Müminler namazlarına özen gösterirler

İslam dininde temel ibadetlerden biri namazdır. İmandan sonra yapılması gereken en önemli farz, beş vakit namaz kılmaktır. İnsanın düzenli bir şekilde Rabb’iyle iletişimini sağlayan namaz, İslam’ın şartlarından biridir. Kur’an-ı Kerim’de bu konuyla ilgili pek çok ayet bulunmaktadır. Bir ayette: “... Namazı dosdoğru kılınız. Çünkü namaz müminlere belirli vakitlerde farz kılınmıştır.” (Nisâ suresi, 103. ayet.) buyrulmaktadır. Dolayısıyla ergenlik çağına giren, akıl sahibi her Müslüman’a, günde beş vakit namaz kılmak farzdır.

Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’in ikinci suresi olan Bakara suresinin hemen başında takva sahibi kimselerin vasıfları anlatılırken gayba imandan sonra, namazı doğru ve devamlı kılmak anlatılmıştır. Yine Kur’an’da kurtuluşa ulaşan müminlerin bilinçli bir şekilde namaz kılanlar oldukları şöyle belirtilmiştir: “Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir; Onlar ki namazlarında huşu içindedirler.”  (Mü’minûn suresi, 1-2. ayetler.) Yani müminler namaz kılarken Yüce Allah’a mutlak bir teslimiyet içindedirler. Allah’a (c.c.) duydukları derin saygının gereği namaz ibadetini yerine getirirken sükûnet ve vakar içindedirler. Namazlarında Yüce Allah’ın hoşnutluğu dışında başka şeyler düşünmemeye çalışırlar. Zaten özenle kılınmayan namaz, kılana zor ve ağır gelir. Bu durumu Yüce Allah bir ayette şöyle belirtmiştir: “Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım isteyin. Şüphesiz o (sabır ve namaz), Allah’a saygıdan kalbi ürperenler dışında herkese zor ve ağır gelen bir görevdir.” (Bakara suresi, 45. ayet.)

Namazın önemi ile ilgili hadisler

Peygamberimiz Hz. Muhammed de (s.a.v.): “Namaz gözümün nurudur.” (Nesâî, İşretü’n-Nisâ, 1.) diyerek namaza büyük önem vermiş ve namazlarını özenle kılmıştır. Başka bir hadisinde de: “Namaz dinin direğidir.” (Tirmizî, Sünen, İman, 8.) buyurarak Müslümanların bu konuda ne kadar titiz olmaları gerektiğini ortaya koymuştur. Ayrıca Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) huşu içinde kılınan namazın günahlardan arınmaya vesile olacağını bir hadisinde şöyle ifade etmiştir: “Birinizin kapısının önünden bir nehir geçse ve onda her gün beş defa yıkansa bu, o kimsenin kirinden bir şey bırakır mı, ne dersiniz? Sahabiler, “Onun kirinden hiçbir şey bırakmaz.” dediklerinde Peygamber Efendimiz: “İşte beş vakit namaz da böyledir! Allah onlarla günahları yok eder.” (Ebû Davud, Sünen, Taharet, 43.) Başka bir hadisinde de: “Bir Müslüman, vakti geldiğinde güzelce abdest alıp kendisini Allah’a vererek rüku ve secdesiyle farz namazı kıldığında, (büyük günah işlemedikçe) bu onun önceki günahlarına kefaret olur. Bu, her zaman için böyledir.” (Müslim, Sahih, Taharet, 7.) ve “Büyük günah işlenmedikçe beş vakit namaz ve iki cuma, aralarındaki günahlara kefarettir.”(Müslim, Sahih, Taharet, 14.)