Peygamber sevgisini anlatan bir kompozisyon
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), tüm Müslümanların en sevdiği, en önemsediği ve değer verdiği insandır. Sadece kendi döneminde yaşayan insanlar için değil, tüm dünya için en güzel örnektir. Sadece peygamber seçildiği için değil, kendi iradesi ile mükemmel bir insandır. Peygamberimizin, henüz elçi olarak seçilmeden önceki hayatında da son derece güvenilir, ahlaklı, dürüst olması, bu durumun en büyük göstergesi ve kanıtıdır. Her Müslümanın kalbinde büyük bir Hz. Muhammed (s.a.v.) sevgisi vardır.
Onu hiç görmemiş olsak bile ona karşı derin bir sevgi ve saygı duyarız. Ondan kalan bir hırka bile gözyaşlarına boğulmamız için yeterlidir. Hepimiz, ona olan sevgimizi göstermek için onun yolundan gider, onun sünnetini uygulamaya çalışırız. Onun gibi konuşur, onun gibi yer, onun gibi uyuruz. Onun yaptığı ne varsa, hepsini güzel ve faydalı buluruz, bizler de aynı şekilde davranmak için büyük gayret sarf ederiz. Hz. Muhammed (s.a.v.), İslam’ı, güzel ahlakı, hak, hukuk ve adaleti yaymak için büyük cefalar çekti. Mekke müşriklerinden nice işkenceler gördü. Ancak yolundan asla dönmedi. Ölümü bile göze alıp hak bildiği yoldan ilerledi ve neticede hepimize bizim için nur olacak olan İslam dinini bıraktı.
Hz. Muhammed (s.a.v.), peygamber olmanın ayrıcalığını da dünyada asla görmedi. Allah, onu bile en zor imtihanlardan geçirdi. Dünyanın belki de en kötü acısı olan evlat acısını Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.), defalarca yaşadı. Ölümünü görmediği tek kişi kızı Hz. Fatıma oldu. O bile, peygamberimizden sonra ancak altı ay yaşayabildi. Bu kadar çileli bir hayatının oluşu, ona olan saygı ve sevgimizi bir kat daha artırır. İstese saraylarda, mal mülk, zenginlik içinde yaşardı; fakat o, hiçbir zaman bunları, dünyevi zevkleri tercih etmedi. Onun istediği tek şey Allah’tı.
Allah’ın huzuruna daha güzel bir şekilde çıkmak ve ümmetini de çıkarmaktı. O, bizim için bu kadar cefa çekmişken bizim onu sevmememiz mümkün mü? Ender şahsiyet olan peygamberimizi seviyorsak, İslam ahlakına uygun bir şekilde yaşamalı, Allah’ın emir ve yasaklarına uymalıyız. Peygamberimizin sünnetinden asla ayrılmamalı, onun hayatını kendimize model almalıyız. İnsanları daima sevmeli, barıştan yana olmalıyız. İbadetlerimiz asla terk etmemeli, yetimlerin hakkını gözetmeliyiz. İşte o zaman, Hz. Muhammed’i (s.a.v.) gerçek manada sevmiş oluruz.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.