Ramazan orucunun vücûb sebebi nedir
Ramazan orucunun vücûb sebebi: Ramazan ayına erişmiş olmaktır. Ramazan orucunun şartları deyince, farz olması, edası ve geçerli olmasının şartları anlaşılır.
Farz olmasının şartları; akıllı, baliğ (ergen) ve Müslüman olmaktır. Edasının farz olmasının şartları; sağlıklı ve mukim olmaktır. Geçerli (sahih) olmasının şartları; niyet etmek (Şâfiîler’e göre orucun rükünlerindendir) ve kadınlar hakkında hayız (ay hâli) ve nifas (loğusalık) hâlinde olmamaktır. Orucun rüknü; imsak, yani bu ibadetin vakti içinde yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmaktır. Rü’yet-i hilal (hilalin görülmesi) meselesi: Ramazan ayının başlangıç ve sona eriş vakitlerinin belirlenmesi hususunda hilalin görülmesi meselesi özel bir öneme sahip olduğundan bu konu fıkıh eserlerinde geniş biçimde incelenmiştir. Adından anlaşıldığı gibi kamerî aylar, başlangıcı ve bitişi ayın hareketlerine göre belirlenen aylardır. Ramazan orucu, ramazan ayında tutulduğundan ve ramazan ayı da ay takvimine göre her sene değiştiğinden, oruca başlayabilmek için öncelikle, ramazan ayının başladığını tesbit etmek gerekmektedir.
Oruç tutmaya engel olan hâller: Fıkıh kitaplarında ayrıntıları açıklanan kadınlara ait aybaşı hâli (hayız) ile loğusalık (nifas) durumu oruç tutmaya manidir.24 Bu hâldeki kadınların oruç tutmaları haramdır; oruç tutmaları hâlinde tuttukları oruç geçerli olmayacağı gibi günah işlemiş olurlar. Onlar, bugünlere denk gelen ramazan oruçlarını daha sonra kazâ ederler. Nitekim neden, âdet gören bir kadın temizlendikten sonra âdet günlerinde kılmadığı namazları kaza etmiyor da tutmadığı oruçları kaza ediyor? diye soru soran Muaze adlı hanıma Hz. Aişe: “… Vaktiyle bu iş bizim başımıza geldiğinde, orucu kaza etmekle emrolunduk, namazın kazasıyla emrolunmadık.” demiştir
İbadetin vücûb sebebi, o ibadetin mükellef tarafından bizzat yerine getirilmesi yükümlülüğünün başladığını gösteren maddî göstergelerdir (alâmet). Meselâ vaktin girmesi namaz yükümlülüğünün, zenginlik zekât yükümlülüğünün sebebi sayılmıştır. Orucun vücûb sebebi ise vakittir, yani ramazan ayının girmesidir. Buna göre, yükümlülük şartlarını taşıyan kimsenin ramazan ayına ulaşması oruç emrinin fiilen ona yönelmesi anlamına gelir. Vücûb sebebi tabiriyle kastedilen budur. Nitekim "... ramazan ayına yetişen onu oruçlu geçirsin" (el-Bakara 2/185) âyeti de bu yükümlülük-sebep ilişkisini göstermektedir.
Namaz ibadetinde vakit, namazın hem vücûb sebebi hem de sıhhat şartı olduğundan onun sebep yönü üzerinde ayrıca durulmamıştır. Ramazan ayı ise, orucun sadece vücûb sebebi olduğundan ayrıca üzerinde durulmasına ihtiyaç vardır. Konuyu önemli hale getiren bir diğer sebep de ramazan ayının başlangıç ve bitişinin tespitinin nasıl yapılacağı konusunun öteden beri tartışmalı oluşudur. Literatürde bu konu "rü'yet-i hilâl" yani hilâlin görülmesi meselesi olarak adlandırılır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.