Leonardo Da Vinci kimdir
Eserleri daha çok kağıt üzerinde kalmıştır ve bu eserlerde ileri derece teknolojik aletlerin çizimleri yani yapılışları yer almıştır. Fakat bu çizimleri gerçeğe dönüştürecek bir maddiyata Leonardo Da Vinci hiçbir zaman sahip olmamıştır. Dolayısıyla dünyanın en büyük mucitleri arasında yer almaz fakat hayal gücü muhteşem derecede gelişmiş bir düşünce adamı olduğu kesin.
Bu yazıda Leonardo Da Vinci’nin yaşam öyküsünü kısaca inceliyoruz…
15 Nisan 1452 tarihinde, İtalya’da doğan Leonardo da Vinci sanatçı kişiliğinin yanında bilim ve icatların tasarımına duyduğu büyük ilgiyle tanınan çok yönlü bir kişiliktir. Ressam olarak Son Akşam Yemeği, Mona Lisa ve Kayaların Bakiresi adlı rönesansın en yüksek eserleriyle tanınır. Bu eserler ve çizimleri bilimsel ve sanatsal açıdan dahiyane ayrıntılarla doludur. Günümüzde bile bu paha biçilemez eserler halen sıradışı gizemler taşımaktadır. Leonardo’nun zamanının çok ötesinde olduğu bariz olmakla beraber , yaptığı bazı tasarımların bugün bile .oldukça sıra dışı olduğunu kabul etmek gerekir.
Leonardo Da Vinci 17’sine geldiğinde resim dersi almak için Floransa’da Andrea del Verrochio ‘ın yanına çırak olarak gider. İşte bilime olan ilgisi de Floransa’da başladı. Bilimi kullanarak sanatını geliştirdi. Sanattan öğrendikleriyle ilgi alanları da genişlemeye başladı. Arno nehri boyunca kaya formasyonları, mağaralar ve fosilleri incelemeye başlamasıyla bilimsel kariyeri de başlamış oldu. 1478’den 1482’ye kadar kendi stüdyosunu kazandı ve sonrasında Milan’a gitti. Sonrasında sıradışı savaş aletleri , sulama sistemleri ve zamanına göre inanılmaz aletler tasarladı. Da Vinci’nin bitmek bilmeyen öğrenme aşkı onun bilim alanına derinlemesine dalmasına neden oldu.
Zamanının Bilimi
Birinin buluşlarının ve bilimsel çalışmasını anlamak için önce yaşadığını zamanı anlamanız gerekir. O zamanda bir bilim insanının iki şeyden bilgi edinirdi; İncil ve diğer bilim adamlarının önceki çalışmaları. O zamanlar deney yapmanın pek çok hata doğuracağına ilişkin çılgınca bir inanış vardı. Leonardo ise bilimsel bilginin,kanıtlanmayan fikirlerden değil, tekrarlanan deneylerden gelebileceği ilk gören kişiydi . Ayrıca kendisi ilk kez matematik ve bilimi kullanan bilim insanlarından biriydi. Tabi bu devirden önce Osmanlı ve daha öncesinde Antik Yunan’da pek çok bilim insanı matematiği bu şekilde kullanmıştı. Fakat kendi çağında neredeyse tek denilebilir.
Bilimsel çalışmalarında başarısız olmasının nedeni ise zamanında gereken pek çok matematik kanunun henüz icat edilmemiş olmasıydı. Diğer bir problem ise doğru ölçüm aletlerine sahip olmamasıydı. Bütün bu engellere rağmen, Leonardo gerçek bir öncü olarak değerlendiriliyor.
Leonardo Da Vinci’nin çalıştığı diğer bir alansa anatomidir. 1489 yılında insan anatomisine ilişkin çizimlere dair tümüyle yeni bir sayfa açtı. Beyne giren optik sinirlerden, tendonlara, kasalara ve iskelet sistemlerinde dair inanılmaz detaylı çizimler yaptı. 20 yıl sonrasında anatomi çizimlerinden nerdeeyse vazgeçmişti. Ömrünün sonunda doğru Fransa Kralı Louis XII ona eşlik etmesi için çağırdı, kendisi de gönüllü gitti. 1508 ‘de insan vücudunun parçalarını ve nasıl çalıştıklarını tekrar inceledi.
Da Vinci’nin çalıştığı diğer bir alansa anatomidir. 1489 yılında insan anatomisine ilişkin çizimlere dair tümüyle yeni bir sayfa açtı. Beyne giren optik sinirlerden, tendonlara, kasalara ve iskelet sistemlerinde dair inanılmaz detaylı çizimler yaptı. 20 yıl sonrasında anatomi çizimlerinden nerdeeyse vazgeçmişti. Ömrünün sonunda doğru Fransa Kralı Louis XII ona eşlik etmesi için çağırdı, kendisi de gönüllü gitti. 1508 ‘de insan vücudunun parçalarını ve nasıl çalıştıklarını tekrar inceledi.Fakat sonrasında bilimsel kariyerindeki en büyük dönüm noktalarından birine ilişkin teoriyi geliştirdi. Dünyayı oluşturan 4 kuvvet; hareket, ağırlık, kuvvet ve vurma. Bu teorisini bütün yüce bilimlere en büyüleyicisi de insan vücuduna uygulamak üzereydi.
İşte bu arzusunu tamamlamak için 30 kadavrayı parçalamak zorunda kaldı. Bu sayede insan vücudunun mükemmelliğini gördü. Kalp çizimlerinin birinde şöyle yazar,” Yüce Efendimiz tarafından icat edilmiş muhteşem enstrüman,” yazar. İnsan vücudunu keşfetme konusunda gerçekten oldukça zekiydi. Becerilerini aynı bir heykeltıraş gibi kullanarak organlara mum enjekte ederek onları katılaştırmıştır. Kolların ve bacaklar kaldıracı keşfetmesine yardımcı olmuştur.Her kası ayırarak gererek nasıl çalıştıklarını gözlemiştir. En sevdiği kaslar bisepslerdir. Çünkü bu kasların sadece kolları bükmediğini, aynı zamanda avucu yukarı çevirebildiğini de görmüştü. Ayrıca bakır tellerde bağlı ayak modeli yaparak onları kemiklere bağlayarak bir iskelet modeli yapmıştır.
FİZİK
Leonardo ayrıca fizik ve persfektifle yakından ilgilenmiştir. Resimde ve eskizlerinde kendine ait pek çok persfektif fikir kullanmıştır. Fiziği ve diğer bilimleri kullanarak zamanının çok ilerisinde icatlaryapmıştır. Bunların yazı dizimizin ikinci bölümünde bulabileceksiniz.
Leonardo Da Vinci’nin hayatına yeni bir kurguyla bakan bir sürükleyici bir dizi var. Da Vinci’s Demons’da (Da Vinci’nin Şeytanları) sanatçının hayatına gizemli bir bakış açısıyla bakılarak, bilimsel hevesinin aslında gizemli bir topluluğun peşinde verdiği mücadeleyi ele alıyor. Tabi zamanın en güçlü devleti Osmanlı Devleti hakkında da pek çok şey söyleniyor. Diziyi takip edebilirsiniz.
Kaynak:Eğitim Sistem
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.