Peygamberimiz annesi ve babası hakkında neler biliyorsunuz

Peygamberimiz annesi ve babası hakkında neler biliyorsunuz
Peygamberimiz (s.a.v.) annesi ve babası hakkında neler biliyorsunuz bu konuda sizlere kısa bilgiler vereceğiz.

Peygamber Efendimiz’in babası Abdullah ile annesi Amine’nin izdivacı nasıl gerçekleşti? Hz. Abdullah’ın Amine ile evlenmesi…

Hazret-i Peygamber’in bi’setine yakın dönemde tevhîd inancı yitirilmiş, Kâbe kavim ve kabîlelere âit putlarla doldurulmuş, Zemzem kuyusu da iptal edilmiş bulunuyordu.

Abdülmuttalib’in Rüyası Ve Zemzem Kuyusu

Peygamber Efendimiz’in dedesi Abdülmuttalib, bir gün Hicr’de uyurken rüyâsında kendisine Zemzem kuyusunu kazıp ortaya çıkarması söylendi. Daha sonra da bir işâretle kazılması gereken yer kendisine gösterildi.

Abdülmuttalib kazı işine başladığında Kureyşliler:

“–Mâbedimizin yanını kazdırmayız.” diyerek ona mânî oldular. Abdülmuttalib’in henüz onlara karşı duracak gücü yoktu. Bunun üzerine Abdülmuttalib, Allâh kendisine on evlât verir ve bunlar da onu koruyacak çağa erişirlerse, onlardan birisini Kâbe’nin yanında kurbân etmeyi adadı.

Abdülmuttalib’in Adağı

Bir müddet sonra Kureyşliler, Abdülmuttalib’de gördükleri bâzı hârikulâde hâl ve işâretler sebebiyle yumuşadılar ve ona müsâade ettiler. Abdülmuttalib kuyuyu kazdı ve Zemzem’i ortaya çıkardı. Zamanla on evlâdı dünyâya geldi ve kendisini koruyacak çağa eriştiler. Bunun üzerine rüyâsında:

“–Adağını yerine getir!” denilerek yıllar önce Allâh’a verdiği söz kendisine hatırlatıldı. Adağını yerine getirmek için sırayla koç ve sığır kesen Abdülmuttalib’den her seferinde daha büyüğü istendi. O ise:

“–Daha büyüğü nedir?” diye sorunca:

“–Oğullarından birisini kurban etmeyi adamıştın!” denildi. Bunun üzerine evlâtlarını toplayan Abdülmuttalib, Allâh için yapmış olduğu adağı gerçekleştirmek için onları itaate dâvet etti. Onlar da muhâlefet etmeksizin:

“−Sen adağını yerine getir, istediğini yap!” dediler.

Abdülmuttalib aralarında kur’a çekerken:

“Allâh’ım! Ben evlâtlarımdan birisini Sana kurbân etmeyi adamıştım. Aralarında kur’a çekeceğim, onlardan dilediğine isâbet ettir!” diye duâ etti.

Abdülmuttalib’in Kefareti

Kur’a Peygamber Efendimiz’in babası Abdullâh’a çıktı. Abdülmuttalib, kurban etmek üzere oğlunu Kâbe’ye götürdüğünde Mekkeliler, evlât kurbân etmenin âdet hâline gelmesinden korkarak ona mânî oldular. Abdülmuttalib’i iknâ ederek bir âlime götürdüler. Âlim:

“−Sizde bir insanın diyeti ne kadardır?” diye sordu.

“−On devedir.” diye cevap verdiler. Bunun üzerine âlim:

“−Öyleyse Abdullâh ile on deve arasında kur’a çekin, kur’a Abdullâh’a çıkarsa on deve daha ilâve ederek yirmi deve ile Abdullâh arasında tekrar kur’a çekin. Bu sayıyı, kur’a develere çıkıncaya kadar onar onar artırın!” tavsiyesinde bulundu.

On deve ile Abdullâh arasında kur’a çektiklerinde, kur’a Abdullâh’a çıktı. On deve daha ilâve ederek kur’ayı tekrarladılar, yine Abdullâh’a çıktı. Develerin sayısı yüze varıncaya kadar kur’a bu minvâl üzere devâm etti. Sayı yüze ulaşınca bu sefer kur’a develere çıktı. Abdülmuttalib iyice emîn olmak için kur’ayı üç defâ daha tekrarladı. Bu esnâda ayağa kalkarak oğlunun kurtulması için Allâh’a duâ etti. Her defâsında da kur’a develere çıktı. Sonra Abdulmuttalib develeri kurbân ederek etlerini tasadduk etti.

Bugün, İslâm şerîatında öldürülen bir insanın diyetinin yüz deve veya bunun bedeli olarak belirlenmiş bulunması, bu târihî hâdiseye istinâdendir.

Resûlullâh Efendimiz, atası İsmâîl’in (a.s.) ve babası Abdullâh’ın kurbân edilmek için seçildiklerine işâretle:

“Ben iki kurbanlığın oğluyum.” buyurmuşlardır. (Hâkim, II, 609/4048)

Yine bu sebeple Allâh Resûlü, “İbn-i Zebîhayn: İki kurbanlığın oğlu” diye de anılırdı.

Hz. Abdullah’ın Amine Validemiz İle Evlenmesi

Hazret-i Abdullâh, dış görünüş ve ahlâk bakımından, hem kendi kardeşlerinin hem de diğer bütün Kureyş gençlerinin en güzeli idi. Akıl, zekâ ve kemâl itibârıyla da yine onların en üstünü idi. Bu sebeple Kureyş’in bütün genç kızları onunla evlenmeye tâliptiler. Hattâ Varaka bin Nevfel’in kız kardeşi Rukıyye, Abdullâh’ın alnındaki nûru görünce bunun Peygamberlik nûru olduğunu anlamış ve beklenen son Peygamberin annesi olma şerefine nâil olmak isteyerek Hazret-i Abdullâh’a, kendisiyle evlenmesine karşılık yüz deve teklif etmişti.

Abdülmuttalib, oğlu Abdullâh’a Benî Zühre kabîlesinin efendisi Vehb bin Abdi Menâf’ın kızı Âmine’yi istedi. Kureyş’in neseb ve şeref bakımından en üstün kızı olan Âmine de buna muvâfakat edince nikâhları kıyıldı.

Hz. Amine’nin Nesebi

Hazret-i Peygamber’in annesi Hazret-i Âmine’nin nesebi, Vehb bin Abdi Menâf bin Zühre bin Kilâb bin Mürre şeklindedir. Zühre, Hâşimoğullarının ataları olan Kusayy bin Kilâb’ın kardeşi olduğundan, Hazret-i Âmine’nin nesebi Hazret-i Abdullâh ile Kilâb’da birleşir

Resûlullâh ana rahmine düşünce, Abdullâh’ın alnındaki nûr Hazret-i Âmine’ye geçti

Kısaca Peygamberimizin Annesi Hz. Âmine Kimdir

Hz. Âmine’nin doğum tarihi hakkında kaynaklarda bilgi yoktur. Babasının adı Vehb annesi Berre‘dir. Genç yaşta Hz. Abdullah ile evlenmiş ve kocası Abdullahı evliliğinden bir kaç ay sonra kaybetmiştir. Evlendikten sonra “nûr-i Muhammedî” denilen peygamberlik nuru kendisine geçmiş. Peygamber Efendimiz dünyaya gelinceye kadar bu nuru anlında taşımıştır. Âmine Abdullah’ın vefatından sonra bir daha evlenmemiştir. Hz. Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem- dışında başka çocuğu olmamıştır.

Hz. Âmine doğumdan sonra Rasulullah Efendimizi bir süre yanında tutmuş, ardından da Mekke’deki sıcak hava sebebi ile onu sütanneye vermiştir. Dört yaşlarında onu tekrar yanına almış ve iki yıl daha onunla beraber kalmıştır.

Hz. Âmine, Peygambe Efendimiz altı yaşında iken birlikte Abdülmuttalib’in annesi dolayısıyla ailenin dayıları sayılan Benî Neccâr mensuplarını ve Abdullah’ın kabrini ziyarete gitmiştir. Medine’de bir ay kaldıktan sonra Mekke’ye dönerken 576 veya 577 yılında çok genç yaşta (otuzlu yaşlarında) Ebvâ’da vefat etmiştir.

Hz. Peygamber’in, hicretin altıncı yılında annesinin Ebvâ’da bulunan kabrini ziyaret ettiği ve onun rikkat ve şefkatini hatırlayarak gözlerinin yaşardığı bilinmektedir.

53
7
2
0
0
0
16
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.