Mevlana ve Hacı Bektaş-ı Veli hakkında kısa bilgiler
Mevlana Celaleddin Rumi
Mevlana, Anadolu’da düşünceleri en fazla etkili olan ve yüzyıllardır eserleri okunmaya devam eden şair, yazar ve mutasavvıflardandır. 1207 yılında Horasan’ın Belh şehrinde doğdu. Mevlana’nın asıl adı Muhammed, lakabı Celaleddin’dir.32 “Mevlana”, “Rumi” ve “Belhî” adlarıyla anılır.
Mevlana tam anlamıyla âlim, sufi ve şairlik özelliklerine sahip biridir. Çocukluğunda babasının yanında başladığı öğrenimini daha sonra gittiği Halep ve Şam’da sürdürmüştür. İlk tasavvufi eğitimini de babasından almıştır. Horasan'dan Bağdat'a, Mekke ve Medine'den Şam'a kadar döneminin önemli ilim ve irfan merkezlerini ziyaret eden Mevlana, medeniyetimizin tüm birikimini Anadolu'ya taşımıştır.
Mevlana’daki dinî tasavvufi düşüncenin kaynağı Kur’an ve Sünnet’tir. Belh şehrindeki Moğol İstilası'ndan sonra Mevlana'nın babası Bahauddin Veled ailesiyle Nişabur’a gitti. Orada Feridüddin Attâr’la karşılaştı. Hac görevini yerine getirdikten sonra sırasıyla Malatya, Erzincan, Sivas, Kayseri, Niğde’den geçerek Karaman’a yerleşti. Burada yedi yıl kaldıktan sonra Türkiye Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad’ın davetiyle Konya’ya yerleşti.
Onun hakkındaki çalışmalar ve eserlerinden yapılan tercümeler vasıtasıyla görüşleri bugün dünyada geniş bir kitleyi etkilemiştir.33 Divan-ı Kebir, Mesnevi, Fîhi Mâ fîh gibi eserleri vardır. Bu eserler İslam dünyasında olduğu gibi Batı’da pek çok ülkede de en çok okunan kitaplardandır.
Mevlana'nın Eserleri
- Mesnevi, klâsik doğu edebiyatında, bir şiir tarzının adıdır. Sözlük anlamıyla "İkişer, ikişerlik" demektir. Edebiyatta aynı vezinde ve her beyti kendi arasında ayrı ayrı kafiyeli nazım şekillerine Mesnevi adı verilmiştir.
- Divân-ı Kebir, şairlerin şiirlerini topladıkları deftere denir. Divân-ı Kebir "Büyük Defter" veya "Büyük Divân" manasına gelir. Mevlâna'nın çeşitli konularda söylediği şiirlerin tamamı bu divandadır. Divân-ı Kebir'in dili de Farsça olmakla beraber, Divân-ı Kebîr içinde az sayıda Arapça, Türkçe ve Rumca şiir de yar almaktadır.
- Mektubat, Mevlâna'nın başta Selçuklu Hükümdarlarına ve devrin ileri gelenlerine nasihat için, kendisinden sorulan ve halli istenilen dini ve ilmi konularda ise açıklayıcı bilgiler vermek için yazdığı 147 adet mektuptur.
- Fîhi Mâ Fih "Onun içindeki içindedir" manasına gelmektedir. Bu eser Mevlâna'nın çeşitli meclislerde yaptığı sohbetlerin, oğlu Sultan Veled tarafından toplanması ile meydana gelmiştir. 61 bölümden oluşmaktadır.
- (Yedi Meclis) Mecâlis-i Seb'a, adından da anlaşılacağı üzere Mevlâna'nın Yedi Meclisi’nin, Yedi Vaazı'nın not edilmesinden meydana gelmiştir. Mevlâna'nın vaazları, Çelebi Hüsameddin veya oğlu Sultan Veled tarafından not edilmiş, ancak özüne dokunulmamak kaydı ile eklentiler yapılmıştır. Eserin düzenlemesi yapıldıktan sonra Mevlâna'nın tashihinden geçmiş olması kuvvetle muhtemeldir. Şiiri amaç değil, fikirlerini söylemede bir araç olarak kabul eden Mevlâna, yedi meclisinde şerh ettiği Hadis'lerin konuları bakımından tasnifi şöyledir :
1. Doğru yoldan ayrılmış toplumların hangi yolla kurtulacağı.
2. Suçtan kurtuluş. Akıl yolu ile gafletten uyanış.
3. İnanç’taki kudret.
4. Tövbe edip doğru yolu bulanlar Allah'ın sevgili kulları olurlar.
5. Bilginin değeri.
6. Gaflete dalış.
7. Aklın önemi.
Hacı Bektaş-ı Veli
Hacı Bektaş-ı Veli, Bektaşiliğin kurucusu olup Horasan erenlerindendir. Asıl adı Muhammed olan Hacı Bektaş,
1247 yılında Nişabur’da doğdu. Tasavvuf geleneği içinde eğitimini tamamladıktan sonra Anadolu’ya gelerek
Sulucakarahöyük’e yerleşti. 1337 yılında vefat etti.
Ölümünden sonra Hacı Bektaş-ı Veli diye şöhret bulmuştur. 14. yüzyılda Yeniçeri Ocağının kuruluşuna, 16. yüzyılda kendi adını alacak olan Bektaşilik tarikatının teşekkülüne adını veren Hacı Bektaş-ı Veli’nin, devrinin kaynaklarının hiçbir iz bırakmadığına bakılırsa yaşadığı dönemde yaygın bir şöhrete sahip olmadığı söylenebilir.
Anadolu'da yaşayan hiçbir sufi, Hacı Bektaş-ı Veli kadar şöhrete sahip olmamıştır. Bu anlamda onun, ölümüyle
yeniden doğduğunu söyleyebiliriz. Hacı Bektaş-ı Veli’nin daha çok Hoca Ahmet Yesevi’den etkilendiği görülmektedir.
39 Anadolu’da Kuruluş Dönemi'nde dervişler arasında Hacı Bektaş-ı Veli’nin ve düşüncelerinin önemini gören Osmanlı, Yeniçeri Ocağının piri olarak onu seçmiştir. Böylece Hacı Bektaş-ı Veli’nin düşünce sisteminden esinlenilen Bektaşilik, gerek halifeleri gerek göçebe topluluklar gerekse Yeniçeri Ocağı aracılığıyla güçlenmiştir.
Osmanlıların en önemli askerî gücü olan Yeniçerilerin tamamı, sınır boylarında cihat eden Türkmenlerin ise büyük kısmı Bektaşi’dir. Yani yeniçeriler hem asker hem de mürittir.
Hatta tarikatın şeyhi aynı zamanda kumandandır.40 Hacı Bektaş-ı Veli’nin en önemli eseri olan "Makâlât" incelendiğinde onun Ahmet Yesevi’nin yanında 13. ve 14. yüzyılda Anadolu’da yaşayan İbn Arâbî, Mevlana, Ahi Evran ve Yunus Emre gibi mutasavvıflardan da etkilendiği görülmektedir.41 Onun insan eğitimi ve nefis terbiyesine dair en önemli öğretisi “Eline, diline, beline sahip ol!” düstûrudur. "İncinsende incitme" şeklinde özetlenebilecek insan sevgisi ve kardeşlik anlayışı, Anadolu'da geniş kitlelerce benimsenmiştir.
- Velâyet-nâme-i Hacı Bektâş-ı Velî
- Makalat - (Arapça)
- Kitâbu'l-Fevâid
- Şerh-i Besmele
- Şathiyye
- Makâlât-ı Gaybiyye ve Kelimât-ı Ayniyye
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.