam on salavat getiren, kıyamet günü benim şefaatime nail olur."
- " Cuma günleri bana 80 defa salavat okuyanın 80 yıllık günahı bağışlanır.
- "Günde bin salavat çeken, Cennetteki yerini görmeden önce ölmez.
- "Günde yüz defa salavat okuyan, kıyamet gününde şehidlerle birlikte olur.
- Bana bir salavat getirene yüce Allah, on rahmet ihsan eder, o kişinin on günahını olmamış sayar ve derecesini on kat olarak yükseltir."
- Salavat çekmek sizin için zekat niteliği taşır."
Ebû Muhammed Ka’b bin Ucre -radıyallâhu anh- şöyle anlatır: Bir gün Resûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- yanımıza gelmişti. Kendisine: “–Yâ Resûlallâh! Sana nasıl selâm vereceğimizi öğrendik, ancak sana nasıl salavât getireceğiz?” diye sorduk. O da şöyle buyurdu:
“–«Allâh’ım! (İbrâhîm’e ve) âline salât (rahmet) ettiğin gibi Muhammed’e ve âline de salât et. Şüphesiz Sen övülmeye lâyık ve yücesin. Allâh’ım! (İbrâhîm’e ve) âline hayır ve bereket lutfettiğin gibi Muhammed’e ve âline de hayır ve bereket ihsân et. Şüphesiz Sen övülmeye lâyık ve yücesin!» deyiniz.” (Buhârî, Deavât 32; Tirmizî, Vitir, 20; İbn-i Mâce, İkâme, 25)
Dua, tevhit, şükür, sevap, günah, helal ve haram kavramlarının anlamı
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.