Mustafa Kemal’in Kağnısı şiirinden yola çıkarak Kurtuluş Savaşı’nda Türk kadınının fedakârlıklarını ve sorumlulukları
Kurtuluş Savaşı’nda Türk Kadınının Fedakârlıklarını ve Sorumlulukları (1. Örnek)
Kurtuluş Savaşı erkek, kadın, genç ve yaşlı herkesin düşmanla mücadele ettiği bir savaş olduğu için bizde vatan, devlet ve millet olma ülkü ve duygularının harekete geçmesini sağlar. Kadınlarımızın bazıları, cehpeye cephane taşımış, bazıları askere kıyafet örmüş, bazıları yaralıların yaralarını sağmış ve bazıları da bizzat cepheye giderek düşmanla çatışmıştır.
Düzenli orduda muharip asker olarak görev alan kadınların sayısı oldukça sınırlıdır. Ancak gönüllü birliklerde ve çetelerde çok sayıda kadın savaşa katılmıştır. Bu şekilde Kurtuluş Savaşının kazanılmasında önemli bir rol oynamışlardır. Bu yüzden onlara minnet ve saygı borcumuz sonsuza dek sürecek.
Kurtuluş Savaşı’nda Türk Kadınının Fedakârlıklarını ve Sorumlulukları (2. Örnek)
Savaş denildiğinde ilk akla gelen cephede savaşan askerler yani eli silah tutan erkekler oluyor maalesef. Fakat savaşın arka planında bekli de erkeklerden daha çok emek harcayan, birçok fedakârlıklar yapan kadınlar, annelerimiz pek akla gelmiyor. Kadınların savaşı daha kendi evlerinde iken başlıyor.
Vatanına milletine hayırlı bir evlat olarak yetiştirdiği; yavrum, kuzum diye saçlarını okşadığı evlatlarından ayrılmak ile başlıyor Türk kadının savaşı. Ayrılık acısına katlanmak, geri gelip gelmeyeceğini bilmediği bir savaşa en değerli hazinesini kınalayarak cepheye uğurlamak ancak Türk kadınının kaldırabileceği bir sorumluluk olsa gerek.
Bu uğurda yüklendiği sorumluluklar ve gösterdiği fedakârlıklar ile savaşın kazanılmasında çok önemli bir görev üstlenmiştir. Tüm bu gayretler sonucu Kurtuluş savaşı kazanılmıştır. Ancak annelerin görevi daha bitmemiştir. Şehit düşen evlatlarının bir ömür yasını tutmak onların belki de en zor imtihanı olmuştur.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.