Öğrenci yurtları ve barınma hizmetinde neler değişti?
Zaman zaman yangınlar, kazalar veya olumsuz vakalar ile basında gündeme taşınan öğrenci yurtları konusunda bir düzenleme yapıldı. Özel Öğrenci Barınma Hizmetleri Yönetmeliği 6 Mayıs 2017 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Mevcut yönetmelik ihtiyacı karşılamaktan uzaktı. Çünkü aradan geçen sürede ülkedeki koşullar çok değişti. Artık apart veya stüdyo dairelerde öğrencilere barınma hizmeti veriliyordu. Otel, motel, pansiyon ruhsatıyla işyerleri açılıp buralarda öğrenci barındırılıyordu. Ancak bunlar resmiyette yurt olarak açılmadığı için Bakanlıkça denetim ve gözetim altına alınamıyordu.
Diğer yandan 8 yıllık kesintisiz eğitim nedeniyle ortaokullara yönelik yurt açılması 20 yıl önce yasaklanmıştı. Kademeli eğitime geçildikten sonra bu konuda bir değişiklik yapılmamıştı ve hala ortaokula yönelik yurtlar açılamıyordu. Birçok yerde ortaokul öğrencilerinin kaldığı yurtların gayrı resmi şekilde hizmet verdiği biliniyordu.
6 Mayıs 2017 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmelik ile sektördeki birçok sorun çözülmüş görülüyor.
Otel, motel, pansiyon vb. konaklama tesisi ruhsatı olup öğrenci barındıran yerler bir ay içinde kurum açma müracaatında bulunacaklar. Bir ay içinde müracaatta bulunmayan ve 30/09/2017 tarihine kadar kurum açma ruhsatı almayanlar kapatılacak. Bu şekilde otel, pansiyon vb. adlar altında gayrı resmi öğrenci barındıran tüm kurumlar Devletin gözetimi ve denetimi altına alınmış oldu.
Yapılan düzenleme ile artık ortaokul düzeyinde de yurt açılabiliyor.
Öğrenci apartları ve stüdyo daireleri resmiyette barınma hizmeti veren kurumlar olarak kabul edilip kontrol altına alınıyor.
Ortaokul düzeyindeki yurtlarda rehber öğretmen çalıştırmak zorunlu.
Müdür, müdür yardımcısı, belletici ve yönetim memuru üniversite mezunu olmak zorunda.
Kız öğrenci barındıran yerlerde yöneticiler, yönetim memuru, belletici ve temizlikçi kadın; erkek öğrencilerin barındığı yerlerde ise erkek olacak.
Yöneticilikte uzmanlaşmaya gidiliyor. “Öğrenci barınma hizmetleri yönetici sertifikası” olanlar yönetici olabilecek (daha önce de mevcut müdürlere hizmet içi eğitim verilmişti)
Kontenjanı 150 ve üzerinde olan kurumlarda sağlık görevlisi çalıştırmak zorunlu hale getirildi.
Kurum yöneticileri ve yönetim memur, cezai yaptırım olarak 657 sayılı yasaya tabi olacak (Daha önce belirsizlik vardı)
Kurumlar için getirilen asgari kontenjanlar şu şekilde;
Öğrenci Yurdu için en az 40
Pansiyon için en az 30
Öğrenci apartları ve stüdyo daireleri için en az 10 öğrenci olacak.
Öğrencilerin disiplin açısından uyması gereken kurallar belirlenmiş. Böylece ülke genelinde bir standart oluşturulmuş.
Yemek çıkaran kurumlarda aşçı için aşçılık sertifikası olma şartı getirilmiş. Daha önce herkes aşçı olabiliyordu ve bu oldukça sakıncalı bir durumdu.
Görüldüğü üzere gayet olumlu düzenlemeler yapılmış. Yönetmelikte sorun olarak görülen tek husus denetim meselesi. Barınma hizmeti veren kurumlar iki kişilik ekipler tarafından denetlenecek. Denetim ekibi Milli Eğitim Müdür yardımcısı veya şube müdüründen veya bir ortaöğretim okulu müdüründen oluşacak. Öğretim yılında iki kez denetim yapılacak. Kurum sayısının fazla olduğu il/ilçelerde bu denetimle görevlendirilen milli eğitim müdür yardımcısı ve şube müdürünün bu yükün altından kalkması zor. Ayrıca denetim hizmeti bir uzmanlık işi olup, bu konuda bir ortaöğretim okulu müdürünün görevlendirilmesi sorun doğurabilir. Yarın bir yurtta kaza/bela olduğunda ilk hesap sorulacak bu denetim komisyonundaki görevliler olacaktır.
Benim nazarımda en hassas nokta ise barınma hizmeti yanında öğrencilere verilen eğitim meselesidir. Dernek, cemaat, vakıf vs. birçok kurum ve kuruluşun kendi yurtlarında ve dairelerinde, kendine taban yetiştirime amacıyla toplumdaki diğer kişileri ötekileştiren kendilerini en doğru olarak gösteren, başkalarına karşı kin ve nefret aşılayan bireyler yetiştirmeleri, ileride toplumsal açıdan sorun doğuracaktır. Yakın zamanda bunun acısını yaşamış bir millet olarak devletin bu konuyu mutlaka kontrol altına alması gerektiğini düşünüyorum. Kısacası, barınma hizmeti veren tüm yerlerde sadece barınma hizmetleri denetlenmemeli denetim daha kapsamlı olmalıdır.
Sorun için çözüm önerim;
Doğru olan barınma hizmeti veren kurumların sadece işin uzmanı olan müfettişlerce denetlenmesidir. Yönetmelikte Teftiş Kurulu Başkanlığının denetim hakkının saklı olduğu vurgulanmıştır. Kurumlar Bakanlık Maarif Müfettişlerince de denetlenebilecektir. Ancak toplam kadrosu 500 olan müfettişlerin bırakın yurtları ve diğer kurumları, sadece okulları bile denetlemekte yetersiz kalacağı ortadadır.
Denetim işi ehline yaptırılmalı bunun için müfettiş kadrosu artırılmalıdır. Bu yapılamıyorsa hiç olmazsa öğrenci yurdunu yöneteceklere nasıl sertifika veriliyorsa, denetleyecekler de hizmet içi eğitim yoluyla “Yurt Denetimi” konusunda eğitilerek kendilerine sertifika verilmeli ve denetimlerin sadece müfettişler ve sertifika sahiplerince yapılması sağlanmalıdır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.