Öyküleyici anlatımı kullanarak “misafirperverlik” konulu bir hikâye yazınız

Öyküleyici anlatımı kullanarak “misafirperverlik” konulu bir hikâye yazınız
Öyküleyici anlatımı kullanarak “misafirperverlik” konulu bir hikâye yazınız, hikâyenizde mizahi ögelere yer veriniz ve yazınıza uygun bir başlık koyunuz bu konuda sizlere kısa bir örnek vereceğiz.

Tarhana Çorbası

Bir yaz günü karı koca yabancı iki turistin yolu bir köye düşer. Köy yolunda giderlerden arabaları bozulur. Tamir için kimseye ulaşamazlar. Ne yapacaklarını düşünürlerken yolun kıyısında evleri bulunan karı koca köylü çift, yabancı turistleri geceyi geçirmeleri için evlerine davet ederler.

Turistler bu teklifi memnuniyetle kabul ederler. Fakat bir sorun vardır; dilleri yabancı olduğu için anlaşmakta güçlük çekiyorlardır. Yine de el kol hareketleri ile bir şekilde anlaşmaya çalıştılar.

Evin hanımı sofrayı hazırlar. Hep beraber sofraya otururlar. Sofrada tarhana çorbası, bulgur pilavı ve ayran vardır. Turistler çorbayı göstererek “What is this?” diye sorarlar. Çiftçi “Diz değil bacım bu, tarhana çorbası. Ye ye bakma öyle.” der. turist kadın çorbayı çok sever. Yedikçe “Good! Good!” der. Çiftçi karısına dönüp “Hanım, tarhana çorbası diye tavuk yemi mi pişirdin yine, baksana kadına gıdaklamaya başladı…”

Kuşların Misafirperverliği

Yüksek bir ağaçta mutlu mesut yaşayan iki kuş varmış, gündüzleri yuvalarına yiyecek getirir, akşam olunca da bu yiyecekleri afiyetle yerlermiş. Bir gün dişi kuş yuvaya erken dönmüş, erkek kuşu beklemeye başlamış. Saatler geçmiş hala erkek kuştan haber yokmuş. Yağmur da başlamış, dişi kuş endişelenmeye başlamış, kendine hiç böyle yapmazdı bir terslik var diye söylenmiş. Onu aramak için yuvadan ayrılmış.

Bir süre uçtuktan sonra bir de ne görsün. Bir avcı elinde bir kafesle, kafesin içinde de erkek kuşla birlikte ilerlemekteymiş. Çok korkan dişi kuş, erkek kuşa yardım etmeliyim diye düşünmüş. Çaresizce kanatlarını çırparak avcının dikkatini dağıtmaya çalışmış, ancak nafileymiş, hiçbir işe yaramıyormuş.

Yağmur durmuş, avcının bütün kıyafetleri ve kendisi hayli ıslanmış. Tam da bu iki kuşun yuvasının bulunduğu ağacın altında durup kurulanmaya ve dinlenmeye karar vermiş.

Dişi kuş, erkek kuşun kafesinin yanına konmuş ve üzüntüsünden ağlamaya başlamış. Erkek kuş kafesin içinden ona; üzülme, şimdi bir misafirimiz var, aç ve ıslak, onu iyi ağırlamalıyız demiş. Bunları söyledikten sonra, erkek kuş dişi kuşa avcı için kuru ve ateş yakılabilecek bir şeyler getirmesini tembihlemiş.

Dişi kuş kuru odun parçalarını erkek kuşun kafesinin yanına getirmiş. Erkek kuş kafesin içinden avcıya seslenip:

Bizim yuvamızın altında duruyorsun, bundan böyle misafirimiz sayılırsın. Ayrıca çok ıslandın ve açsın, dişi kuştan senin için kuru odun getirmesini istedim, o da getirdi. Bu odun sayesinde ateş yakıp beni pişirip yiyebilirsin demiş.

Erkek kuşun söylediklerinden ve misafirperverliğinden çok etkilenen avcı, çok utanmış ve erkek kuşu serbest bırakmış ve eklemiş:

Sen çok iyi bir kuşsun, bense açgözlülük ve bencillik ettim, bundan hiçbir kuşa tuzak kurup onları yakalamaya çalışmayacağım demiş.

Erkek ve dişi kuş yuvalarına mutlulukla dönebilmişler ve yeniden huzurla yaşamışlar!

933
1601
1266
1558
456
608
1629
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.