Peygamberimizin, torunlarına olan sevgisi ve merhameti
Peygamber (a.s.), torun sahibi de olmuştur. Ümmetini sevdiği ve sahabesinin üstüne titrediği kadar torunlarını da sevmiş ve çocuk sevgisini ve çocuk yetiştirme kurallarını bize öğretmiştir.
Peygamber (a.s.), namazdayken sırtına çıkan torunları incinmesin diye secdeyi uzatmıştır, hutbe okurken minbere çıkan torunlarını kucağına almıştır.
Hz. Ömer (r.a.) anlatıyor:
"Bir gün Peygamber (s.a.)'ın yanına gelmiştim. Hüseyin'i sırtına oturtmuş, ağzına bir ip almış, ipin ucunu da Hüseyin'e vermişti. Hüseyin yürüyünce, O (s.a.) da dizleri üzerinde arkasından yürüyordu. Bu durumu görünce, 'ya Hüseyin, bineğin ne de güzel binek!' dedim. Bunun üzerine Peygamber (s.a.) buyurdu ki: Ya Ömer, binici ne güzel desene!" (Hucviri, 165).
Bir gün cemaatle namaz esnasında Hz. Peygamber secdeye varır. Secde o kadar uzun sürer ki, arkasında namaz kılanlar ne olduğunu merak ederler. Olağan dışı bir şey olduğunu ya da vahiy geldiğini düşünürler. Namaz bittikten sonra sorarlar. Hz. Peygamber şöyle cevaplar: "Hüseyin secdeye vardığımda sırtıma çıktı. Evde bu adeti edindiğinden, onu sırtımdan atamadım ve böylece secde uzun sürdü" buyurmuştur. (Buhari, Kitabu's-Salat, 52)
Resulullah hutbe vermekte iken Hasan ve Hüseyin geldiler. Üzerlerinde birer kırmızı gömlek vardı. Yürüyorlar ve arada sürçüyorlardı. Hz. Peygamber minberden indi, onları taşıyarak önüne koydu ve sonra şöyle buyurdu: 'Allah'ın, mallarınız ve çocuklarınız ancak bir imtihan vesilesidir' sözü, haktır. Şu iki çocuğa baktım. Yürüyorlar ve sürçüyorlar. Sabredemedim ve nihayet konuşmamı keserek onları kaldırdım." buyurmuştur. (Buhari, Sahih, Fiten, 20)
Resulullah bir gün Hz. Fatıma'nın evine gider ve yanlarında geceler. Hz. Hasan ve Hüseyin bu sırada uyumaktadırlar. Bir ara Hasan ve hemen arkasından Hüseyin su isterler. Hz. Peygamber derhal su kabına koşarak önce Hasan'a sonra da Hüseyin'e su verir. Bunun üzerine Hz. Fatıma dayanamayarak, "Hasan'ı Hüseyin'den daha çok seviyor gibisin" deyince, "Hayır, ayrım yapmıyorum. Ancak suyu ilk defa Hasan istedi" cevabını vermiştir. (Ahmed bin Hanbel, Müsned, 1/101).
Ümmü Fadl rivayet ediyor: Bir gün Hüseyin'i, Hz. Peygamber'e götürdüm. Resulullah'ı görünce üzerine atıldı. O da öptü ve sevdi, sonra kucağına oturttu. Oturunca Resulullah'ın kucağına tuvaletini biraz akıttı. Resulullah da "Ey Ümmü Fadl, oğlumu al, üzerime akıttı" buyurdu. Ben de Resulullah'ın üzerine akıtıp da O'nu üzdün diyerek canını acıtacak bir şekilde tutup boynuna vurunca ağlamaya başladı. Resulullah, "Ey Ümmü Fadl! Allah iyiliğini versin. Oğlumun canını acıtıp ağlatmakla beni üzdün" buyurdu. (İbn Mace, Sünen, Rüya, 10).
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.