Ölüm bir yok oluş mu­dur

Ölüm bir yok oluş değildir. Ahiret inancı olan birisi, ölümün yeniden doğmak olduğunu bilir. İnsan öldüğünde, kaybettiği şey hayatı değil bedenidir. Ruhu yeni dünyaya uyanır.

Ölüm, bir yok oluş değil, ebedî hayata doğuştur. Nasıl ki bir bebeğe göre dünyaya geliş bir doğum oluyorsa, rûhun bedenden çıkıp âlem-i berzaha gitmesi de bir başka âleme doğuştur. Oradan da ebediyet yurdu olan âhirete bir doğum olacaktır.

Aslında bir son olmayıp madde âleminden madde olmayan âleme geçiş olan ölüm, Azrail aracılığıyla ruhun bedenden ayrılmasıdır. Ölüm bir yok oluş olmadığı gibi yaşadığımız âlemden berzah (kabir) âlemine doğru yapılan yolculuğun adıdır.

Ölüm hayatın sonudur. Dünya hayatı fani bir hayattır. Her canlı ölümü yaşayacaktır. Canlı varlıklar bu hayattan gelip geçerler. Öldükten sonra dirilmeye inanmak İslam’da farz olan bir iman şartıdır. Müslümanlar, ölümün bir yok oluş olmadığına yeni bir dünyanın başlangıcı olduğuna iman etmektedir.

Ölüm adeta bir kapı gibidir. Bir hayattan bir hayata geçiştir. Fani olan hayattan ebedi olan bir hayata geçiş kapısıdır. Ölüm insana yaşadığını hatırlatır. Ölüm herkes içindir. Ölüm bir gerçektir. Ölümün yaşanması ancak yaşayanın bileceği bir iştir. Ahiret kapılarının açılması ölümle başlar. Ahiret inancı İslam’da iman şartlarındandır. Öldükten sonra dirilmeye inanmak iman şartıdır. Bu nedenle ölüm bir yok oluş değildir. Bir diriliştir.