Peygamberimizin (s.a.v.) insanlara karşı hilm sahibi olmasıyla ilgili örnekler
Peygamberimiz kendisine karşı yapılan kaba ve saba davranışları hoş karşılar insanları kırmaktan çekinirdi. O Kur’an’da da belirtildiği üzere güzel ahlak üzerine gönderilmiştir. İnsanlara karşı iyi davranırdı. Her fırsatta insanlara İslam dinini anlatmaya çalışırdı.
Peygamber efendimiz insanlara karşı hiç bir şekilde kaba ve kırıcı olmamıştır. İnsanları üzmekten, kırmaktan çok çekinirdi. Her zaman yaptığı şeylerle insanlara örnek olmaya çalışırdı. Kendisine karşı yapılan haksızlık ve kabalıklara karşı aynı şekilde tepki vermemiş çok nazikçe karşılık vermiştir. Peygamber efendimiz güzel ahlak üzerine insanlığa gönderilmiştir. İnsanlara karşı hep iyi niyetli oldu. Her zaman adaletli oldu. Kendisine ve başkasına karşı haksızlık yapılmasına izin vermezdi. Adalete çok önem verirdi. Ve her fırsatta insanlığa İslam'ı anlatmaya çalışırdı. İslam'ı her defasında yaymaya çalışırdı.
Enes -radıyallâhu anh- şöyle der:
“Ben Rasûlullâh’ın ellerinden daha yumuşak olan ne bir atlasa ne de bir ipeğe dokundum. Allah Rasûlü’nün kokusundan daha hoş bir râyiha da koklamadım. Efendimiz’e tam on yıl hizmet ettim. Bana bir defa bile «Üf!» demedi. Yaptığım bir şey sebebiyle; «Niçin böyle yaptın?» demediği gibi, yapmadığım bir iş sebebiyle de bir kez bile; «Şöyle yapsan olmaz mıydı?» demedi. (Buhârî, Savm 53, Menâkıb 23; Müslim, Fedâil 82)
İşte Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, kendisine on yaşında emânet edilen Hazret-i Enes’i, hâl ve davranışlarıyla böyle terbiye ediyordu. Tasavvuftaki terbiye metodu da bu şekildedir. İnsan, şahsiyet ve karaktere hayranlık duyar ve hayran olduğu kimseyi taklîd eder. Çünkü “taklid meyli”, insanoğlunun yaratılışındaki en köklü temâyüllerden biridir. Bu yüzden insan, müsbette de menfîde de maddî ve mânevî tekâmülünü hep hayran olup taklîd ettiği kimselerin tesiri altında gerçekleştirir.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.