Medine Sözleşmesi, farklı inanç ve kimliklere mensup toplulukların bir arada yaşaması

Medine Sözleşmesi, farklı inanç ve kimliklere mensup toplulukların bir arada yaşaması
Medine Sözleşmesi, farklı inanç ve kimliklere mensup toplulukların bir arada yaşaması açısından günümüze nasıl bir model olabilir mi bu konuda sizlere kısa bilgiler vereceğiz.

İnsanlar ortak bir mekân üzerinde beşer olmaları hasebiyle daima bir arada yaşamak zorundadırlar. İnsanlar ihtilaf ederler. Sadece farklı dinlere mensup insanlar ihtilaf etmez, aynı dine, ırka, sınıfa, kabileye ve hatta aynı aileye mensup insanlar da ihtilaf eder ve duruma göre ihtilaf çatışmaya dönüşür. Çelişki ve çatışmalardan arındırılmış bir dünya arzulanan bir idealdir; ama bu sadece bir idealdir.

Milyonlarca insanın hayatına mal olan, şehirlerin tahrip edilmesine yol açan büyük savaşların sebebi "din" değilse de tarihte farklı dinler ve aynı dine mensup farklı mezhepler arasında da kanlı çatışmaların vuku bulduğu bir gerçektir. Haçlı savaşları ve Avrupa´da onlarca yıl süren mezhep çatışmaları hemen akla gelen örneklerdir.

Önemli olan potansiyel ihtilaf ve düşmanlıklar dolayısıyla insanların birlikteliğini parçalamak, kan dökmek, dini veya etnik temizlik hareketlerine girişmek değil, ihtilaf vukuunda ihtilafların hangi sosyal çerçeve içinde kalınarak ve hangi düzenleyici hukuki hükümlere riayet edilerek çözüleceği meselesidir. Allah´ın insanlara peygamber göndermesinin sebeplerinden biri budur.

İster Ehl-i Kitap ister başkası (ateist, deist, laik, agnostik vs.) olsun, İslamiyet´i bir hayat düzeni kabul etmeyenlerle bir arada yaşayabileceğimize dair referans teşkil eden ayetler şunlardır:

Allah, sizinle din konusunda savaşmayan, sizi yurtlarınızdan sürüp çıkarmayanlara iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sakındırmaz. Çünkü Allah adalet yapanları sever. Allah, ancak din konusunda sizinle savaşanları, sizi yurtlarınızdan sürüp çıkaranları ve sürülüp çıkarılmanız için arka çıkanları dost (veli) edinmenizden sakındırır. Kim onları dost edinirse (onlarla velayet ilişkisine girerse) artık onlar zalimlerin ta kendileridir.? (60/Mümtehine, 8-9)

Ayetten açıkça anlaşılan şu ki, Müslümanlara dinlerinden dolayı savaş açmayan, onları yurtlarından sürmeyen ve düşmanlarıyla ittifak kurmayanlarla bir arada yaşanabilir; üstelik bu bir arada yaşama şekli ?velayet? terimi ile ifade edilmiştir.

419
564
1024
163
109
133
272
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.
1 Yorum